TERÖRSÜZ TÜRKİYE
TEADDÜD-İ ZEVCÂT, POLİGAMİ, ÇOK EŞLİLİK
Milletle ters düşenler
DOLARLARIN HESABINI NASIL VERECEKSİNİZ?
Birikimlerimizi uyanıkların sofrasına katık etmeyelim!
ANAHTAR BİLGİ
Türkiye Aile Vakfı-TAV (Acil)
İki Başkent, Tek Yürek Konya’dan İstanbul’a Bir Yol Hikayesi - Ecdadın İzinde
TÜNELDE TERÖRSÜZ TÜRKİYENİN IŞIĞI GÖRÜNDÜ
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
PKK NEDEN SİLAH BIRAKTI?
Türk ile Kürt bir olursa...
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
İlk planda küçük sermaye olarak akla gelen bu esnaflar için genellikle bu yaklaşım doğrudur ama her zaman değil, daha doğrusu o kadar geniş marjda incelenebilir ki bazen mafyatik davranış, bazen de büyük sermayenin küçük kolları olarak da görülebilir.
Araştırma Hastanesinin değerli Başhekimi Prof. Dursun Odabaş hocamıza düzenlenen son saldırı ile bu iş kolunun adeta ne kadar terbiyesizleştiğinin ve cüretkar hale geldiğinin bir kanıtıdır. Bu olayda emniyet güçlerinin de gerekli tedbirleri almayıp bir ihmal içinde olduklarını düşünüyorum. Ayrıca sağlık camiasına yönelen saldırılar ve de doktorların toplum nezdinde prestijlerini azaltma girişimleri de burada söz konusu olabilir.
Ancak her seyyar satıcıyı terbiyesizlikle suçlamak doğru değildir tam tersine büyük bir kısmı dar gelirli ve geçim sıkıntısı içindedirler, onlar istemez mi ki bir dükkanları olsun ve daha büyük bir sermayeyi çevirsinler. Zaten biraz becerikli ve de talihin yaver gittiği durumda seyyarlıktan hemen dükkancılığa terfi ederler. Aslında bir başka perspektiften baktığımızda ise seyyarlığın bir memlekette olması, o memleketin gelişme geriliğini ve fakirliğini henüz atlatamadığını gösterir. Burada sadece Belediyeyi suçlamak veya bu durumdan sorumlu tutmakta doğru değildir, merkezi yönetimin uygun istihdam alanları oluşturarak bu sorunu minimale indirmesi gerekir.
Bir bakıma vergi vermeyerek veya az vergi vererek seyyarlar sabitlere göre haksızlık yapmakla beraber birçok seyyar durumunu iyileştirerek sabit hale gelip fazla vergi vermeyi yeğleyebilir.
Bu sorunun çözümü zor olmakla beraber bazı önerilerimiz olabilir. En önemlisi istihdam artırmaktır bu merkezi hükümetin işidir ama belediyeler şehirlerdeki özellikle hastane ve okul önündeki seyyarları azaltmak için bina içi kantin ve satış yerleri ihale edilirken en yüksek fiyat veren yerine mağduriyetini beyan edenlere verilebilir, böyle olmasına rağmen yinede fazla talip çıkarsa dönüşümlü verilebilir ama burada ehliyetinde aranması gerekir. Belediye tarafından çok işlek yerlerde küçük işyerleri oluşturulup, mağduriyet durumuna göre işletmeciye verilebilir. Kişilerin gelir ve mal varlıklarına göre ciddi vergi indirimi veya direkt para yardımı yapılabilir veya çok gelir getiren işyerleri ihale edilirken çalışacak kişi sayısı ve kişi nitelikleri idare tarafından belirlenebilir. Bu tedbirler alınmadan seyyar satıcıların işlerine mani olmak özellikle belediyeleri vebal altına sokar.
Anadolu Çınarı
Seçim ve Sonrası
Üç Yıl Önceden Bugüne Bakış
İnsanoğlu
Irkçılık ve İslamiyet
Barzani Kimdir?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
Tebrikler Türkiye
Tam Gün ve Dershaneler
Aklı Selim ve Emparyal Güç