Anadolu Takımları, Ses Verin! Aksi halde daha çooook ağlarsınız. Bugün Samsun’a yarın size…
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
Derbiyi kimin kazanacağını yapay zekaya sorduk? Yapay zeka ‘FB’ dedi
ŞEMS ve MEVLÂNÂ’NIN KARŞILAŞMASI
Enflasyondaki Düşüş Mutfakları İkna Edemiyor
SÜNNETULLAH
AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
İddia ediyorum boş iddianame!
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
Okyanus mu, Kuyu mu?
Net Pozisyonları Kaçırırsan Yenmeyecek Golü Yersenen
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Dost meclislerinde, arkadaş toplantılarında, aileler arasında; çok konuşuruz, çok laf üretiriz, ama bir türlü bunları eyleme, icraata dökmeyiz.
Hele bir konuşmaya başlayalım, sanki karşıdan bakan bizi bir şey zanneder! Bu, dini bir konu olursa işin şekli daha da değişir. O zaman; bir din görevlisi, bir din uzmanı, bir müftü konumuna yükseltiriz kendimizi! Eğer uygulamalarımız konuşmalarımız gibi olursa o vakit muazzam bir insan olmuş oluruz. Ama iş öyle değil! Daima maske takıyor, tavırlarımızı maskeliyoruz! Bunun için kaybediyoruz, bunun için zarardayız!
Neden böyle oluyor? Niçin kendimizi teste tabi tutmuyoruz? Niçin samimiyetten uzak kalıyoruz? Samimi olmak o kadar zor mu? Samimi olmamak bir kader mi? "bugün Allah için ne yaptık?” sorusunu sormak zorundayız. Hani bir esnaf, bir ticaret erbabı; akşam olunca kasa kontrolü yapar; "kârda mıyım? Zararda mı?” diyerek hesap yapar, zira bir zarar durumu söz konusuysa, ertesi gün bunu telafi etmenin yollarını arar. Bu, bir ticarethane için böyle oluyor da, kendi varlığımız ve bize emanet olarak verilen vücut emaneti için niçin olmasın? Geçici dünya hayatında durmadan hesap yapıyoruz da, ebedi, kalıcı olan Âhiret hayatı için neden hesap yapmayalım?
İçki, sigara sağlığa zarar deniyor. Bu, ilmen de ispat edilmiştir. Peki ne akla kulluk ederek bunları içiyoruz? İçince elimize ne geçiyor, hastalık, paramızın boşa gitmesi, ailelerimizin dağılması, madden ve manen çöküşten başka?
Beş şey gelmeden, beş şeyin kıymetini bilmek zorundayız; yaşlılık gelmeden, gençliğin; meşguliyet gelmeden, boş vaktin; ölüm gelmeden, hayatın; fakirlik gelmeden, zenginliğin; hastalık gelmeden, sağlığın.
Hayat; hızla giden bir trene benzer. Tren bazen çeşitli kaza riskiyle karşılaşır; eğer trende kuvvetli bir fren tertibatı yoksa yandığımızın resmidir! Uçuruma düşmek, hayatımızın kararması olasıdır. Bize fren görevi gören kuvvet, iman ve inançtır. İmandan, inançtan mahrum olanların hayatının değeri yoktur! Onlar için hayat; yemek, içmek, eğlenmek, gezmek, dünyadan kâm almaktan ibarettir! Onlara göre ölümün de bir anlamı yoktur! Böyle olanlara Tahirü'l Mevlevi şöyle diyor;
"Eli boş gidilmez gidilen yere,
Rabbim boş gelmedim suç getirdim.
Dünyalar çekemezken bu ağır yükü,
İki büklüm sırtımda pek güç getirdim.”
İnsana; iman, ibadet ve ahlak üçlüsü şahsiyet verir. Şahsiyet sahibi insanda bunların üçünün de bir arada bulunması kaçınılmazdır. Sosyal olaylar; şahsiyet sahibi olanlarda bir anlam kazanır, her insanın bir değeri vardır. Şahsiyetli insanların elinde dünya cennet olur, barışa kavuşur.
Her zaman, her durumda kendimizi teste tabi tutmak, hayat hesabımızı iyi yapmak mecburiyetindeyiz.
Yavaş Yavaş
Hayat zakkumdur, zehirli bir aş,
Her insan dertli, derdiyle yoldaş,
Hep kendine dost, kendine sırdaş,
Ömür bitiyor, bak yavaş yavaş!
Elin üşüyor, ayakların da…
Donar her yanın, şakakların da,
Yüzün soluyor, yanakların da.
Güneş batıyor, bak yavaş yavaş!
Ömrü elif kıl, ölümü öldür,
Hayat boyu gül, canları güldür,
Sırat denilen, bu doğru yoldur,
Zaman gidiyor, bak yavaş yavaş!
Cennete girmek, hep elimizde,
Çektiğimiz dert, şu dilimizde,
Günahkâr olan bu halimizle,
Hayat yutuyor bak yavaş yavaş!
Mal engel cana, makamlarsa yük,
Dünyalık emval, bu sınav büyük,
Sırtlarda günah, boynumuz bükük,
Mezar yetiyor bak yavaş yavaş!
SÜNNETULLAH
SIRATIN ÜSTÜNDEYİZ
ZULMEDENLER, ASLA HUZUR BULAMAZ!
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
GİZLİ AJANDAMIZ OLMASIN
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM
SAMİMİYET
ŞİİR AŞKINA
RUBAİ ÇALIŞMALARIM