AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
Sancımız GAZZE…
Görmemek için kör olmak lazım
DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Gündem malumunuz Koranavirüs. Dünya bununla yatıp bununla konuşuyor. Zaman zaman izleyicilerimizden de sitemler geldi. "Başka birşey yok mu?" Eğitim durmuş, ticaret durmuş, spor aktiviteleri iptal olmuş, tüm sanat dalları icra edilemiyor. Siyaset meydanı şimdilik boş. Bizde farklı konuları ele alalım, paylaşalım istiyoruz ancak Dünya bunu yaşıyor ve bizde aynı şekilde bununla mücadele ediyoruz. Bir anlamda gündemde yazacak konu yok. Peki sıkıldık bu konudan bir kenera bırakıp gelin size eskilerden bir kaç sohbet konusu açayım. Çünkü biz eskileri özleyen, arayan ve sürekli yad eden bir milletiz. Eskilerde yaşatılan özellikle köylerde yer alan oda kültürünü bilir misiniz? Bir anlamda şimdiki emekliler konağı gibi düşünün neredeyse aynısı. Bu oda denilen mekan daha çok köyün ihtiyarlarının biraraya gelip sohbet ettiği, çay eşliğinde eskilerden konuşulduğu muaazzam bir mekan. Hepimiz yaşını alan dedelerimizin geçmişe dair hatıralarını anlattıklarını ağzımız açık dinlerdik. Elektriğin ve ulaşımın olmadığı köylerde nasıl bir hayat vardı bunu çok merak ederdik. Bir masal gibi anlatılan bu konuşmalar aslında her biri bir hayat hikayesiydi. İşte bu odalar kitapların ilham yerleri gibiydi. Allah rahmet eylesin babamın dedesi vefat ettiğinde 100'ün üzerindeydi. Onunla konuşmak, eskiye dair biriktirdiklerini dinleme imkanım oldu. Sabah namazıyla kalkıp, yatsı namazından hemen sonra onlar için gün bitip yatma vaktinin geldiği anlamını taşıdığını öğrendik. Şehirde bir işi varsa 50 Km yolu yaya olarak nasıl defalarca gelip gittiğini anlatırdı. Yokluk demedi, açlık demedi, şikayet etmedi. Sadace anlattı. Nasıl yani nasıl elektriksiz yaşanabilmiş sorusunu bizim çocuklarımız soruyor şimdilerde. Telefonsuz ve internetsiz nasıl yaşıyordunuz? Yaşıyoruz işte iyisiyle kötüsüyle. Özlediğimiz artık eski samimiyet, eski dostluklar, eski insanlar. Evet eski eski de kaldı ancak hala özlemle arıyor hasretle anıyoruz. Eskilerde emek var, eskilerde aşk var, eskilerde güven var, eskilerde sadakat var. Eskilerin deyimiyle. "Ne varsa eskilerde var". Eyvallah...
AKLIMIZDA DELİ SORULAR!
HELE KAPTAN BİR ÇIKSIN SAHAYA
BAŞKAN KILIÇDAROĞLU!
MASANIN KAZANANI - KAYBEDENİ
AYNI HİZADA DEĞİLİZ!
BAŞKA DEPREMLER YAŞIYORUZ!
HEPİMİZ İMTİHAN EDİLDİK
DOKUNACAKLAR!
NATO’YA ALMAYALIM
HDP YEDEK LASTİKLERİ