DOLAR
40,13
EURO
46,89
STERLİN
54,56
GRAM
4.290,01
ÇEYREK
7.049,71
YARIM ALTIN
14.100,42
CUMHURİYET ALTINI
28.069,88

ALLAH’IN; HER ŞEYİ GÖRÜP GÖZETLEDİĞİNİ BİLEN KÖTÜLÜK YAPAMAZ

 

 

Herkesin peşine, polis, jandarma takamazsınız. Hırs, gözü dönmüşlük, tamah... insanı rezil eder. Mızrak çuvala girmez, bir gün mutlaka deler çıkar. Gerçeklerin; gizlenme, yapaylık, sahtelik, görmezden gelme... gibi bir huyu yoktur. O, daima şeffaftır.
         Kim ne yaparsa kendine yapar. Kendi düşen ağlamaz. "Ben yaptım oldu" diyemezsiniz. "Nasıl olsa kimse görmüyor, duymuyor, anlamıyor, sezmiyor...İstediğimi yaparım, istediğimi söyler ve yazarım" diyenler, dünyanın en aptallarıdır.
Yapılan; hileler, sahtekârlıklar, dolandırıcılıklar, aldatmalar, kumpaslar, göz boyamalar... bunu yapanları yutar.
         En iyisi; emir olunduğumuz gibi dosdoğru olmak, yapmadığımızı söylememek, kamu hakkı yememek, kul hakkına girmemek, yaşarken adam gibi olup, ölürken adam gibi ölmektir.

Tefekküre ihtiyacımız var. Hadiselere ibret nazarıyla bakıp bir sonuç çıkarmak, her olayın yaratıcısının Rabbimiz olduğunu bilincine sahip olmak önemlidir.

Tefekkür ettikçe İnsan, teknolojide, teknikte, medeniyette, ilimde… ne kadar ilerlerse ilerlesin Rabbimiz isterse küçücük, gözle görülmeyen bir nesneyle dünyanın altını üstüne getirme gücüne sahip olduğunu anlar ve hayatımıza çeki düzen veririz.

Allah'ın varlık ve birliğini inkar eden, onun idaresi altındaki dünyayı, evreni kafasına göre dizayn etmeye çalışan, "Allah dünyaya karışmasın, o, ahiret işine baksın” diyerek edepsizce, hadsizce tavır sergileyenler, dünyevi gücün her şey olduğu vehmine kapılanların akıllarını başlarına alması gerektiğini anlatır Kur'an'ımız. Yaşadığımız bu hengame onu açık ve net olarak gösteriyor.  Her şerde bir hayır vardır denen bu olsa gerek!

Botanik âlimi Dr. Lestergon Simurden şöyle der; "Bitkilerin büyümesi için sadece ışık, kimyevi maddeler ve hava yeterli değildir. Çekirdeğin içinde bulunan ve uygun şartlarda ortaya çıkan, belirtilen maddelerle karşılıklı tesir ve onlarla uygunluk içinde faaliyet gösteren ilgi çekici bir kuvvet vardır. Önce birçok ameliye ve unsurları içinde barındıran iki hücrenin birleşmesinden meydana gelen tohum, hayat yolunu kendisi açarak daha önce ortaya çıkardığı bitkiye benzeyen yeni bir çeşit oluşturur. Öyle ki, buğday tanesi ancak buğday, palamut tohumu da ancak palamut yetiştirir.   

Bitkilerin büyümesinde ve özelliklerinin devamında hakim olan bu yasaları kim takdir ediyor? Bu soru bizi ilk bitkiye götürür. İlk bitkiler nereden geldi? Veya ilk bitki nasıl yaratıldı? Bu soruyu, "ilk bitki kendi kendini var etti veya tesadüfen oldu” diye cevaplayamayız. Eğer bitki veya herhangi bir şey varsa, onu var eden de vardır.  Bunun adı; ALLAH'tır.

İnsanın yeme ve içmesi, yediği maddeleri belirli oranlarda çeşitli unsurlara ayırması, dışarıya attığı faydasız şeylerin dışındaki diğer şeylerin görevlerini yerine getirme düzeni. Atardamarlar yardımıyla kanın kalpten alınıp vücudun her tarafına yayılması, toplardamarlar yoluyla tekrar kalbe dönmesi, teneffüs yoluyla gelen yeni havanın geçişiyle kanın temizlenerek vücudun yaraına sunulması, duyma, görme, konuşma, duygu ve nefret gibi şeylerin hepsi Allah'ın vrlığının delillerindendir.

 

"Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Allah'tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?”

"Ey insanlar! Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı  ve şeytan, Allah hakkında sizi aldatmasın.”

"Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla layık olandır. Eğer Allah isterse, sizi giderir ve yeni bir halk getirir.”

 

"Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de bina yapan, size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır. işte rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!”

 

Ayetler açıkça; "ben buradayım, her an yanınızdayım, size şah damarınızdan daha yakınım”… diye haykırıyor! Durum böyle olunca ve aşağıdaki ayetler de gözümüzün önünde durunca, inanmamaya sebep var mı? Her şey bu kadar ayan beyan olduktan sonra; "inanmıyorum, Kabul etmiyorum, gözümle görmediğime inanmam!….” Demek kadar akılsızlık olabilir mi? Sonra, gözümüzle görmediğimiz sadece Allah mı? Elektrik akımını görüyor muyuz? Sevgiyi, acıyı, hüznü, mutluluğu… görmemiz mümkün mü? Bunları görmüyoruz diye inkâr ediyor muyuz? Böyle bir yanlışa düşülüyor mu?

 

Bir Allah Var!

Akan suyun zerresinde,

Hayat veren bir Allah var,
Şu dağların zirvesinde,
Hakkı yazan bir Allah var!

 

Ağaçların yaprağında,
Dünyaların toprağında,
Caddesinde sapağında,
Desen çizen bir Allah var!

 

Her gün her an heyecanla,
"Ya hu” diyen her bir canla,
Zikir eden tüm cananla,
Dertler çözen bir Allah var!

 

Dilârânın kelamında,
Dilrubânın selamında,
Muhabbetin meramında,
Dostça gezen bir Allah var!

 

Yiğitlerde tüm erlerde,
Sabah vakti seherlerde,
Hasret dolu bu yerlerde,
Kulu sezen bir Allah var!

 

Ayet ayet surelerde,
Zaman zaman sürelerde,
Gezdiğimiz yörelerde,
Gönle sızan bir Allah var!

 

        Allah'ın İşi!  

 

Şu evren bilmece, insan zerresi,

En büyük yaratış, Allah'ın işi,

Hakkın kudretidir her bir küresi,

Yoklardan var ediş, Allah'ın işi!

 

Oku da incele, yaz muammayı,

Tefekkür ederek, çöz muammayı,

Hesap eyle gözet, öz muammayı,

Kendine yar ediş, Allah'ın işi!

 

Erenler ikramı, elden düşürmez,

Allah'ın adını, dilden düşürmez,

Âşık aşka gelir, halden düşürmez,

Cananı ar ediş, Allah'ın işi!

 

Bu hayat kitabı, okunasıdır,

Yapılan hatalar, yakılasıdır,

Günahtan cürümden, sakınasıdır,

Şeytanı har ediş, Allah'ın işi!

 

Rabbin sözlerine, aymaz değiller,

Kur'an mesajına, uymaz değiller,

Rahmani kelamdan, caymaz değiller,

Mihmanı kâr ediş, Allah'ın işi!


Yazarın Diğer Yazıları