CHP Yine Kuru Sıkı Attı
DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Adeta bir yamalıklı bohçayı andıran millet ittifakı bileşenlerinin ya da 6+1'li yuvarlak masa sakinlerinin ne zaman birbirlerine ya da milletin değerleri ile çelişen açıklamalarda bulunup, milletin gözünden düşeceklerini merak eder dururken, birden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, partisinin grup toplantısında eline alarak gösterdiği ve "Bu kitabın adı medeni bilgiler, genç teşkilatların tamamına dağıtılacak. İnşallah iktidar olduğumuzda ilkokuldan itibaren ders kitabı olarak okutacağız” dediği, Afet İnan tarafından kaleme alınan ve bir nevi Kemalizm ideolojisinin tek tip adam yetiştirmeye matuf eseri görünce, "hah şimdi çözülme başladı” demekten kendimi alamadım.
Meral Hanım tarafından parti teşkilatlarına gönderilmesi talimatı verilen ve iktidar olduklarında ilkokuldan itibaren ders kitabı olarak okutulması vaadinde bulunulan bu eser, kendisi tarafından tetkik edilmiş midir bilmem ama her kim, milliyetçi-muhafazakâr-ülkücü tabana hitap ettiğini iddia eden bu partinin başkanına, Kemalizmin manifestosu mahiyetinde olan Medeni Bilgiler isimli kitabı tavsiye etmişse, hem İyi Parti içinde ayrışmalara ve hem de Millet İttifakı içinde bölünmelere meydan vereceğini biliyor olsa gerektir.
Meral Hanım bu kitabı okumuşsa ve içeriğini bilerek tavsiye ediyorsa demek ki milliyetçi-muhafazakâr tabandan umudunu kesmiş ve ulusalcı-Kemalist seçmen kitlesine gözünü dikmiş demektir. Eğer okumadan tavsiye etmişse, değil ülkeyi, partisini idare etmekten çok uzak düştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.
1931 senesinde, 2 cilt olarak (Birinci cildi Afet İnan, ikinci cildi ise Recep Peker tarafından kaleme alınmıştır), 40 bin adet bastırılan bu eser, 1930'ların Kemalist ideolojisinin, halkın değerlerinden kopuk, Batı tarzı düşünce ve hayat tarzını ihtiva eden ve özellikle de İslam dini hakkındaki materyalist bakış açışı ile bir düzine hezeyanlar içeren, bu haliyle de ehlisünnet akidesine taban tabana zıtlık ihtiva eden, tek tip insan yetiştirme projesinin el kitabı mahiyetindedir. Aslında eser, 1930'larda ortaokul ve lise talebelerine okutulan ve devrin Milli Eğitim Bakanlığınca basılan orta zamanlar tarih kitabının bir nevi özetidir.
Kitap, baskılarına göre değişmekle birlikte oldukça kabarık bir eserdir ve zaman içerisinde, içindeki malumatın bir kısmı millet tarafından menfur karşılandığı için sansürden geçirilmiştir. Sansürsüz halini bulana aşk olsun. Sonraki baskılarda, yazarı Afet Hanım'ın onayını muhtemelen almadan, eserde tahrifat yapıldığı ve eserin özellikle İslam ile alakalı kısımlarının sansürlendiği/tashih edildiği bilinmektedir. Biz orijinal el yazması kısmından hareketle, esere şöyle bir göz gezdirelim bakalım, Akşener'in hahişle tavsiye ve telkin ettiği eser, İslam dini ve Hz. Peygamber hakkında neler söylüyor… Yorumsuz olarak siz değerli okurlarımıza sunuyoruz…
Sevgili okurlarım, yorumsuz olarak, orijinal metinden, Medeni Bilgiler isimli kitabın din hakkındaki fikir ve düşüncelerini sizlerle paylaşıyorum. Bu metni okuyan hiçbir vatan evladının kalbinde, ruhunda bir feveran ve isyan duygusunun oluşmayacağını düşünmek bile istemiyorum.
Bu kitap müfredata girerse evlatlarımız, âlemşümul İslam dinine "Arap dini” diyecekler. Dünya tarihinin şüphesiz en muhteşem hadisesi olan, Türklerin İslam'la müşerref olmalarını "milli rabıtaları zayıflatan ve milleti uyuşturan bir afyon” olarak göreceklerdir.
