Faiz Belası

Bir yandan ihracat rakamlarında ki olumlu gelişme, bir yandan enflasyon rakamlarındaki düşüş, bir yandan işsizlik rakamlarında gerileme, borsa rakamları yükselmiş, üretim rakamlarında yükseliş yaşanıyor. Bu rakamlara bakınca uçuyor gibi görünebiliriz. Ancak bir tuhaflık var gibi! Bu rakamlar cebe yansımıyor. Geçen yıldan bu yana zenginin, fakirin, çalışanın , emeklin velhasıl her kesimin zaruri ihtiyaçlarına sürekli zam geldi ve gelmeye devam ediyor. Kıt kanaat geçinen vatandaş cebindeki kuruşu hesap eder hale geldi. Burada öldük, bittik, mahvolduk diyecek değilim. Yiğit düştüyse kalkmasını da bilir. Bir yandan durum böyleyken tüm gözlerin faizlerde ki düşüşe göz dikmesi içimi acıtıyor. Faizler iniyor yapı satışları yükseliyor, faizler iniyor araç satışları ivme kazanıyor, faizler iniyor piyasa hareketleniyor. Bu faiz belasından bir şekilde kurtulmanın yollarını bulmamız gerekiyor. Dünya ekonomik sistemini kurgulayanlar, bu faiz sisteminden beslenenler karlı ancak millet perişan. Daha öncede yazmıştım yeni bir ekonomik model üzerinde çalışılmalı. Dünya bunu yapamasa bile bizim bir model geliştirmemiz gerek. Bankalar kasalarını doldururken vatandaşın sıkıntı çekmesi doğru mu? Bu ekonomik süreçte banların hiçbir şekilde karından taviz vermemesi bankacılık sisteminde de yeni ve köklü değişikliklerin yapılmasını zaruri hale getiriyor. Gizli ambargoların perde arkasında da bankaların rolünün olduğunu herkesim biliyor. O Halde her konuda millilikten bahsederken bu alanda da milli bankacılık dönemi başlatılmalı.

Memlekette ekonomik sıkıntı varken hükümetin araçlarda sigara kullanımına ceza getirmesi tepkilere yol açtı. Açıkçası destelediğim bir konu ancak böyle bir süreçte gelmesi vatandaşta "devlete para lazım” algısı oluşturdu. Keşke bu ceza uygulaması, kapalı yerde sigara yasağının başladığı dönemler yapılsaydı bu kadar tepki çekmezdi.

İstanbul'da her şey güzel olacak diye yola çıkanların şu sıralar hiçte güzel olmayan icraatlarına şahit oluyoruz. Sayın İmamoğlu seçim öncesi piyar çalışmasını gayet başarılı götürdü lakin bu piyar çalışması 5 yıl devam edemez. İstanbul gibi metropol bir şehirde çalışmaz. Sorunlara anında çözüm bulmazsanız kaybedersiniz. Kelime oyunlarıyla, sürekli önceki dönemi eleştirmekle, şov yapmakla başarı sağlayamazsınız. Bu arada belediyelerden bahsetmişken Uğur İbrahim Altay beyi tebrik ediyorum. Trafiğin sıkıştığı ve ne işe yaradığını çözemediğim saçma sapan döner kavşakları kaldırıyor. Hem trafik ışıklarının uygulandığı hem de göbek dediğimiz ucubelerin kaldırılmasıyla trafik rahatlamaya başladı. Bu göbeklerden halen birçok yerde var ama sanıyorum bu yerlere de el atılacak. Eyvallah…

Yazarın Diğer Yazıları