15 TEMMUZ VE TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Teröristlerin Ön Şartsız Silah Bırakmalarını Destekliyorum
Divriği’yi Görmeden Ölmeyin!
ÜMİDİMİZ VAR
Erdoğan’ın en büyük icraatı
Elektrikli Otomobiller ve Gerçek Menzilleri
Perdeler Anılar Kapılar
İSLAM TOPLUMUNUN TEMEL AYRIŞMA NOKTALARINDA BİRLEŞTİRİCİ BİR ŞAHSİYET HASAN el-BENNÂ
DEVLET, ASLA CHP’YE TESLİM EDİLEMEZ
Bir Fes, Bize Neyi Hatırlatır?
Ülkeyi soyanlar rahatsız
Haziran ayı enflasyon rakamları faiz indirimlerine alan açtı
BASIN DİLİ
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Aile Bakanlığı denilince akıllara sadece kadını koruyup gözeten bakanlık gelirdi önceleri.
Aslında bu şekilde düşünülmesi de normaldi.
Bizim kadim kültürümüzde ailenin köşe taşı kadındır.
Kadın aileyi çekip çevirir.
Çocukları kadın yetiştirir.
Üstad Nuri Pakdil ne diyor?
"Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar.”
Kadına atfedilen değer önemlidir. Bu ayırımcılık değildir.
Erkeği değil kadını öncelemek de değildir.
Bizim kültürümüzde kadın erkeğin yükünü hafifleten, erkeğe yük olmayandır.
Ama bu son yıllarda farklı bir yere evrilmişti maalesef.
Malum olduğu üzere bu yıl Aile Yılı ilan edildi.
Başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere tüm kurumlar Aile Yılı çerçevesinde etkinlikler düzenlemekte, kurumlarda aileyi önceleyen konular ele alınmakta.
Son günlerde çokça dile getirilen doğurganlığın azlığı, yaşlı nüfusun artması gibi önemli sorunlarımız var.
Bu sorunun yanında pek fazla dillendirilmeyen bir başka sorunumuz daha var aslında.
Aile ve evlilik danışmanları, kişisel gelişimciler, psikologlar falan…
Diyeceksiniz ki bunlar ne gibi sorun olabilir?
Bir çift düşünün, geçinemiyor, kendi aralarında sorunlarını halledememiş ve bunlardan birisinin kapısını çalmış…
Bunların kahır ekseriyeti bu çiftlerin sorununu çözmeyi bir kenara bırakın açıkça bunları boşanmaya ikna ediyor.
Çiftler de "Her yolu denedik bak olmadı.” diyerek vicdanlarını susturup çocuklarını yetim ve öksüz bırakıveriyorlar.
Bu insanlar zaten boşanmamak için danışmana gidiyorlar.
Danışma merkezleri boşanmaya ikna etme merkezi değil ki?
Aksini iddia eden, "Ben birçok çiftin boşanmasına engel oldum.” diyenler olacaktır. Eyvallah başımız üstüne.
Ama çoğunluk öyle değil maalesef.
Aile Bakanlığının bu danışmanlık merkezlerine çeki düzen vermesi şart.
Bunlardan veri toplaması, toplanan verilerin iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Hatta bir danışmana yılda kaç çift gelmiş ve kaç tanesi yuvasını kurtarmış, kaç tanesi ayrılmış?
Yuvayı kurtaran danışmanların yol ve yöntemlerinin danışman yetiştirilirken dikkate alınması da önem arz etmektedir.
Aile Bakanlığı ayrıca millî ve manevi değerlerimizi önceleyen danışman yetiştirmeli.
Seküler bakış açısıyla yapılan danışmanlık hizmetlerinin sonuçları oldukça kötü maalesef.
Dikkat ederseniz danışmanların yaygın olduğu kıyı kesimlerde boşanma oranları daha fazla ve bu oran son yıllarda iç kesimlerde de artmakta.
"Bilinçlenen insan tabi ki boşanır.” mantığı ile hareket etmek işi daha da zora sokuyor.
Aile Bakanlığından milletçe beklentimiz Aile Yılını fırsat bilip insanlarımızı ve danışmanları bilinçlendirip onlara şu şekilde seslenmeleri:
Bilinçlenen insan yuvasına sahip çıkar, çocuklarını öksüz bırakmaz!
Ülkeyi soyanlar rahatsız
Omurgasız şımarıklar
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
Devleti zayıf göstermenin bedeli
Muhalefet iktidara gelebilir mi?
Başkasından bekleme kolaycılığı
Milletle ters düşenler
Mağduriyetiniz kabul edilmemiştir!
Düşmanıyla yoldaş olanlar
Kendi eliyle küçülen muhalefet