YENİ İTTİFAK BLOĞU

2018 yılında yapılan genel seçimlerden 1 yıl geçti geçmedi başladı bir erken seçim söylemi. 2023 yılında yapılacak seçimlere daha 3 yıl varken koro halinde erken seçim olacak, olmalı, olabilir, olması gerek diyenler neyine güveniyorlar anlamış değilim. Ne değişti? Kim değişti? Oylarınızda patlama mı yaşandı? AK Parti ikiye mi bölündü? Tayyip Erdoğan görevini mi bıraktı yada aday olmayacağını mı ilan etti? Tüm bu soruların yanıtında bir değişiklik olmazken bir erken seçim sevdası aldı gitti muhalefeti. Davutoğlu ve Babacan'ın parti kurmaları mı yoksa ABD'nin yeni başkanının cesaret veren açıklamaları mı erken seçim dedirttiriyor bilemiyoruz. Bunu anlamak gerçekten güç Ancak Türkiye'yi sürekli erken seçim atmosferine sokmak isteyenlerin boş bir söylemden ziyade, hesap ettikleri bir durumun olduğu kesin. Son günlerde ittifak hesapları yeniden yapılamaya başlandı. 3. Bir ittifak bloğu çıkar mı? İyi Parti, Deva ve Gelecek partisinin ittifakıyla yeni bir blok oluşturulabilir mi? CHP, HDP'yi kaybetmeme adına yaptığı her icraat, her söz ittifakın diğer partileriyle arasına mesafe koyuyor. Seçmenlerinin rahatsız olduğu İYİ Parti yeni bir blok oluşturma düşüncesi olduğu aşikar. İYİ Parti'nin başını çekeceği Deva ve Gelecek Partisinin de içinde bulunacağı bir ittifaka birde Muharrem İnce'nin partisi katılırsa CHP'nin başını çektiği Millet İttifakından daha güçlü bir blok ortaya çıkabilir. Yeni bir ittifak kurulması halinde Kılıçdaroğlu, HDP ile açık bir şekilde ittifak yapmak zorunda kalacak ve CHP seçmeninin büyük kısmı Muharrem İnce'yi destekleyecektir. CHP içinde vatansever, Atatürkçü kesim uzun zamandır CHP'nin HDP çizgisinde olmasından yeterince rahatsız. Diğer taraftan Saadet Partili seçmenin CHP ve HDP ile ittifakından rahatsız olduğunu hepimiz biliyoruz. Erdoğan'ın Saadet Partisi'nin önemli isimlerinden Oğuzhan Asiltürk'le yaptığı görüşme sonrası artık Saadet Partisi'nin de Millet İttifakı içinde yer almayacağını gösteriyor. Her ne kadar Temel Bey genel başkan olsa da Saadet'in yerleşmiş kurulları ve önemli isimleri buna izin vermeyecektir.

Düşünün bu ülkede bir general zamanın başbakanına küfrediyor, bir komutan tüm siyasilere posta koyuyor, bir komutan şehrin ortasında tank yürütüp balans ayarı yapıyor, bir komutan eşi başörtülü diye Cumhurbaşkanını karşılamıyor, bir komutan törende başbakan ayaktayken oturabiliyor, bir komutan belediye başkanlarına fırça atıyor, bir komutan milli eğitim müdürünü arayıp talimat veriyor, bir komutan okul müdürünü tehdit ediyor vs. Yetmedi bir vali okula giren öğrencileri engelliyor, bir kaymakam ödül töreninde başörtülüleri dışarı attırıyor, bir öğretmen tek tek diğer öğretmenleri fişliyor, bir akademisyen ikna odaları kurup baskı yapıyor. Bunlar bir senaryo değil yaşadığımız, gördüğümüz olaylardı. Evet tüm bunlara rağmen hiçbir siyasi isim çıkıp bunlar militan gibi ağır bir ifade kullanmadı. Gerçi kullansa da demokrasinin rafa kaldırıldığı dönemde kimse buna cesaret edemezdi. Şimdilerde ülkede demokrasinin olmadığını iddia edenlerin bu ülke için hizmet eden kim varsa "militan” olmakla suçlamasını nasıl anlamalıyız? Eskiden valileri yada kaymakamları sadece Televizyonda yada törenden törene görürken şimdi vatandaşla sohbet yaparken rastlıyoruz. O halde neden "militan” deme gereği duydu Kılıçdaroğlu? Şuan görev yapan tüm vali, kaymakam, asker, polis yada bürokrat AK Partili olduğunu düşünen bir muhalefet genel başkanı var. Şuan görevde olan bir çok vali belki de 30 yılı aşkın bu devletin içinde yetişmiş devlet adamlarıdır. AK Parti ile var olmadılar yada AK Parti ile bahşedilmedi geldikleri makamlar. AK Parti ile değişen sadece isimler olmadı. Devletin işleyişi de değişti. Bu makamlarda oturanları geçmişte sadece törenden törene gördüğümüz için vatandaşın içinde olmalarını anlamlandıramadı sanırım Kılıçdaoğlu. Ona göre valiler, kaymakamlar fil diş kulelerde oturmalı ve siyasetçiler gibi vatandaşın içine girmemeli. Halkından bu kadar kopuk bir siyaset izleyenlerin şuan ki bürokrasiyi anlamalarını beklemiyoruz. Valilik görevinden emekli olup başka siyasi partilerden aday olan onlarca vali var halbuki. Tabi generallikten emekli olup koşa koşa CHP'de siyaset yapmak için koşan askerlere alışmış olan CHP'nin verdiği tepki elbette kendinden olmayan vali, kaymakam, asker ve polisler için geçerli. Bu anlayış bu ülkeye adalet getirebilir mi? Huzur getirebilir mi? Barış, istikrar, ve güven verebilir mi? Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları