Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in " Ne oldu Paşinyan” deyişini keyifle izlerken bu söz ağzımıza sakız oldu. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ında katıldığı muhteşem bir törenle bu büyük zafer kutlandı. Eminim Türk Dünyasında mutlulukla ve heyecanla karşılandı. Bizim ülkemizde de aynı Azerbaycan halkında ki gibi zafer coşkusu vardı. Ancak içimizdeki Paşinyanlardan ses yok hala. Kıytırık bir iki cümleden öteye gitmedi kutlama mesajları. Ana muhalefet partisinin genel başkanı acaba İlham Aliyev'i arayıp kutladı mı çok merak ettim. Merakımı gidermek için araştırdım ve herhangi bir kutlama yok. Halbuki ABD seçimleri henüz daha netleşmemişken Joe Biden'i kutlamıştı kendileri. Geçtiğimiz günlerde ABD senatosundan ülkemize ilişkin yaptırım kararları çıktı. Onunla ilgili tepki bile vermedi. S-400'ler meselesi için " Ne için alınıyor bunlar, parasını verip depolarda çürütülecek” derken sonrasında "Biz karşı çıkmadık alınması taraftarıyız " demişti. Ancak son görüşü ne oldu inanın bilemiyoruz. En son ne düşündü, ne söyledi haberimiz yok. "YPG için topraklarını koruyan! bir örgüt” ifadesinden sonra sanki bir ara terörist dedi mi, demedi mi onuda hatırlayamıyoruz. Galiba o dönemlerde "YPG yanıbaşımızda devlet kuruyor” diyerek bir şeyler yapılamamasına kızarak Erdoğan'ı eleştirmişti. Ardından Suriye'de operasyon başladığında "Ne işimiz var Suriye'de " diyerek yine Erdoğan'ı eleştirmişti. En son ne söyledi inanın gayrısı yok. Sadece kendisi değil CHP'li herkes konuşuyor. Tabi ki her vekilin konuşması demokrasi adına güzel bir şey ama nedense hiç biri birbirini tutmuyor. "Hiç bir arakadaşım terörist cenazesine katılmamalı” dedi ancak dinleyen olacak mı acaba? Son Meclis konuşmasında AK Partili vekillerin "aday ol” dediklerine yanıt olarak "aday olup olmayacağımı kim söyledi size” diyerek yeni bir gündem oluşturdu. Şimdi herkes bir anlamda Kılıçdaroğlu'nun aday olabileceğini konuşuyor. Açıkçası kamuoyu sayın Kılıçdaroğlu'nun ne zaman ne söyledi, ne için söyledi, bugün söyledi ama yarın ne söyleyecek bilemez. Bana göre sayın Kılıçdaroğlu anlık bir refleks gösterdi. Söylediği söz bile muallak bir cümle. Ayrıca akıllı adamdır sayın Kılıçdaroğlu. Türk siyasetinin en kolay ve en rahat makamını risk alıp bırakır mı? Güldürmeyin adamı. Sarıgül'ü İstanbul'a aday yapıp saf dışı bırakan, Muharrem İnce'yi Cumhurbaşkanı adayı gösterip haydi güle güle diyen böyle bir siyasi deha sizce böyle bir hata yapar mı? Açıkçası AK Parti rakip olarak Kılıçdaroğlu'nu görmek ister. Bildikleri tanıdıkları biri sonuçta. Kılıçdaroğlu süpriz bir karar verip Erdoğan'ın karşısında seçime girerse emin olun seçimden hemen sonra bu milletin ne diyeceğini şimdiden söylüyorum. "Ne oldu Kılıçdaroğlu”...
Konya Büyükşehir Belediyesinde çalışan taşeron işçilerin belediye ile sözleşme sürecinde olan bitenleri izliyorum. İzliyorum derken daha çok sosyal medyadan takip ediyorum. Kadroya geçtikten sonra maaşlarında iyileşme olmayan işçilerin haklı taleplerini biliyorum. Aynı işi yapan ancak eşit maaş almayan çalışanların hakkı olduğunu da bir kez daha ifade ediyorum. Umuyorum Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay tüm imkanları zorlayarak işçinin bu zor zamanlarında onları mutlu edecek adımı atacaktır. Bu konu ile ilgili bir meskeninde altını çizmek isterim. Tüm belediye çalışanları bir aile gibidir. Bu ailenin fertleri arasında anlaşma uzlaşma olacaktır. Lakin bu anlaşmaya kirli niyetlerle araya girmeye asla müsade etmeyin. Sosyal medyada belediyede çalışmadığı halde kendini çalışan gibi gösterip fitne sokanlar var. Bu provokatörlere dikkat etmek gerekir. Belediye ve onun işçileri aralarında yapılacak anlaşmanın ne olacağına kendileri karar verecek. Bu karar anlaşmasında bu süreci bir yere taşıma gayreti gösterenlerde boş durmayacaktır. Özellikle emek veren, haklı olarak beklentisi olan işçi kardeşlerimizin sosyal medyada uçuk maaş hesapları yapıp özellikle böyle bir zor süreçte daha fazla bir beklenti içinde sokulduğunu görüyorum. Başta ifade ettiğim gibi mutlaka bir orta yol bulunacaktır ama sizler ortada gezip aranıza fitne sokmak isteyenlere asla izin vermeyin. Eyvallah...
