Peki öyle olsun verelim papazı. Ya sonra? Suriye'den çıkalım, Kürt koridoruna izin verelim, Kuzey Irak'a yapılan operasyonları durduralım, Demirtaş'ı hapisten çıkartalım, Fetö davalarını sona erdirelim, 15 Temmuz darbesini yapan darbecileri serbest bırakalım, Emniyet ve TSK'dan atılan askerin iadesini yapalım, Fethullah Gülen Türkiye'ye geldiği takdirde yargılanmayacağını garanti edelim, eski parlamenter sisteme geçip mümkünse koalisyonlu günlere geri dönelim, İran, Rusya ve Çin'le ekonomik, siyasi, askeri ne ilişkimiz varsa donduralım, S 400'lerden vazgeçip patriotları ABD'den alalım, Ortadoğu'ya burnumuzu sokmayalım, İsrail'in Filistin işgaline ses çıkarmayalım, Afrika'daki Türk varlığına son verelim, özellikle milli savunma sanayi üretimine son verelim, bilimle, teknolojiyle, uzayla uğraşmayalım. Tüm bunların sonunda rahat bir Türkiye olsun öyle mi? Türkiye bağımsızlığını kazanıyor. Sanmayın ki bu bağımsızlığı biz 1923'te kazandık. Kazanılan sadece çizilen sınırlardan ibaretti. Kendisi düşünen, fikir üreten, uygulayan, kendi iradesiyle iş yapan, kimseden icazet almadığımız bu dönemde şimdi gerçek bağımsızlık savaşı veriyoruz. Dünya'da silahlı savaşların yerini farklı yöntemler alıyor. Artık araçlar silah değil. Araçlar Kimi zaman terör oluşturuluyor, kimi zaman algı, kimi zaman içimizdeki hainler artık. Ellerindeki en büyük koz elbette ki ekonomi. Yukarıda saydıklarımın tamamını yapsak bile durmayacaklar. Allah'a şükür bunların birinden bile taviz verecek güçsüz bir ülke yok artık. Kuyruğunu kıstıran bir ülkenin olmayışı sinirlerini hoplatıyor bunların. Kıymetli dostlar burada mesele papaz meselesi değil elbet. Bunu hepimiz idrak ediyoruz. Onlar kendi ti niyetlerinin gereğini yapıyor. Eski tabirle gavur, gavurluğunu yapıyor. Burada asıl mesele Biz ne yapıyoruz? Yada biz ne yapacağız? Biz tarih boyunca iki husus için gözümüzü kırpmadan canımızı vermişiz. Din ve vatan. Bu ikisi olmadan yaşamayacağımızı bildiğimiz için tarihte hep var olmuşuz. Büyük bir medeniyet kurmuşuz. Dolayısıyla biz parayla, kurla, dövizle üstümüze gelenlere karşı zayıf değiliz. İçimizde ATM'ciler olsa da, bizim buna karşı duracak dirayetimiz var evelallah. Yeter ki üç kuruş döviz kurundan gelecek paraya tamah etmeyelim. "Efendim üç kuruş değil, bazıları milyonlar kaldırıyor” diyebilirsiniz. Valla benim gözümde 3 kuruş etmez adamlardan bahsetmiyorum. Vatanını dolara satmayacak babayiğitlerden bahsediyorum. Bağımsızlık yolunda kim, ne yaptı hepsini göreceğiz. Tarih elbet bunları da yazacak. Eyvallah…
