HECE ŞİİRLERİ VE RUBAİLERİM
Dinin Geleceği
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
Bambaşka bir Konya geliyor
Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Maçı Beşiktaş kazanmadı, biz verdik
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
Kendi nefsinde ara..!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
ŞÜPHE
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Değerlerimizden koptukça toplumdaki kirlilik daha da artıyor.
Herkesin temiz toplum istediği bir ülkede yaşıyoruz ama temiz toplum isteyenlerin suya sabuna dokunmadığını da müşahede ediyoruz.
Kiminle konuşursanız konuşun, kime sorarsanız sorun toplumun yarasını kanatanlar hep başkaları.
Bu kadar kokuşmuşluk almış başını giderken "Ben bu işin neresindeyim?” diye kendisine soran yok.
Sosyal medya yokken gazetelerde ağzından lağım akan kimse olmazdı. Birkaç kişi vardı sadece kendisi gibi düşünmeyenlere "Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan ayı” falan diyen. Onlar da gücünü okuyucularından alırlardı, ne kadar hakaret ederlerse gazeteleri o kadar çok satardı, patronun da işine gelirdi. Gene de çok değildi…
Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu. Daha doğrusu mertlik bozulmadı da insanların içindeki kin ve nefret duygusu açığa çıktı.
Hani;
"Para insanı değiştirmez, içindekini dışarı çıkarır.” derler ya.
Sosyal medya da insanların içindekini dışarı çıkarmaya başladı.
Bidon kafalıları okuyanlar, göbeğini kaşıyan ayıların pınarından beslenenler dikenlerini salıverdiler ortalığa.
Ne kutsal tanıdılar ne devlet erkânı tanıdılar.
Karikatür dergilerinde güya mizah adına etmedikleri hakaret bırakmadılar, toplumun değerlerine ve değerlilerine…
Bu tür pespayeliklerden güç alanlar türedi.
Şimdi açın sosyal medyayı…
Kendisi gibi düşünmeyen herkesi trollükle suçlayanların öteden beri yazdıklarına bakın…
Öyle iğrenç, ağıza alınmayacak kadar ağır hakaretler görürsünüz ki, sanki onları kendileri değil "miki” yazmış.
Ve bu tür insanlar kendilerine hakaret edildiği zaman suratına eşek derisini kösele yapıp, "Yetişin a dostlar linç ediliyorum!” diye feveran ediyorlar.
İlginçtir ki, her cenahta ağzı bozuk olan yığınlarca insan var…
Peki, insanlar neden hakaret ederler karşıtlarına?
Bunun birkaç sebebi vardır, en önemli sebebi hakaretin dozu arttıkça aldıkları alkış…
İkinci sebebi de, fikir kırıntılarıyla beslenmeleri. Fikrin fahişeleri yani… Fikir kırıntılarıyla değil de, sağlam fikirlerle donatmış olsalar kendilerini hakaret etmeden de karşı tarafa haddini bildirebilirler.
Son bir tespitle kapatalım mevzuyu:
Karşıtlarına hakaret edenlere baktığımızda;
Hakaret edenleri ödüllendirenlerin Türkiye'yi kirletenler olduğu aşikârdır…
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak