HAYATIMIZI İYİLEŞTİREN “İ”LER

Dünyaya değer katan ilkeler, hayat veren prensipler, olmazsa olmaz hayat tarzı…dünyanın hangi köşesine gidersek gidelim, hangi ülkeye, hangi coğrafyaya, hangi vatan toprağına ayak basarsak basalım şu an kullanılan "HES KODU” misali, onlar olmadan ne içeri girebilirsiniz ne de hayatınızı idame ettirebilirsiniz. Gerçi HES KODU bir süre sonra bitecek, hayat normale dönecek. Fakat hayatımızı iyileştiren "İ” ler her an yanımızda durmaktadır.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; hayat "İ” den ibaret. Daha önceki yazılarımda bir kaçını anlattım, eğer köşe yazılarımı takip ediyorsanız okumuş olmalısınız. Bugün bana ayrılan köşem elverdiği ölçüde kalan "İ”lere temas etmeye çalışacağım.

Bugünkü anlatacağım "İ” gerçekten bizi titreten, kendimize getiren, daha doğrusu kendimize getirmesi gereken önemli bir ilkedir. Bunu içimize, gönlümüze yerleştirdiğimiz, yeni tabirle içselleştirdiğimizde adımlarımızı daha dikkatle atar, yaptığımız her işte kendimizi muhasebeye tabi tutar, rabbimizin dediği gibi; "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” kuralına harfiyen uyarız.

Mesela kendi başımıza kaldık, kimse bizi göremiyor, duyamıyor. Ne polis, ne jandarma ve ne de her hangi bir güvenlik görevlisinin bilmesi mümkün değil. İşte burada o "İ” devreye girer. Özellikle insanî ilişkilerde, sözünü ettiğim "İ" işe yarar.

sokaklarda, binalarda ve resmi dairelerde… neden güvenlik kameraları var? Niçin her hangi bir olay olduğu zaman hemen güvenlik kameralarına bakarız? Buna rağmen suç oranları neden bitmiyor? Niçin insanlar şirazeden çıktı? Her gün haberlerde; cinayet, terör, ırza, namusa saldırı, kutsal değerlere hakaretler havada uçuşuyor? İnsanların kurduğu güvenlik kameralarını bozmak, işlemez duruma getirmek, insanın en büyük meziyeti. Hani deriz ya; "minareyi çalan kılıfını hazırlar”.

Bize yön veren "İ” yi kimse ne bozabilir, ne yönünü değiştirebilir ve ne de işlemez hale getirebilir. Namazlarımızı buna göre kılarsak, namaz bizi kötülükten alıkoyar, orucumuzu bu ilke istikametinde yerine getirirsek, oruç bizi tutar. Haccımızı bu "İ” doğrultusunda yaparsak, tam anlamıyla hacı oluruz. Ne mi bu "İ?”

O "İ”, İHSANDIR.

 

 

 

 

 

İnliyorum!

Aslımdan uzak, kıldılar beni,

Ney misali hep, inliyorum ben,

Gurbet ellere, saldılar beni;

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

Aşkın ateşi, beni yandıran,

Ayrılıklara, nefsi kandıran,

Hasret zehrine, canı bandıran,

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

Gurbet ıstırap, gurbet bir aşı,

Gurbet sıkıntı, gurbet gözyaşı,

Vuslata giden, atlama taşı;

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

Her "la” bir gurbet, hala bir gurbet,

Nefisle cihat, âlâ bir gurbet,

Candan ayrılık, anla bir gurbet,

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

 

 

Şeytan Hilesi!

 

İnsan kanı içen, hep kandıran bu,

Ortalığı bozar, şeytan hilesi,

Yalana daldıran, inandıran bu,

Şer kalemle yazar, şeytan hilesi!

 

Bozuk tüm halleri, düzelmiyor ki,

Uğraşsan da asla, azalmıyor ki,

Yaptıklarına hiç, üzülmüyor ki,

İçimizde gezer, şeytan hilesi!

 

Mana iklimini, uzaklamış hep,

Kur'an'a imanı, yasaklamış hep,

Hakka inananı, tuzaklamış hep,

Müslümana sızar, şeytan hilesi!

 

Dostluğu bitirip, düşman oluyor,

Bütün insanlığa, kinle doluyor,

Münafıklık yapıp, ahlar alıyor,

Yüz verdikçe azar, şeytan hilesi!


Yazarın Diğer Yazıları