Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle Türkiye yeni bir dönemden geçiyor. Bu dönem İnşallah hayırlı bir dönem olacak. Yıllarca bu ülkenin ekonomide ki en büyük sıkıntısı olan cari açık azalacak yada sona erecek. Tabi açıklanan rezerv miktarının yanında yeni keşif arayışları mutlaka olacaktır. Netice aldığımız takdirde 3-5 yılın değil önümüzde ki yüzyılın hesabını yapmaya başlayacağız. Doğalgazın bulunması hepimizde bir heyecan ve umut uyandırdı. Her ne kadar bunu küçümseyen, inanmayan hatta "ne gerek var” diyecek kadar ileri gidenler bile var. İnanın bu heyecanı, bu mutluluğu, bu gururu yaşarken onlara cevap verip kelime israfı yapmak istemiyorum. Biz geleceğe bakalım. Aramaların neticesinde çok şükür böyle bir nimeti bulduk. Sabırla doğalgazın çıkarılıp sunulmasını bekleyeceğiz. Evet tarımda, sanayide, turizmde ve savunma teknolojilerinde ciddi bir potansiyele sahibiz. Ancak en büyük eksikliğimiz olan petrol ve doğalgaz açığımız bunca potansiyelin önüne geçiyor. Çünkü kazancımızın büyük kısmını bu alanda harcıyoruz. Bu süreçte bir kez daha gördük ki milli imkânlarla yaptığımız tüm çalışmalardan güzel neticeler alıyoruz. Biz ne zaman yabancılardan hizmet alsak ya kötü bir hizmet yada eksik bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor. Erdoğan'ın "günahını almayalım” dediği onlarca yabancı şirketin aramalarından sonuç çıkmaması kafalarda soru işaretleri bırakmadı değil. Öyle ya bu alanda hem tecrübe, hem teknoloji olarak tüm donanıma sahip gemilerin bulamaması düşündürücü. 2017 yılında envanterimize giren ve 2018 yılında ilk sondaj çalışmalarına başlayan Fatih sondaj gemimiz hemen neticeye ulaştı. Maşallah diyelim nazar değmesin. Yaklaşık 2 hafta önce haber bülteninde Doğu Akdeniz gerilimi üzerine yapılan haber sonrası şunu ifade etmiştim; "Dua edelim gemilerimiz doğalgaza ulaşsın. Bulduğumuz takdirde bu ülkeyi kimse tutamaz.” Bu ülkenin lideri hedef olarak 2023 yılını işaret etmişti. 2023 yılı Türkiye için bambaşka olacak eminim. Geleceğe umutla bakıyorum. Geleceği şimdiden heyecanla yaşıyorum. İnanıyorum yarınlar bizimdir. Bu umuda, bu heyecana sahip bu ülkenin evlatlarıyla yarınları birlikte inşa edeceğiz.
Hayatımızın en sıkıntılı sürecini yaşıyoruz. Salgın hastalığın sadece ismini duyduk önce. Ardından vaka sayılarını izledik. Rakamlar her ne kadar bizler için bir anlam ifade etmese de sadece duyuyorduk. Yavaş yavaş sardı etrafımızı. Önce yakınlarımızın bu hastalığa yakalandığını duyar olduk. Ve ölümler… Sosyal medyaya her baktığımda Kovid tanısı konmuş insanların dua beklentilerini yada yakınları Kovid den ölmüş insanların paylaşımını görüyordum. Çumra Belediye Başkanı Halit Oflaz Bey'in Kovid hastalığından dolayı tedavi altına alındığını duyunca çok üzülmüştüm. Tesellimiz genç olması ve atlatacağı yönünde umudumuz olmasıydı. Ancak vefat haberini alınca yıkıldım. Bu salgının başlangıcıyla birlikte Çumra'da salgınla mücadelede nasıl çabaladığını gördük. Çalışkanlığına, mütevazılığına, duruşuna, merhametine ve adamlığına şahidiz. Allah rahmet eylesin. Yakınlarına, sevenlerine, Çumralılara başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Eyvallah…
