Seçim ve Sonrası

Yerel olmasına rağmen genel havasında olan seçimi her ne kadar şaibeler yükselse de başarılı denebilecek bir şekilde tamamladığımız kanaatindeyim. Aslında bir bakıma da seçim maratonunun ilki idi ve esas önemli ikisi ise önümüzde bulunmaktadır.
Bu seçim malum olduğu üzere AKP nin en az 10 puan kaybetme hesapları üzerine kurulduğundan 5 puanlık kayıp ve de Ankara ve İstanbul’un kıl payı da olsa alınması başarı olarak kabul edilmektedir. 12 yıllık bir iktidarın bu kadar puan alması başarı hanesine yazılırken esas bundan sonra olacaklara da zemin hazırlama özelliği vardır. Bir nevi rejim değişikliği de sayılacak Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve yarıbaşkanlık önümüzdeki seçimleri diğerlerinden farklı kılmaktadır. Kesine yakın olarak Başbakanımız aday olacağını ima etmişlerdir. Koşturacak ve her işin içinde olan Cumhurbaşkanından benim anladığım, kendisinin öncekilerden farklı olarak daha yetkili bir şekilde bu makamı ima etmesidir. Bu seçimde de aşağı yukarı görüldüğü gibi AKP dışında diğerlerinin tam bir blok oluşturması durumunda seçilmesi zordur. Bu durumda karşı blokta BDP ile ki, çok taviz vererek ,seçilmesi mümkündür. İkinci ihtimal karşı tarafın blok oluşturmayıp veya oluşturamayıp tek tek aday çıkarması ki bu durumda seçilme ihtimali yüksektir. Hem sayın Erdoğan ve hem de sayın Gül’ün aynı anda aday olma ihtimali yoktur. Sayın Erdoğan’ın kendisinin dışında bir AKP’liyi aday gösterme ihtimali ise yine zayıftır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra tam olmasa da ona yakın emanetçi ile AKP’nin götürüleceği kanaatindeyim, Özal’dan farkı , Cumhurbaşkanının çok daha yetkili olmasıdır, dolayısıyla emanetçi çok da önemli olmayabilir ve Mesut Yılmaz gibi tabiri caizse kolay kazık atamayabilir. Sayın Gül’ün partinin başına gelmesi durumunda uzun vadede sorunlar çıkabilir veya ayrı parti kurabilir.
Muhalefetin yolsuzluk silahına sarılarak sayın Erdoğan’ın önünü kesme taktiği doğru değildir ve pek tutmaz , tutsaydı bu seçimde tutardı, onun yerine tüm muhalefetin birleşerek blok yapması daha etkilidir. Bir bakıma da Cumhurbaşkanı seçilmesi ondan bir nevi kurtuluş yoludur. Muhalefet bu yapısıyla ve özellikle MHP’nin AKP karşısında başarı ihtimali azdır.
Bu ve bundan sonraki seçimlerin gerek memleketimize gerek tüm İslam alemine hayırlar getirmesini temenni ediyorum.