Bu kitap, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in (SAV) ve İslam dininin amacının, bütün milletlerin üzerinde bir "Arap milliyetçiliği” siyasetine matuf olduğunu körpe zihinlere telkin edecektir.
Bu eseri tetebbu eden talebeler, Hz. Peygamberin ismini ağzına aldığında, sanki sınıf arkadaşı ya da askerlik arkadaşından bahseder gibi "Muhammed” diyecektir.
Bu eseri okuyan yavrularımız, İslam'ın fütuhat inancını, başka milletleri esaret altına almak için dini alet eden bir anlayış olarak öğrenecekler ve tabi ki ila-yı kelimetullah için hayatları mücahede ile geçen muhteşem ecdadımızı "haris serdarlar” olarak telakki edeceklerdir.
Bu esere göre, Kur'anı hıfzeden müminler "beyni sulanmış hafızlar” zümresinden ibarettir. İslam hilafeti, "pespaye” bir anlayıştan öte bir mana taşımamaktadır.
Bu kitaba göre, Allah yolunda, vatan müdafaası yaparken hayatını hiçe sayarak şehit olanlar boşuna ölmüşlerdir. Dinin, bu millete bıraktığı miras işte budur. Türk milleti dini hisle değil, insani hisle hareket etmekten zevk almaktadır.
Biz burada Medeni Bilgiler kitabının sadece din ile alakalı kısmına kısa bir göz attık. Eser, serapa bu tür fikirlerle meşbudur. Şimdi soruyorum sizlere, hangimiz Müslüman Türk'ün inanç, akide ve örfüne ters olan bu fikirlerin, sabi evlatlarımıza öğretilmesine razı oluruz.
Ey İyi Partili kardeşlerim! Partinizin eğitim programına koymayı düşündüğü bahse konu eser, sizce ülkücü geleneğe ve bu aziz milletin değerlerine muvafık mıdır? Siz, genel başkanınızın ağzından çıkanları duyduğunuzda nasıl bir ateşin ocaklarımıza düşeceğini idrak etmediniz mi? Bu eserin içeriğinden haberiniz olmadığı için mi grup toplantısında sayın genel başkanınızı alkış tufanına tuttunuz…
Bize göre, Millet İttifakı içindeki en ciddi çatlak ve ayrışma sebebi bu meseledir. Bu müfredata ne Saadet, ne Gelecek, ne Deva, ne Demokrat Parti, ne de İP'nin tabanı sıcak bakacak değildir. Bu olsa olsa CHP ve onunla aynı tabana göz diken İyi Parti ittifakının mayasını oluşturabilir.
Sayın Akşener bilerek ya da muhtemelen bilmeden kendi ayağına kurşun sıkmış, kendi tabanına kezzap suyu dökmüştür. 1930'ların dine bakışının üzerinden yüz sene geçmiştir. O ceberut devrinin paradigmalarını bu millet 1950'lerden itibaren peyder pey çöpe atmasını bilmiştir. Milletin dini ile, örfü ve medeniyet kökleri ile oynama anlayışı, o devirle birlikte mezara gömülmüştür. Bu anlayış ölmüştür, ölüyü mezardan çıkarıp öpmek, milletimizin ananesinde bulunmamaktadır.
İyi Parti, tarihi bir gaflet içindedir. Bu gaflet, dalalete dönüşmeden tedbir alınmazsa, İP için sanırım 2023'de büyük bir tasfiye milletin programına bu vesile ile girmiştir. Artık İyi Parti, milliyetçi-Mufazakar-Ülkücü çizgiden çok ötelere savrulmuştur. Geçmiş ola…MERHUM TÜRKEŞ BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI MIYDI?
Yavuz’unu Bekleyen Lübnan…
Yeni Konya, Yeni Türkiye’nin Hür Sesi
Yazık Etmeyin Ereğli’ye…
Korkaksınız, Alçaksınız, Hainsiniz, Putperestsiniz…
Musul Hukuken de Türkiye’nindir
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 9 –
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 8 –
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 7 –
BAKÜ GEZİ NOTLARI – 6 –