Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
Ticari Ahlak Yoksunları Kâr Sarhoşluğu Yaşıyor
SEVDALISIYIZ
Meşruiyetin Olmazsa Olmaz 3’lüsü
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
SOKAKLARIMIZ YABANCI, TABELALARIMIZ SUSKUN, KULAKLARIMIZ ESİR
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Mevlana; hoşgörüyü, insan sevgisini, islamî hassasiyeti…Kur'an'dan alır. Onun yedi öğüdü-ki bendenizin; "HZ. MEVLANA'NIN YEDİ SIRRI” adıyla NKM'den çıkan kitabım mevcut- her birimize bir şeyler söylüyor. Yalnızca yedi sırda değil, Mevlana'nın bütün eserleri, insanlığa mesaj yüklüdür.
Deniyor ki; "Mevlana ile ilgili çok kitap var. Konya'ya gelen, eli kalem tutan Mevlana dostlarının, Konya hatıraları içinde Mevlana'nın olmaması düşünülemez. Ötelerden ta Selçuklular zamanından bu günlere kadar mesajı ulaşıyorsa bunda bir hikmet var demektir. Mevlana bu hikmeti nasıl elde etmiş? Bütün dünyanın ona koşmasının altında yatan gerçek nedir? Mevlana'da deve tüyü mü var ki bizleri kendine çekiyor?
Hep şunu söylemişimdir; sohbetlerimde, yazılarımda ve şiirlerimde; "her birimiz birer Mevlana olabiliriz. Her birimiz birer Yunus, Hacı Bektaş, Sadreddin Konevi, Şems-i Tebrizi…olmak için çaba harcayabiliriz.”
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol;
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol;
Şefkatte, merhamette güneş gibi olmak da aynı şekilde, "eşrefi mahlukat” olan insana has bir meziyettir. Mevlana bu ilkeleri Kur'an'ın ışığında söylüyor. İnsana şefkat göstermek, tüm canlıları; "yaratılanı severiz yaratandan ötürü” anlayışına uygun hayat sürmek. Ne güzel değil mi böyle bir hayat! Kim istemez bunu? Pekiyi, "Bunu ben yapamam” diyebilen var mı? Her birimizin gönlünde bu güzel duygu mevcut değil mi? Hayvanları sevdiğimiz, onlara şefkat ve merhamet gösterdiğimiz kadar; annemize, babamıza, kardeşimize, etrafımıza, eşimize…bu tatlılıkları sunamaz mıyız? Bunun için Mevlana'yı mı arayacağız? Mevlana'yı mezarından mı kaldıracağız? Veya; "Ey Yunus ne güzel diyorsun, gel de aynı güzel sözleri bir daha söyle” diyerek kendimizi o sözlerle tatmin mi edeceğiz? Biz hiçbir şey yapmayacak mıyız? Elimizi taşın altına sokmak gibi bir davranışın içinde olmayacak mıyız?
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörülükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
ANADOLU İRFANI
KUR’ANLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR
MEVLANA’YI ANLAMAK
KURALLARA UYMAMAK BAŞIMIZA GAİLE AÇIYOR!
SÜNNETULLAH
SIRATIN ÜSTÜNDEYİZ
ZULMEDENLER, ASLA HUZUR BULAMAZ!
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
GİZLİ AJANDAMIZ OLMASIN