PAZARTESİ SENDROMUNU YENMEK

Pazartesi sendromu psikolojik olarak güdülenme sonucu çocukluk çağımızdan itibaren yaşadığımız bir duygudur.Çocukluk döneminde okul hayatında herkesin karşılaştığı bu sendrom kontrol altına alınmazsa yaşam boyu kişiyi olumsuz etkileyecek bir sorun halini alır.Çoğumuzu rahatsız eden bu sendrom ,bazen de bunu sorun etmeyen kişileri bile çevresel etkileşim sonucu etkisi altına alır. Özellikle çalışma hayatı olan veya eğitime devam eden kesimleri daha çok etkileyen bu durumu çözmek için ilk olarak buna sebep olan kaynakları gözden geçirmek daha sağlıklı olacaktır.

Hafta içi yaşadığımız trafik ,bir yerlere yetişme telaşı ,tamamlanıp yetişmesi gereken işler gibi sorumluluklar bazen bizleri sıkıp ruhen yoran etkenlerdir.Hafta sonları ise bunlardan bir süreliğine sıyrılma ve rahatlama duygusunun benliğimizi sardığı günlerin başlangıcı olarak kafamızda yer etmiştir.Aslında Pazar günleri sendromun başlangıcıdır.Ertesi güne gerginlik duygusu bugünden yavaş yavaş tetiklenmeye başlar.Bazı kişilerde dinlenmesine rağmen daha yorgunluk,bir şeyler yapma isteğinin kaybolması gibi belirtiler gösterebilir.

Peki bu sendromla savaşmamız ve kazanmamız mümkün mü değil mi ona bakalım biraz.Burada ki anahtar kavramımız düşünce gücü olacaktır.Olaylar yaşantımızda düşünce gücüyle şekillenerek davranışlara dönüşür.Bunu verimli yönetmek içinde pozitif düşünceye ihtiyacımız vardır.Pozitif düşünce ilk olarak daha iyi hissetmemizi sağlayarak bize daha güçlü bir duruş kazandırır.Bunun sonucu olarak kötü olarak kabul edilen bir olaydan bile iyi yönler çıkarmayı başarırız.Pazartesi sendromunu da bu çerçeve de değerlendirirsek ,çözüm yollarına daha kolay ulaşırız.Buna ilk adımı şu şekilde atabiliriz.

Pazartesi gününü bir başlangıç olarak algılamalı ,güzel bir haftanın ilk günü ,yeni fırsatların karşımıza çıkacağı yaşanmamış günlere yaklaşma,yeni kişilerle tanışma imkanı,yeni işler ve başarıların heyecanıyla güne başlamaya hazırlanırsak ruhen rahatlama imkanına kavuşmuş oluruz.Burada ki asıl mesele kendimizi mutlu etmektir.İnsan ne derece mutluysa sorunlara dayanma ve çözme kapasitesi daha yüksek olacaktır.Bunun içinde seçenekler oluşturmak faydalı olacaktır.Örneğin;Hafta sonlarını sevdiğimiz kişilerle ve sevdiğimiz mekanlarda geçirmek ,uyku düzeninde çok değişiklik yapmamak ,beslenmemize dengeli şekilde devam etmek ,müzik dinlemek resim yapmak veya ilgi alanınıza dair bir hobiyle haftaya daha dingin huzurlu bir başlangıçla adım atmanız mümkün olacaktır.

Düşüncelerimize etki edecek diğer bir bakış açısı da olumsuzluktan olumlu yön çıkarma olabilir.O da şu şekilde ifade edilebilir.Özellikle kötü bir hafta geçirmişsek ,yeni haftayla birlikte her şeyi geride bıraktığımızı ,sıkıntılardan kurtulup huzura kavuştuğumuzu düşünmektir.Bunun sonucu güçlükleri yenerek daha güçlü hissetme ,başarılı olma duygusu benliğimizi saracaktır. Görüldüğü gibi Pazartesi Sendromunu yenecek bir çok alternatif bulmuş olduk birlikte.Bu durum neye nasıl bakarsak öyle görürüz sözünü özetlemiş oluruz.İyi bakarsak iyi yönleri daha çok görüp yaşama fırsatı buluruz.Tam tersi negatif düşüncelerle olaylara yaklaşırsak her şeyde bir terslik aksilik arayarak huzurumuzu kaçırmış oluruz.Sonuç olarak her şey bizim elimizde .Unutmayalım dünya bizlerle güzel ve onu güzelleştiren bizlerizdir.


Yazarın Diğer Yazıları