ÇOCUKLUK KONYA’M!-1-

Çocukluğum Konya'nın Aymanas mahallesinde geçti. Mahallenin adı şimdi; Kalfalar oldu. O dönemde, o dönemde derken 1957 ile 1965 yılları arasındaki dönemden bahsediyorum. Ondan sonrası şehirde geçti.

O zamanki Konya'yı tahayyül edin; yollar asfalt değil, yazın tozdan, kışın çamurdan geçilmez. Şehe ulaşmak için ne belediye otobüsü var, ne de dolmuş. Eğer şehre kendi arabasıyla giden olursa belki. Araba dedimse, sanmayın ki bugünkü gibi otomobil. Ya eşek arabası, ya at arabası, ya da üç tekerlekli bisiklet arabası…öyle zannedildiği gibi her evde de at arabası ve eşek arabası yoktu. Bunun için çoğunlukla şehre yaya olarak gider gelirdik.

Yolumuzun üstünde bugün Hacı Kaymak caminin olduğu yerde Han vardı. Handa; Mehmet adında bir mecnun barınırdı. Askeri palto, asker postalı giyerdi. Sırtında sopa, sopanın ucunda; ibrik, ip, torbalar, keser, bıçak…vardı. Nereliydi, neydi, neden bu hale gelmişti bilmiyorum. Daha doğrusu sormak aklımdan geçmedi. Ama okula giderken mutlaka hanın önüne çıkar, bizi selamlar, elindeki kavutu bizlere ikram etmeden bırakmazdı. Almazsak küser, handan dışarı çıkmaz ve küfür olmaksızın ağzına geleni söylerdi. Çok güzel sözleri, şiirleri, vecizeleri vardı. Çok istifade ettiğimi belirtmeliyim.

Yolumuz ikiye ayrılıyordu. Eğer hanın sağından gidersek; ishak'ın Köprü, Nurullah'ların bahçesi ve Çaybaşından, Hacı Fettah mezarlık ve camii yanından, baruthaneye ulaşır, o zaman sebze hali olan, bugün eski balık hali denilen yere gelir ve onun yanındaki, şimdi otopark olarak kullanılan Necati bey İlkokuluna vasıl olurduk.

Hanın solundan gideceksek eğer, uzun Harmanlar caddesi, paşalı köprü, Aksinne, Taş cami, Larende caddesi ve eskiden hurdacıların olduğu cedde üzerinden yine okuluma giderdim.

Larende caddesi üzerinde; Sultan hamamı, Sahip Ata Camii ve külliyesi yer alır. Doğrusu o zaman, bilmem çocukluk saikiyle, bilmem bilmemekten… ne derseniz deyin, Sahip Ata Camii ve külliyesine ziyaret etmeyi düşünmedim. Sonradan ziyaretlerim oldu.

Şayet Sahip Ata camii yanından doğruca Larende yokuşuna tırmanırsak, ilerde sağda "darü'l huffaz”, ilerde Sırçalı Medrese, onun arkasında Rüya sineması, Park sineması yer alıyordu. Şu anda hiç birisini bulmanız mümkün değil. Daha da eskilere gidersek burasının; "Fahrettin paşa parkı” olduğunu büyüklerden ve kaynaklardan görüyoruz.

Aymanas

 

Doğduğum mahalle, büyüdüğüm semt,

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas,

Sevgi hale hale, aşk duyduğum semt,

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas!

 

Gül bahçelerinde, hep koşuyorduk,

Yar lehçeleriyle, hep coşuyorduk,

İlahi kelamla, aşk yaşıyorduk,

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas!

 

Üzüm bağlarında, oyun oynadık,

Çocukça koşturduk, asla doymadık,

Bostanlar aşırdık, hiç ses duymadık,

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas!

 

Sevgiyle büyüdük, bu yörelerde,

Büyüğe saygı var, bu törelerde,

Çocukluk hayalim, bak nerelerde?

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas!

 

Bahar aylarında, çiçekler açar,

Renk renk olur hepsi, kokular saçar,

Bülbül aşka gelir, seslenir naçar,

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas!

 

 

Tüm çocukluğuma, helalim tanık,

Bağlar bahçeler ve el alem tanık,

Camiler ezanlar, hilalim tanık,

Sevdiğim mahalle, bizim Aymanas!

 

Çocukluk Konya'm!


Sıcak yuvalar vardı, her bir hanede,

Muhabbetler yaşardı, fakirhanede,

Komşular hal sorardı, bir bahanede,

Bambaşkaydı güzeldi, çocukluk Konya'm!


Bahçeliydi evimiz, ak sekiliydi,

Akıllı ev değildi, meşk ekiliydi,

Saksıda miski amber, aşk dikiliydi,

Sevgilerle özeldi, çocukluk Konya'm!


 

 

 

Komşularımız vardı; Kalfa, Solaklar,

Sadeydi tüm caddeler, çevre sokaklar,

Tertemizdi tabiat, temiz sulaklar,

Cana can katan eldi, çocukluk Konya'm!


Yollar asfalt değildi, toz ve dumandı,

Kışlar şiddetli olur, haller yamandı,

Hafızadan çıkmayan, güzel zamandı,

Hızla esen bir yeldi, çocukluk Konya'm!

 

Her şeyler satılırdı, Kayalı Park'ta;

Asker mektup yazardı, yâre ayakta,

Otobüsler beklerdi, bizi durakta,

Şimdi hep tarih oldu, çocukluk Konya'm!

 

Bayramlar umutluydu, ziyaret çoktu,

İnsanlar hep mutluydu, fesatlık yoktu,

Zamana zehir aktı, hayali yıktı,

Neden ağıyla doldu, çocukluk Konya'm?


Yazarın Diğer Yazıları