GÜMBÜR GÜMBÜR

" İnsan nisyandan alındığı için nisyana müpteladır” denir. En azından meyillidir. İçinden geçtiğimiz şu günlerde bunu açıkça yaşıyoruz.

Küçüklüğümün görüntülerinden biri idi; bir futbol kulübünün Avrupa'daki başarısı ile ayağa kalkan milyonlar… O kadar açtık ki Türkiye olarak dünyada adımızın başarı ile anılmasına, dünya liderleri ile bir araya geldiğinde bizim devlet başkanımızın da duruşuyla güç uyandırmasına! Atalarımızı linç eden tarih kitaplarının içinden sıyrılan birkaç kahramana tutunur, övünürdük… Battal gazi, Kara Murat gibi.

Bu yıllarda kulaklarımız ve gözlerimiz her gün yeni bir müjdeye şahit oluyor. Siha'lar, yerli tanklar, yazılım teknolojilerinde yeni projeler, yerli otomobil, dünya bor üretiminin yüzde seksenini karşılama, Karadeniz'de yapılan çalışmalarla üst üste bulunan doğal gaz rezervleri, bu rezervlerin ülkenin on yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde olması, " burada petrol yok” diye yabancı şirketlerce üstü kapatılan petrol kuyularından petrol çıkarmamız vs. vs…

Artık Türkiye'de bir yerden bir yere seyahat ederken tarlalarda güneş enerjisinden elektrik üreten tesisleri, tepelerde Donkişot masallarını andıran yeldeğirmeni misali pervaneleri görmek çok sıradan. Dünyayı kasıp kavuran bir virüs de Türkiye'nin aşı çalışmaları yapması, devasa sağlık sistemi ile hastaneleri ve imkanlarıyla komşu ülkelere bile yetişmesi ne güzellik.

Her insanın yetişme süresinde, kendine kattıkları ile edindiği bir gözlüğü var. On kişi bir araya toplanıp aynı manzaraya baksa; onununda anlattıkları değişiyor. Taktığımız doğal gözlük gördüklerimizi , düşüncelerimize göre, hatta etkisi altında kaldığımız düşüncelere göre yorumlatıyor.

Türkiye'de bunca güzellik art arda yaşanırken hâla her iyiye bir kulp bulma, bir kusur iliştirme yarışında olanların başka türlü bir izahını bulamıyorum. Bu; ancak kendi gücüne inanmama, kendini küçük görmenin kibirle birleştirilmiş sunumudur.

" Bizim gücümüz yetmez, bunun altında vardır bir bit yeniği” gibi güzellemelerle; ülkesinde olan her hayrı, zarara yoran bir kitle ne ile açıklanır yoksa? .

Kendini bulamamış, tam sevememiş, hiçbir konuda tam başarı sağlayamamış insanların genel özelliği hiçbir şey beğenmemeleridir. Sağa sola küçümseyici gözle bakmak, hayret makamını hiç kullanmamak, her hizmete bir kusur bulmak ilaç olur eksikliklerine. Ama bu ilaç değil, zehir!.

Ne olur değiştirelim artık gözlüklerimizi. Bak âtinin manzarasına… Özlediğimiz, yandığımız, gururla yaşadığımız, can verdiğimiz bir Türkiye geliyor. Hem de gümbür gümbür…


Yazarın Diğer Yazıları