FAHİŞ FİYATLAR DÜŞER Mİ?

Pandemiden önce başlayan ve pandemiyle birlikte daha da uçan fiyatlar belimizi büküyor. Gıdadan enerjiye, araçtan, evlere kadar her şey ateş pahası. Bir asgari ücretli yada bir emeklinin ev alma umudu kalmadı artık. Bu şartlarda geçinebilmesi bile neredeyse mucize halini aldı. Fahiş fiyatlardan bahsederken genelde yağdan, peynirden, etten, sütten bahsediliyor ancak sadece bunla sınırlı kalsa iyi. Hayatımızın her alanında yediğimiz, kullandığımız ne varsa gerçekten çok ciddi pahalandı. Şimdi hükümet bu duruma el koyacağını, denetimler yapacağını ifade ediyor ancak bu fiyatların geri çekilmesi pekte mümkün görünmüyor. Üreticiler tarihinin en büyük satışlarını yaparken, ihracatımız tarihi rekorlar kırarken asgari ücret alan çalışanların ve yine bu kadar pahalılık karşısında aldığı komik rakamlara karşı emeklilerinde ciddi bir zam beklentisi var. Bu beklentileri karşılayamazsa hükümete olan eleştiriler daha da artarak devam edecek. Evet sadece bizde olan bir ekonomik sıkıntı değil. Dünya'da yaşanan bu durumu bizde yaşıyoruz. Dünya'da özellikle doğalgaz noktasında ciddi endişeler var. Önümüzde ki süreçte enerji ürünlerinin daha da pahalanacağı konuşuluyor. Şimdiden petrolde ki artışları görebiliyoruz. Diğer yanda yaşanan kuraklık karşımıza zam olarak çıkacak. Bu yıl ciddi düşüşler yaşandı üretimde. Çiftçilerinde bu anlamda ezdirilmemesi gerekiyor. Araç piyasasında beklenilen düşüş olmadı. Hükümetin ÖTV indirimi sadece büyük şirketlere yaradı ve vatandaş yararlanamadı. Tüketici faizlerinde ne zaman indirim olsa hem araç fiyatlarında hem emlak fiyatlarında artış oluyor. Bir taraftan Üniversitelerin yeniden eğitime başlaması, bir taraftan Suriyeli misafirlerin varlığı ev kiralarını da uçurdu. Yüzüne bakılmayacak evler 2 Bin TL olduğu görülüyor. Hükümetin ciddi anlamda ekonomi üzerinde çalışması gerek. Pandeminin yaralarını sarmaya çalışan esnaftan, asgari ücret çalışanlara, emeklilerden, çiftçilere kadar tüm beklentileri karşılayacak bir yol haritası çıkarılmalı. Eğer olaya oy olarak bakarsanız AK Parti'nin en çok oy aldığı kesim bu kesimden oluşuyor. Eğer bu duruma reel gözle bakarsanız artık bu kesimlerin dayanma gücü kalmadı. Bu kesim başka alternatif görmediği için yeniden iktidar partisine oy vereceğini düşünebilirsiniz ama rüzgar tersine dönerse tepki oyları AK Parti'yi 2023 yılında zor durumda bırakır. Muhalefetin vaat ettiği ne varsa gerçekçi bulunmuyor. Millet uçan kaçanlara da prim vermiyor. Gözler yine AK Parti'nin bu millete vereceği sözlerde. Millet biliyor ki verilen sözler yerine getirilir. Böylesi zorlu bir süreçte gerekirse büyük projeler ertelensin, aracılara fırsatlar verilmesin ve devlet kontrolünde kooperatifler kurulsun istiyor vatandaş. Büyüyen Türkiye'den pay istiyor bu kesimler. Haksızda sayılmazlar.

Geçtiğimiz hafta Uluslararası Mistik Müzik festivali sona erdi ve Konya Gastronomi günleri başladı. Dün o organizasyonda sona erdi. Konya sadece yapısal anlamda değil. Kültür anlamında da ciddi çalışmalar yapıyor. Bu tür organizasyonlar şehrin tanıtımı için çok önemli. Tabi özellikle yemek kültürümüzün İstanbul gibi daha geniş katılımlı organizasyonlarda mutlaka yer almalı. Trabzon hamsisiyle, Kayseri pastırmasıyla, Gaziantep baklavasıyla ün salmışken bizim onlarca lezzetimiz maalesef çok bilinmiyor. Konya dışından gelen misafirlerimiz sadece etliekmek ve fırın kebabını duyarak geliyorlar. Yaprak sarmamızdan, su böreğine, bamyadan, etli pilava kadar onlarca çeşit yemeğimiz var. Turistlerin en uğrak bölgelerinde bu tarz ev yemelerinin yer aldığı yerler olursa daha iyi olur diye düşünüyorum. Yabancı turistler bizim gibi değil. Biz nereye gitsek damak tadımıza uygun varsa Türk yemekleri yeriz. Çünkü dini hususlarda hassasiyetlerimiz var. Ancak onların böyle bir dertleri yok. Onun için tüm lezzetlerimiz sunabilmeliyiz. Önümüzde ki süreçte sadece Mevlana Hazretleriyle bilinen Konya, yemekleriyle, kültürüyle, tarihiyle, sporuyla ve tüm değerleriyle bilinen bir şehir olsun istiyoruz. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları