Bir Konyaspor Klasiği Daha!

Konyaspor için kazanılma zorunluluğu olan bir maçtı. Kim oynarsa oynasın, nasıl oynanırsa oynansın maç bittiğinde kazanan tarafın Konyaspor olma zorunluluğu olan bir maçtı. Rakiplerin haftayı galibiyetle kapatıyor olmaları bu zorunluğu daha da artırmıştı.

Sivasspor'un eksiklikleri ve Gençlerbirliği karşısında mağlubiyete rağmen oynanan oyun galibiyet ümitleri oluşturuyordu. Bunlara rağmen Konyaspor'un bu sezon maçlarda sıkça gördüğümüz özelliği net pozisyonları gole çevirememe ve basit gol yeme hastalığını düşüncelerimizde dahi dillendirmek istemiyorduk.

Maç her iki takımın kontrollü, sabırlı ve ayağa garanti pasları ile başladı. Bir taraftan her iki takımda rakip defansın açığını arıyor ve yapılacak hataları kolluyordu.

İlk etkili atağı Konyaspor yakalarken gelen orta etkili bir kafa vuruşuna müsaitken Bajiç'in ne yaptığı anlaşılamadı.

Çok geçmeden gole uzak bir oyun sergilendiği dakikalarda top Konyaspor'un kontrolünde iken Amir'in gereksiz top oynaması ile kaptırdığı topla ani gelişen Sivasspor atağında Konyasporluların oyundan kopma ve uyuma hasatlığı nüksetti. Sivasspor bundan yararlanarak sağından getirdiği topu ortaya dönüştürürken gelen ortayı Kone'nin yaptığı kaliteli kafa şutunu seyreden bir Konyaspor klasiği yine gerçekleşti. Olmayacak, basit bir gol daha gerçekleşiyordu. Kone, Bajiç'e ortalara böyle kafa vurulur dersi verir gibiydi.

Maçı kazanmak isteyen Konyapor'un oyuna ağırlığını koymasıyla Skubiç ve Miloseviç ile gelen goller umutları yeşertiyordu.

Geriye düşen Sivasspor'un arkada geniş boşluklar bırakması beklenen bir durumdu. Mesele Konyaspor'un değerlendirebilecek beceri gösterip gösteremeyeceğiydi ki her zaman ki gibi Konyaspor bu beceriyi sahada yine gösteremedi. Anlamsız şekilde topları aktaramamalar, düşünce birliği oluşturamamaktan gelen anlaşmazlıklar, topu durarak bekleyip topa yetişemeyerek önemli atak başlangıçların heba edişleri yaşanınca Konyaspor rakibinin dezavantajından yararlanamayışını bir kez daha gördük.

Bütün bunlara rağmen Alper'in üstün gayretle rakiplerini çalımlayarak getirdiği topu Bajiç'e çıkarmasıyla çok net bir pozisyon daha oluştu. Maçın kaderinde dolayısıyla Konyaspor'un kaderinde etkili olacak basit gol kaçırma olaylarından biri daha gerçekleşiyordu.

Konyaspor topa sahip olamıyor, baskı yiyordu. Oyun artık Konyaspor'un yarısahasında oynanıyordu. Bunda Sivasspor'un yaptığı oyuncu değişikliklerinin de etkisi vardı. Konyaspor için artık rakip kaleye gitmekten çok kalesinde gol görmemek daha değerli hale gelmişti.

Konyaspor'da Thuram ve Erdon'u oyuna alındı. Çıkanlar ise Ömer Ali ve Miloseviç idi. Bajiç oyunda iken Thuram'ın alınmasını ve defansif yönü zayıf kalan Erdon'un oyuna alınmasını garipsedim.

Baskıya rağmen gol pozisyonu vermeyen bir Konyaspor vardı yine de… Öyle bir pozisyon ki müsait pozisyonda topu kafa ile rahatça uzaklaştırması beklenen Aniçiç nasıl yaptı da kornere attı anlaşılamadı. Bir takımda kafa vuruşunu en iyi yapması beklenen stoperlerdir oysa…

Kullanılan kornerde Skuletiç savunmasız ve rahat kalınca etkili bir kafa vuruşu yaptı. Son dakikada gelen bu golle umutların yüksek tahribi yaşanıyordu.

Hakem ise standardı olmayan bir yönetim sergiledi. Sivassporlu futbolcuların neredeyse yere düşmeleri veya kendilerini yere atmaları sıklıkla faul çalınırken Konyaspor'a yapılan bazı gerçek fauller es geçildi. Maç içinde verilen fauller ile karşılaştırıldığında ilk golün başında Amir'e yapılan harekette faul çalınmaması oldukça düşündürücüydü.

Yine bir Konyaspor klasiği daha sergileniyor net goller kaçırılıyor, basit goller yeniyordu. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları