KONYA’DA ZAMAN

Doğduğum andan itibaren; ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, havasını teneffüs edip, nimetlerinden yararlandığım, kültür, sanat, edebiyat… ziyafetlerinden istifade ettiğim, "Bir başkent her zaman başkenttir” anlayışıyla, her köşesinde kültürün fışkırdığı Konya şehrinde yaşamaktan büyük bir mutluluk duymaktayım.

Konya'da yaşayıp, bu şehrin güzelliklerini yazmamak, tarihinden, kültüründen, edebiyatından, sanatından, milli ve manevi değerlerinden söz etmemek vefasızlık olacaktır. Babam rahmetli; "Konya, medrese şehriydi, ilimde, irfanda, tasavvufta önde giden bir mana kentiydi” derdi.

"Belde-i muhayyere” sözünü de çok duydum. "Gez dünyayı, gör Konya'yı” sözü yaygındır. Konya'nın ziyaretçileri eksik olmuyor. Mevlana'nın, Sadreddin Konevi'nin, Şems-i Tebrizi'nin, birçok peygamber ve velinin bu şehirde medfun oluşu, bütün dünyaya mesajlarını Konya'dan ulaştırmaları sebebiyle bu kent ayrı bir özelliğe sahip oluyor.

Mevlana türbesi, her zaman dikkatimi çeker. Sadece benim mi? Hayır, tüm dünyanın. Onun ilkelerini, sevgiye, hoşgörüye dayalı sözlerini bilmeyen ve bu hususta kendine çeki düzen vermeyen yok gibidir. Konya'ya ve Mevlana'ya gönül verenlerden bir tanesi;

"Gel, ne olursan ol, yine gel…” sözleri her ne kadar Mevlana'ya ait olmasa da, güzel, gönüllere etki eden bir dost gibidir. Bu söze uyarak Konya'yı mesken tutanların sayısı çoktur.

bunlara; "Dilârâ” diyorum.

"KONYA'DA ZAMAN” adında yeni bir kitap çalışmam mevcut. 17. Kitap olarak inşallah okurlarıyla buluşacak. Çalışmamı yaparken, insanlar benim Konya'daki yaşamımı değil, Konya'nın; dini atmosferini, kültüre katkısını, edebi güzelliğini, bayramlardaki manevi havayı, bu şehre has olan, "Şivlilik” geleneğini, "ferkab” uygulamasını, Üç aylara hazırlık çalışmalarını, Ramazan gecelerini, teravihlerdeki cemaat coşkusunu, hatim ve mukabele anlayışını, Bayramlaşmayı, Komşu ziyaretlerini, hastaları ihmal etmemeyi, kardeşlik duygularını, İslamî hassasiyetin Konya'daki tezahürünü, Selçuklunun başkenti olması münasebetiyle Medreselerini, ilim ve irfan ehlini, bugün ayakta olmayan tarihi eserleri, kaybolmuş meslekleri, Konya hatıralarını, …anlattık.

Çocukluğumun Konya'sındaki ulaşımı, ulaşım araçlarını, kaybolan "mahalle Bakkalı ve zimem defterini”, Kart postal satıcılarını, …ele aldık.

Bağ bozumu, pekmez kaynatma, imece usulü yardımlaşmayı, kadınlar pazarını, Üzüm pazarını, Amele pazarını, Söylemez'i dile getirdik.

"KONYA'DA ZAMAN”; bu kutsal şehirde yaşadığımız sürece şahit olduklarım, birebir görüşüp konuştuklarım, sohbetlerinden istifade ettiğim gönül dostlarını anlatır. Tasavvuf erlerine kapı aralar.

 

Beklerim Sizi

 

Selçuklu payitahtı, bu güzel şehir,

Mevlana dergâhında, beklerim sizi,

Gönülleri sulayan, coşkun bir nehir,

Sultanlar bargâhında, beklerim sizi!

 

Kervanların yoluna, sebil konulmuş,

Külliye anlayışı, halka sunulmuş,

Ötelerden bugüne, ünü anılmış,

Sahip ata camide, beklerim sizi!

 

Hoşgörü diyarına, hoşça geliniz,

Semazenler görünüz, ışık alınız,

Dostluk pınarlarında, şifa bulunuz,


Şeb-i Arus gününde, beklerim sizi!

 

Kapısına; Yasin'le, Fetih kazınmış,

Selçuklu motifiyle, sülüs yazılmış,

Kesme taşla bezeli, süsler dizilmiş,

İnce Minarelide, beklerim sizi!

 

Altı sütun üç kubbe, yivli minare,

Mavimtrak taşlarla, bak hale hale,

Büyükçe pencereyle, ferah, şahane,

Aziziye camide, beklerim sizi!

 

Şehr-i Sultan burası, görenler hayran,

Hoşgörü fısıldanır, sevene her an,

Keykubat'ın tahtında geçiyor zaman,

Konya'nın merkezinde, beklerim sizi!

 

Çocukluk Konya'm!


Sıcak yuvalar vardı her bir hanede,

Bambaşkaydı güzeldi çocukluk Konya'm,

Muhabbetler yaşardı fakirhanede,

Bambaşkaydı güzeldi çocukluk Konya'm!



Bahçeliydi evimiz ak sekiliydi,

Akıllı değil ama meşk ekiliydi,

Saksıda miski amber aşk dikiliydi,

Sevgilerle özeldi çocukluk Konya'm!



Komşularımız vardı Kalfa, Solaklar,

Sadeydi tüm caddeler çevre sokaklar,

Tertemizdi tabiat temiz sulaklar,

Cana can katan eldi çocukluk Konya'm!



Yollar asfalt değildi toz ve dumandı,

Kışlar şiddetli olur haller yamandı,

Hafızadan çıkmayan güzel zamandı,

Hızla esen bir yeldi çocukluk Konya'm!

 

Her şeyler satılırdı Kayalı Park'ta;

Asker mektup yazardı yâre ayakta,

Otobüsler beklerdi bizi durakta,

Şimdi hep tarih oldu çocukluk Konya'm!

 

Bayramlar umutluydu ziyaret çoktu,

İnsanlar hep mutluydu fesatlık yoktu,

Zamana zehir aktı hayali yıktı,

Neden ağıyla doldu çocukluk Konya'm?


Yazarın Diğer Yazıları