BİR KUTLU RÜYA

"Onlar bizi toprağa gömdüler ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı”

Aliya İzzetbegoviç

Bulutlu, ela gözlerini her birinin üzerine onlarca çiçek bırakılmış mezarlara dikti ve sessizce mırıldandı:

- Hoşgeldiniz ,burada yatan bizim kocalarımız ,çocuklarımız, bir günlük bebeklerimiz.Ama bizi öldürenler;” Türklerden intikam aldık, müslümanları katledin” diyorlardı. Burada yatan, sana sıkılan kurşunla öldü .Unutmayın, unutturmayın ne olur…. Biz sizin yetiminiziz…bizi bırakmayın…

2000 li yılların başıydı, Bosna'lı kardeşlerimizle buluştuğumuz bir ziyarette bizi sıra sıra yaslanmış kabirlere götüren hanımın sözleriydi bu cümleler. Bosna'nın dereleri dünya üzerindeki en coşkulu derelerdendir 300.000 masumun şehadet kanıyla sulandığı için mi bilmem topraklarında mis gibi bir koku türlü çiçekler ve her çiçeğe gelen mavi kelebekler vardır .Siz orada yabancı olmazsınız .Drina'nın, Una'nın suları Sakarya ile Kızılırmak ile Tuna ile aynı türküyü söyler. Ata yurdu Bosna ,ne kadar uğraştılarsa da silinmeyecek şekilde Müslüman TÜRK'ÜNDÜR…

Serebrenica'da katliam yapan Sırplar, Türk'ten intikamımızı aldık diye 35.000'i çocuk 312.000 kişiyi öldürse de, 50.000 kadına insanlıktan çıkıp zulmetse de ,atalarımızın bıraktığı 150.000 eserin yüzde seksenini yok etse de, her şehidin bir diriliş, bir uyanış olmasını engelleyememektir.

Yirmibeş yıl önce, tüm sözde medeni(!) dünyanın gözlerinin önünde, Avrupa'nın göbeğinde Avrupa'dan Müslümanları silmek için soykırım uygulandı. Ama Aliya İzzetbegoviç‘in dediği gibi” Müslümanları asla yok edemediler, edemeyecekler”. Tüm dünyada batılla- hak mücadelesi ebediyete kadar devam edecek ve hak dava şanlı şehitleri ile dirilecek….

İslam'ı müzeye kaldırmak isteyenlerin arzuları tüm dünyadaki masum müslümanlara kan kustursalar da asla gerçekleşmeyecek. Serebrenica soykırım haftasında göz pınarlarımdan biri onlar için çağlarken, biri 15 Temmuz şehitleri için akıyor ve sonra Yusuf suresinin yürek ferahlatan müjdeleri ile diriltiyorum kalbimi…

- Kaybolan ve özlenen elbette bir gün geri dönecek .

- Sıkıntı elbette bir gün bitecek.

- Üzülen elbette bir gün mutlu olacak.

- Bazı rüyalar gerçek olacak …

Seksen altı yıllık bir rüyanın şahidi kılan Allah'a hamd ederek ferahlıyorum. Bir kutlu rüyaydı Ayasofya camii. Minarelerini mahsun bırakan müze oluşu, her müslümanın kalp ağrısıydı. Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesine vefasızlık, fethe karşı duruştu. 482 yıl ezan okunan minarelere zincir vurmaktı.

Dünya üzerindeki belki de her müslümanın özlediği, beklediği, dualar ettiği oldu. Cumhurun başkanı Allah'ın inayetiyle cumhurun özlediğine, duasına kavuşturdu .Türkiye'nin gücünün ,özgürlüğünün hakkın ve haklının yanında oluşunun ispat edildiği bir kararla Ayasofya camii; secdelerine, ezanına hayra kavuştu.

HAYDİ AÇILSIN O ZAMAN ELLER VE "HU””HU”LARA KARIŞSIN AMİNLER……


Yazarın Diğer Yazıları