İlk bakış da hoş geliyor, büyük Devletler eyaletle idare ediliyor, Osmanlı böyleydi, ABD de bu sistem var, bizde artık büyüdük ve hemen eyalete geçelim, deyince durup düşünmek lazım.
Osmanlı’nın eyalet sistemine büyük oranda geçişi ilerleme ve duraklama devrinin başlarında olmuştur yani kurulma ve gelişme dönemlerinde pek yoktur. Daha sonra çok hızlı eyaletler kurulmuş ve sayıları neredeyse otuzu geçmiştir. Ancak 1800 lü yılların sonuna doğru eyalet sisteminden yavaş yavaş vazgeçilmeye başlamış, çünkü milliyetçi ve ırkçı akımlar Milli bütünlüğü tehdit eder hale gelmiştir, yine hepimizin yakından bildiği Türkçülük hareketinin arkasında bile diğer etnik grupları tahrik ve bölünme kokuları gelmekteydi.
Günümüze geldiğimizde, daha düne kadar bir günde 8-10 polis ve askerin bir günde öldüğü ve Uludere’nin olduğu bir zamanda ve Apo’nun affı söylentileri ile başlayan barış sürecinde eyaletin ne getirip götüreceğinin iyi hesaplanması gerekir.
Osmanlı olalım ABD’ye ve siyonizme meydan okuyalım, eyalet fayda getirsin ama hala NATO’ya ve AB ye avuç açıp el aman beklediğimiz bir zamanda eyaletin zarar getireceği kanaatindeyim.
İyi düşünelim şu anda eyalet deyince akla ilk İstanbul, Ankara vs değil Diyarbakır geliyor neden? Akla ilk Kayseri, Konya, Antalya vs gelince eyalete geçebiliriz.
