Yaklaşan Ramazanı adeta denize düşmüş yüzme bilmeyenin can simidini bekler gibi bekliyorum çünkü gidişatımız gidişat değil. Lafa başlarken Elhamdülillah Müslüman’ız diye başlıyoruz ve memleketimizin % 99 Müslüman’dır diye ağzımıza sakız etmişiz ama siyasette , ticarette, dine hizmet etmede birbirimizi kırmanın ötesinde adeta Hz.Hüseyin’in şehid edilmesine kadar giden çekişmelerimiz maalesef artarak devam ediyor. Hz Hüseyin’ni şehid edenler gayrı müslim mi? idiler peki neden şehid edildi, iktidar kavgası yüzünden, peki günümüzde iktidar kavgaları bitti mi? maalesef artarak devam ediyor, peki bu kavgada fikir , inanç ve ideoloji mi önemli yoksa, yanlış da olsa veya maddi menfaat karşılığı iktidarda kalmaya destek vermek mi? önemli. Bu anlattıklarımı aşırı bulabilirsiniz ama hangi İslami Cemaat kendinin dışındaki bir cemaati İslami hizmette amacımız aynı diye kabullenir ve maddi ve manevi olarak diğeriyle beraber hareket eder, bırakın bu kadarını, diğerini tekfirle suçlamasın yeter düşüncesindeyiz.
Hangi siyasi parti veya hareket beraber bu memlekete hizmet ediyoruz diye bir araya gerçekten gelebilir, evet bir araya gelir yani koalisyon yapar ama iktidarın nimetlerinden beraberce faydalanmak için yapar veya muhalefette zayıf kaldığında düşmanımın düşmanı dostumdur felsefesi ile kuvvetli iktidar karşısında tutunabilmek için yapar veya kuvvetli iktidar küçükte olsa muhalefeti yutarak daha da güçlenmek için karşındakilerle birleşir ve muhalefette iktidarın az da olsa ucundan tutabilmek için o güne kadar iktidar aleyhinde yaptığı bütün karşı söylemleri unutur.
İktidarda olanlar eğer Devlet yönetiyorsa, bu benim arkadaşım, şu benim fikirdaşım diye taraf tutmaları elbette doğru olmaz ama doğru da olsa yanlış da olsa bu unsur benim baş olmamı devam ettirecek düşüncesi bazı kişi veya kişilerin göreve getirilmesi ne kadar doğrudur?
İşte Ramazan yaklaşırken memleketimize şöyle bir baktığımızda maddi yapılanlardan ziyade manevi olarak yani , insanların birbirine güveninin artmasında, yalancılık ve sahtekarlıkların azalmasından, gerçekten dindarlığın artması yani komşunun açlığı meselesinden işçinin alın terine kadar,gerçekten adil davranıp suçlular yerine muhaliflerin ceza görmesine kadar ne oranda başarı elde etmişiz ellerimizi kafamızın arasına alalım.
Allahtan ümit kesilmez ve hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmeliyiz düsturundan yola çıkarak ve de dua ederek inşaallah başarıya ulaşacağız.
