Posta Telgraf Teşkilatı'nca (PTT) 2002'de başlatılan 'Cumhuriyet'in 100'üncü Yılına Mektup Kampanyası' kapsamında, Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşayan 40 bin kişi, arkadaşlarına ve yakınlarına 2023 yılında teslim edilmek üzere mektup yazdı.
İzmir'de yaşayan Mustafa Kocatürk de 21 yıl önce oğulları Utku Han Kocatürk ve Celal Can Kocatürk'e hitaben birer mektup kaleme aldı. Mektuplar 21 yıl sonra, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında 2 oğluna da teslim edildi.
"Bugün o anki duygularımı yeniden yaşıyorum"
2002 yılında Turgutlu'da yaşadıklarını ve küçük oğlunun ana sınıf, büyük oğlunun ise 3'üncü sınıf öğrencisi olduğunu anlatan Mustafa Kocatürk şunları söyledi:
"37 yaşında 57 yaşımı hayal ederek, bir yandan da hayatta olup olmayacağımızı bilmeden onlara gerekli hayat ve iş nasihatleri vermiştim. Yaklaşık 25 yıldır özel okul işletiyorum. Mektupta, kurduğum okulun maddi değil manevi değerinin yüksek olduğunu yazdım. Çünkü bugüne kadar 4 bin civarında mezun ve Cumhuriyet'e sahip çıkacak gençleri yetiştirdik. 57 yaşına geldiğimde onlar belki bir doktor, avukat ya da bu ülke yönetiminde olan gençler oldu. Bugün o anki duygularımı yeniden yaşıyorum. Seneler içinde benim dahi aklımdan çıkan bu mektup bir postacı tarafından adresimize ulaştırılmış."
'Cumhuriyet'e, Atatürk'e sahip çıkarak bu mirası daha uzun yıllar yaşatmalarını istedim'
Manisa'da kampanyaya katılan yaklaşık 70 kişiden biri olduğunu belirten Kocatürk, bir eğitimci olarak Cumhuriyet'i yaşatmaya devam edeceklerini söyleyip, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet'e sahip çıkmanın ve 100'üncü yılı yaşıyor olmanın duyguları farklı. İnşallah daha nice yüzyıllar Cumhuriyet'i yaşatmaya devam edeceğiz. O zaman küçük oğlum anaokulundaydı. Sabah kalktığında hep süt isterdi ve ona süt almaktan bıkmıştım, mektupta ondan da bahsetmişim. 'Büyüyüp belli yaşa geldiğinizde, yumruğunuzu vurup, mirasınıza sahip çıkın' dedim. Cumhuriyet'e, Atatürk'e sahip çıkarak bu mirası daha uzun yıllar yaşatmaları gerektiğiyle ilgili satırlar yazdım."
"Babamın bana bıraktığı gibi ilerde çocuğuma bir hatıra bırakmak isterim"
Özel bir üniversitede Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü'nden mezun olduktan sonra babasının işinin yanı sıra bir diş kliniği bulunduğunu anlatan Celal Can Kocatürk ise "İş adresimize babamdan adıma bir mektup geldiğini öğrenince şaşırdım. Meğer yıllar önce yazdığı bir mektupmuş. Okuduğumda duygusal anlar yaşadım. Okuyunca geçmişe, yıllar öncesine döndüm. 3-B sınıfında 200 numaralı öğrenciymişim. Babam mektupta yaramazlıklarımızdan bahsetmiş. Cumhuriyet'in 100'üncü yılı devletimiz, gençler için çok önemli ama bu mektupla beraber benim için daha da anlam kazandı. Atatürk'ün izinde, Cumhuriyet yolunda öğrenciler yetiştirmek için yıllardır çabalıyoruz. Gururlu ve mutluyuz. Ben de geçen yıl evlendim, çocuğum yok. Babamın bana bıraktığı gibi ilerde çocuğuma bir hatıra bırakmak isterim" ifadelerini kullandı.
"Mektubu okuduğumda gözyaşlarımı tutamadım"
Uluslararası Ticaret ve Finans mezunu olan Utku Han Kocatürk de mektupta en çok dikkatini çekenin 2002 mührü olduğunu belirterek, "Mektubu okuduğumda gözyaşlarımı tutamadım. Duygu dolu bir mektuptu. Bir insanın 37 yaşındayken 57 yaşını düşünebilmesi ve bu anları yazabilmesi çok kıymetli. Babam da bu mektubun varlığını unutmuştu. Ben de bir çocuğum olursa aynı şekilde daha sonrası için bir mektup yazmak isterim. Çünkü bu şekilde aradan geçen yılların kıymetini daha iyi anlamış olduk" dedi.
Mektuba bir yanıt vermek için babasına yeni bir mektup yazdığını da anlatan Kocatürk, "Ben de bu günden bu mektuba bir cevap yazdım. Babam ne zaman isterse açıp okuyacak. Tek amacım bana yaşattığı hisleri ona yaşatabilmek. Onun bana yazdıklarına cevap olarak yazdım. Cumhuriyet'in 100'üncü yılına yazılan mektup çok kıymetli bir amaca sahip. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında bu coşkuyu daha da derinden yaşamamı sağladı" diye konuştu.
Kaynak: DHA