HANS DEĞİL OSMAN

Osman Kavala ismi her taşın altında çıkıyor. Gezi olaylarının finansörü olarak tespit edilen Kavala'nın yaptığı görüşmeler son derece düşündürücü. AB ülkelerinin Osman Kavala için çağrısı boşuna değil yani. Yıllarca siyasi düşünceden içeri girmiş on binlerce kişi hakkında en küçük çağrı yapmayan AB ülkeleri neden şimdi Kavala için seferber oldu? Hep söyleriz içimizdeki Truva atları yüzünden bu ülke bir yol alamıyor diye. Kimi ekonomi boyutunu, kimi siyasi boyutunu, kimi dini boyutunu kaşıyıp ülkenin huzurunu, istikrarını bozmak isteyenler sürekli olmuştur. İsmi Hans değil, Sam değil, Frank değil. İsmi Osman, Fettullah, Cem, Can vs. Bizim gibi ismi olan ancak bizim gibi bu ülkenin değerlerine sahip olmayanlar yapıyor bunları. Kimi devşirme, kimi satılmış, kimi kindar bir zümre bunlar. Kendi ülkesine ihanet eden ne kadar hain varsa sahip çıkıyorlar. 28 Şubat zulmüne maruz kalmış bir ismi bile kolladıklarını gördünüz mü? Dindar olması hasebiyle ordudan atılmış bir kişiye sahip çıktıklarını duydunuz mu? Soros'un uşakları söylemi az bile bunar için. Parayla onlarca ülkeyi karıştıran Dünya'nın en gizemli ve en tehlikeli ismi bu kadar finansmanı neden mi yapıyor? Daha çok silah satmak, daha çok faiz almak, daha çok ülkenin ekonomilerini yönetebilmek için. Dünya sistemini kuranlar bu sistem üzerinden üretmeden, çalışmadan, alın teri dökmeden tüm çabalarımızı, emeklerimizi sömürüyorlar. Sömürü düzeni dediğimiz işte bu. Son yıllarda yaşadığımız ekonomik sorunların temelinde de bu sömürü düzeni yatıyor. Zaman zaman "birileri” dediğimiz ama hiçbir zaman ismini bilmediğimiz bu karanlık ellerin artık adlarını, sıfatlarını biliyoruz. Eskiden gizli yapılan savaş şimdilerde alenen yapılıyor. AB içerdeki işbirlikçilerin serbest bırakılmasını istiyor, ABD içerdeki dostlarını! destekleyeceklerini söylüyor, savunmamız için hayati önem taşıyan S400 lerin alınmasına karşı çıkıyor, Doğu Akdeniz'de ki haklarımızı engellemeye çalışıyor. Anlayacağız bize müttefik gibi görünen ama hiçbir zaman bunu göremediğimiz bu düzen kurucuları açıkça savaş bayrağını sallıyor. Mesela NATO bize ne zaman el uzattı hatırlayanınız var mı? Suriye'den sınırlarımıza bomba yağarken ne yaptılar? Yunanistan'la kriz yaşarken bir üyesi bile bize destek verdi mi? Bunların alayı aynı zihniyet. Zorlu bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç bir anlamda bağımsızlık süreci. Ya dik durup bağımsızlığımızı koruyacağız. Yada teslim olup boynumuzu eğeceğiz. Dik durursak evlatlarımıza bağımsız bir devlet, ferah içinde, kendi kararlarını kendi alan, bölgesinde kendisinden izinsiz adım atılamayan bir ülke bırakacağız. Teslim olursak evlatlarımıza eskiden olduğu gibi İMF kapılarında bekleyen, aciz bir devlet bırakacağız. Bağımsızlık kolay değil. Ya cebimizden feragat edeceğiz, ya onurumuzdan. Kaybedilen para yeniden kazanılır. Bozulan ekonomi yeniden raya oturur. Lakin istiklalinden vazgeçenler istikbali görmez. Eyvallah…

 


Yazarın Diğer Yazıları