DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Allah’ın laneti yakın
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
DÜNDEN BUGÜNE
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Mutluyduk…
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
“Hayatın Masası”
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Bir arkadaşım anlatmıştı. Antalya'da seracılık yapan bir misafirleri çantalar dolusu ürettiği sebze, meyveyi hediye olarak getirmiş. Arkadaşım da taze sebzeler diye, onların getirdiği bu ürünlerden yemekler yaparak akşam ikram etmiş. Ama kadınla adam; ev sahibi arkadaşım "Çok teşekkür ederiz. Ne taze sebzeler. Yemeği sizin getirdiklerinizden yaptım.” der demez, ellerindeki çatalı kaşığı bırakmış. Ev sahibi arkadaşım şaşırarak, ne olduğunu sormuş. Biraz ısrar edince:
- Kusura bakmayın. Biz üretim bol olsun diye bazı maddeler kullanıyoruz. O yüzden kendi yediklerimiz için ayrı küçük bir bahçemiz daha var. Ürettiğimiz sebzelerden yemiyoruz.
Arkadaşım şaşırıp kalmış. Tüm insanların sağlığı ile açık açık oynanmasına mı yansın; yoksa bunu misafir gittiği eve yemediği ürünlerden getirip, bir de fütursuzca söylenmesine mi?
Fıtrat; yaradılış, maya, doğal olan demek. Ve nicedir, bizim fıtratımızla oynanıyor. Dünya nüfusunun çok arttığını ve doğal tarımla bunun karşılanamayacağını düşünen, dünya halklarına kendi düzenlerini dayatan bu sistemler; daha iyi ürün adına genetik üretim-beslenme uyguluyorlar. A vitamini, demir, iyot ve çinko eksikliği gibi beslenme problemlerinin giderilmesini hedeflediklerini söyleseler de, bu ürünler mayamızı zedeliyor.
Tarımla uğraşan çiftçimiz suçlu; çünkü daha çok kazanma hırsıyla bu değirmene su taşıyor. Tarım politikalarımız suçlu; çünkü denetimler olsa da cezalar caydırıcı boyutta olmadığı için en fazla birkaç günlük kârını vererek firmalar suçuna devam ediyor.
Para kazanma hırsı o kadar çok ki, içkinin zararı bir yana, bir de sahtesini üreterek ardarda kaç kişinin ölümüne sebep oluyorlar. Çayın rengini karartmak için boya kullananlar, süte yoğurda bozulmaması için kimyasal karıştıranlar…
Üretici; gıda konusunda bilinçlendirilmeli, denetimleri gıda mühendisleri yapmalı, cezalar caydırıcı olup ceza alan firmaların isimleri belediyelerin reklam panolarında gösterilmeli. Halk ne yediğini bilmeli.
Ambalajlı ürünler zaten tam bir muamma. Etikette glikoz, sakkaroz, fruktoz, jelatin derken doğal diye bir şey yok. Biraz daha gayretli olmalıyız. İyi tarımı tercih etmeli, anne babalar olarak çocukların ruhunun yediklerinden oluştuğunu unutmamalıyız. Kekimizi, pastamızı kendimiz yapıp; yoğurdu mayalayıp; salça, reçel, tereyağı gibi asıl ürünlerimizi evimizde üretmeliyiz.
BİZ NE YİYORSAK OYUZ. MAYAMIZI KORUMALIYIZ…
VİCDAN
VİCDAN FİLOSU
GÖĞE BAKALIM
ERİNMEDEN
YÜREK YANGINI
İNSAN EDER
ÜMİDİMİZ VAR
DOĞRU
UNUT
NEHİR