Şiiri Sevdiren Öğretmen

İmam Hatip Okulundaydım. Bizim okuduğum zamanda İmam Hatiplere Lise hakkı verilmemişti. O yüzden adı; "İmam Hatip Okulu”. Edebiyata, özellikle şiire karşı bir ilgim vardı. O güne kadar bir çok şiir yazdım ama şiire benzemediği için iptal ettim. Ta ki İmam Hatip 6 veya 7. sınıfta Edebiyat dersimize; musikişinas, Sadeddin Kaynak hayranı, ailecek musikiye meyyal olan Enver Etik hocam gelene kadar! O muhterem, kıymetli hocamın Edebiyata gelmesiyle, bendenizin, edebiyata, şiire karşı ilgim daha fazla arttı.

Hocama şu şiiri okudum:

Enver Etik Hocama

 

Sadeddin Kaynak hayranlığı onuru,

Musikiye adamış bunca ömürü!

 

Ney, onun sırdaşı, arkadaşı,

Şiirler, şarkılar hep haldaşı!

 

İmam Hatip'ten hocamdır o,

Saygıya layık bir candır o!

 

Dertlenmek, yanmaktır bütün işi,

Halkı uyarmaya tüm gidişi,

 

Ne kadar da ilerlese yaşı,

Bitmeyecek, batılla savaşı!

 

Elestte söz verdi, haykırmaya,

Hakka, hakikate çağırmaya ...

 

"Enver” en nurlu, çok parlak adı,

Bu yüzden olmuş "Etik” soyadı!

 

Konya Aydınlar Ocağı'nda 75. yaşında hayatını ve hatıralarını anlatan mûsıkîşinas Enver Etik ile udî Halil Öztürk, dinleyicilere, söyledikleri şarkılarla unutulmaz müzik ziyafeti verdiler.

İl Halk Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen müzikli sohbette Enver Etik, tanınmış olmasını babası Arif Etik'ten dolayı olduğunu belirterek "Dedelerimiz, Rus işgalinde Doğu'dan göç ederek Konya 'ya yerleşmişler. Babamın toplantılarında mûsıkî yapılırdı. Bu mûsıkî nağmeleri kulaklarımda iz bırakmış. Hayrettin Karaman, babamın yakın dostuydu. Ovaloğlu Camiinde Haki Efendi ile Farsça beyitler okuyorlardı. Meram'da Ali Ulvî Kurucu, Dr. Belviranlı "Ey iman edenler, iman ediniz” âyetini saatlerce konuşmuşlardı.” dedi.

Hacı Veyiszade'nin başını okşayıp kendisine gümüş bir kuruş verip "hadi bize bir kahve söyle” dediğini hatıraları arasında nakleden eğitimci Enver Etik, Ankara DTCF'yi bitirdikten sonra edebiyat öğretmenliği yaptığını söyledi. Konya'da yabancı tabelalardan dolayı İngilizce hayranlığı ve "Kent Plaza” ve "home” gibi yabancı kelimelere özenti üzerinde de duran Etik, babasının, Mevlâna'ya sevgisinden dolayı kendisi Farsça öğrenip Mesnevî'yi ezberlediğini ifade ederek babasının "Yüksek İslâm Enstitüsü ile İmam Hatip Lisesinde Farsça dersleri verecek kadar bilgi sahibi” olduğunu; şair, yazar ve edebiyatçı Ali Nihad Tarlan Konya'ya geldiğinde babasıyla saatlerce Farsça konuştuklarını da söyledi.

Keman çalmasından dolayı Yıldırım Gürses'le tanışıp evinde yemek yediğini ve Osman Yüksel Serdengeçti'nin Ankara'daki bürosuna uğrayıp babasıyla Serdengeçti arasında geçen samimi sohbetlerine de değinen Etik, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ne bağlı Müzik Eğitimi Bölümü'nü kuran bestekâr Cinuçen Tanrıkorur ile ilgili bir hatırasını da şöyle paylaştı: "Muhafazakâr ve milliyetçi Cinuçen Tanrıkorur, evimizde kaldığında gece odasının ışığının sönmediğini görünce merak edip kapıdan baktığımda saatlerce namaz kıldığını gördüm.” 

Sadettin Kaynak'ın Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük bestekârlardan biri olduğunu söyleyen Etik, Bekir Sıtkı Erdoğan ve Kâmil Uğurlu ile birlikte Aydınlık'taki evde saatlerce şiir okuduklarını belirterek "Kışlada Bahar” şiirinin hikâyesini de dinleyicilerle paylaştı. Mevlâna İhtifalleri dolayısıyla pek çok ülkeyi dolaştığını ifade eden Etik, oğlunu ziyaret etmek için sık sık ABD'ye gittiğini belirterek Türk-Amerikan Dostluk Derneği'nde, yaptığı bir sohbette Hıristiyan bir kişinin kendisine Âl-i İmrân suresini sorduğunu söyledi.

Edebiyatçı mûsıkîşinas Enver Etik kemanıyla, mûsikîşinas hekimlerimizden Halil Öztürk uduyla dinleyenlere; "Yollarına gül döktüm, Muhabbet bağına girdim bu gece, Tel tel taradım zülfini, Deli gönül, Garip gönlüm, İşte seni seven benim” şarkılarını seslendirerek unutulmaz bir müzik ziyafeti verdiler.


Yazarın Diğer Yazıları