“EVDE KAL TÜRKİYE”

Devletimizin aldığrı; "Evde kal Türkiye” kararı, hepimizin sağlığı, güvenliği içindir. "ben karara uymam, nasıl olsa öleceğim…” diyerek yasağı delmek, kuralları ihlal etmek akıllı adam işi değildir.

Bu da bir seferberliktir; Koronavirüs de bir düşman, hem de en sinsi, en görünmezi, en tehlikelisi! Seferberliklerde nasıl topyekun, itirazsız cepheye gidiyor, düşmanla mücadele ediyorsak, aynen bunun gibi bu sinsi düşmanla da mücadele etmemiz gerekmektedir. Çok şükür ki yurdumuzun ekseri yerinde; "65 yaş üstü ve hastalığı olanların sokağa çıkma yasağı” sıkıntısız sürüyor.

"Evde kalınca canım sıkılır, tedirgin olurum, vakit geçmez…” diyenlere tavsiyem şudur;

Eğer eviniz bahçeliyse, çiçeklerle, ağaçlarla, toprakla meşgul olunuz.

Eviniz bahçesiz, aparatman katı ise o zaman da yapılacaklar var. Evimizin balkonuna çiçek saksıları içine; gül, sümbül, lale, hercai, karanfil, kaktüs…ekiniz. Bunların bakımı ile meşgul olunuz.

Pencerenin önüne geçip, yolu, caddeyi, sokağı, insanları seyredin. Bu seyir uzun süreli olmaz, olamaz. O vakit eliniz; Kur'an-ı Kerimi alınız, mealiyle birlikte okuyunuz. Her ayetin, her surenin anlamını tefekkür ediniz. Allah, bizden ne istiyor, nasıl bir tavır sergilemizi arzu ediyor.

Özellikle Kur'an Tefsirlerinden birisini açıp; sabırla, peygamber kıssalarındaki hikmetlerle ilgili ayet ve sureler üzerinde kafa yorunuz. Azgın toplumların, bu azgınlıkları yüzünden başlarına gelen felaketleri düşününüz.

Allah'ın emirlerine harfiyyen uymaya söz veriniz ve yerine getiriniz.

 

Yukarıda belirttiğim şeyleri yapmanın dışında, bugün şunu yaptım; Kitaplığımda bulunan binlerce kitabımın içinden seçtiğim, 1001 Temel Eser serisinden; Eşrefoğlu Divanını elime aldım, baştan sona kadar okudum. Divandaki şiirlerinden bazısını sizinle paylaşmak istiyorum;

 

Canımı uryan edüp saldım bu aşk deryasına,

Nâgehan aşkın sataştım dürr-i bî hemtasına,

 

Can u baş u din ü dünya verdim aldım derd-i yâr,

Merhem ol derd oldu ancak yüreğim yarasına.

 

………………………………………..

 

 

Ey Allah'ım beni senden ayırma,

Beni senin didarından ayırma.

 

Seni sevmek benim dinim imanım,

İlahi dini imandan ayırma.

 

………………………….

 

Ey hevasına tapan,

Tevbeye gel tevbeye.

Hakka tap haktan utan,

Tevbeye gel tevbeye.

 

 

………………………

 

 

Zahida gel aşka uy âr eyleme,

Tevhidini aşkın inkâr eyleme.

 

Zerk-i hubbun evlerin eyle viran,

Gönlünü ol mülke mimar eyleme.

 

…………………………..

 

Bu fakir de "evde kal Türkiye” talimatına uyarak şöyle dedi;

 

 

Evde Kal

 

Çoluk çocuk aile muhabbete dalalım,

Geçmişten sözler açıp dünden ibret alalım,

Kitaplar okuyalım evi okul kılalım,

Olanları fırsat bil ne olursun evde kal.

 

Anne baba bireyler el ele yapışalım,

Hikayeler anılar hepsini paylaşalım,

Rabbimize duayla huzurda buluşalım,

Dışarda durma gel ne olursun evde kal.

 

Hüzzam faslı makamdan bir şarkı tutturalım,

Dertleri paylaşalım güzellik tattıralım,

Kenetlenme zevkine mutluluk kattıralım,

Ailede sevgi bul ne olursun evde kal.

 

Haydi kapat Tv'yi ceplere veda eyle,

Ebeveyn birlikte fikrini feda eyle,

Rabbine kulluk göster şükrünü eda eyle,

Bolca tefekküre dal ne olursun evde kal.

Yazarın Diğer Yazıları