TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
Psikolojik Manipülasyon Nedir?
SEN YOLA ÇIK YOL SANA GÖRÜNÜR-2
Milletimiz adil ve güçlü devleti sever II
KUL HAKKI
IRAK ZİYARETİ NASIL OKUNMALIDIR
Şiir
OSMANLININ ARAPÇAYA İLGİSİ
Gerçekten ‘fahiş fiyat’ var mı?
GELENEKSEL TIP
Özeleştiri mi/Savunma mı?
NEDEN KAYBEDİYORUZ?
İSLAM DÜNYASI NEDEN DÜZELMEZ VE NASIL DÜZELİR? -2-
Yaz lastiği zamanı geldi
ÇANAKKALE GEÇİLDİ Mİ?
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
Kurban'ın ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat Allah'a sadece takvâmız ulaşır. Kurban ibadeti; İhlâsımızı, samimiyetimizi, sadakatimizi, teslimiyetimizi gösterir. Kurban, insanlıkla yaşıt en eski, ama eskimeyen, her yıl yenilenen, Allah (c.c.)'ın Rızasına eriştiren bir ibadettir. Rabbimiz, Kurban keserek yoksul ve düşkünleri gözetmeyi lütfeylesin. Kurban İbadeti, cimriliğimizi tedavi ettiği gibi, Cömert olmamızı sağlar. İhtiyaç sahiplerini düşünüp yardım etme duygusuna sahip olmamızı sağladığı için, merhamet duygumuzu coşturur. Vermeyi, paylaşmayı, gerçek anlamda gönülden yaşamamıza imkân sağlar. Kurbanımızın etinden, ihtiyaç sahiplerine verdikçe, çok özlü ve önemli dualar almamız kaçınılmaz olur.
Malumunuz önümüzdeki 30 Temmuz Perşembe günü arife, Cuma günüde Kurban Bayramının birinci günüdür. Teşrik tekbiri; arife günü sabah namazında başlar ve dördüncü bayram ikindi namazı sonrası dâhil olarak 23 (Yirmi üç vakit), "Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallahu Vallahu Ekber, AllahuEkber ve Lillahilhamd” denilerek ikmal edilir.
Arife, bilinen gün anlamına gelmektedir. Bayramı müjdeleyen, bayramdan önceki gündür. Arife, Bayram ve fırsat bulduğumuz zaman dilimlerinde kabirleri ziyaret edip, çokça tefekkür etmeliyiz. Kabir ziyareti, insanlara ahireti hatırlatır. Bu ziyaretler vesilesi ile bir gün mutlaka öleceğimizi hatırlamış oluruz. Bu hatırlama aslında hayatımızı daima güzel ahlak esaslarına göre yaşamamız gerektiğini de beraberinde getirir. Dünyanın imtihan yeri olduğu, dolayısı ile bu imtihanda mutlaka başarılı olmamız gerektiği anlayışı bizlerde hâkim olmalıdır. Aslında ölüm, dinimize göre bir yok oluş değil, gerçek manada var oluşun başlangıcıdır.
Hz. Âdem (a.s.)'ın çocukları Habil ile Kâbil, Allah (c. c.)'a birer kurban takdim ederler. Kâbil'in kurbanı reddedilir ve Habil'inki kabul olunur. Bu olay Kuran-ı Kerîm de şöyle anlatılır: "Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), ‘Andolsun seni öldüreceğim' dedi. Diğeri de ‘Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder' dedi.
Bu âyetlerde, Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etmesi anlatılır. Bu kıssa bir imtihandır. Bu imtihan, Peygamber olan baba ile oğlu arasında cereyan etmiştir. Şöyle ki, Hz. İbrahim'in iki oğlu vardı: İsmail ve İshak. Kur'an-ı Kerim'de kurban edilecek çocuğun isminden söz edilmez. Ancak Müfessirlerin kanaatine göre, İsmail'dir. Zira olay göçten hemen sonra olmuştur ki, o zaman İsmail vardı. Ayrıca olay Mekke'de geçmiştir. Mekke'ye gelen de İsmail'dir. İbrahim (a. s.) gece rüyasında, birisinin kendisine, ‘Allah sana oğlunu boğazlamanı emrediyor' dediğini duymuş, sabah olunca bunun şeytandan mı, Rahmân'danmı olduğu hususunda tereddüt etmiş, üç gece rüyayı üst üste görünce bunun Allah (c.c.)'tan olduğunu anlamış ve gereğini yapmak isteyince, Oğlu İsmail yerine, Kur' ban etmesi için bir Koç gönderilmiştir.
Âyet-i Kerîmede: "Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!”(Hac Sûresi âyet:37) buyrulmuştur. Bu âyet, genel olarak bütün ibadetlerde iyi niyet ve ihlâsın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Anlaşılıyor ki, ibadetlerimizde bizi Allah rızasına ulaştıracak olan temel unsur, kalplerimizin takvası, yani bu ibadetleri, gösterişten uzak olarak sırf Allah rızası için yapma çabasıdır. Nitekim Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.) bir hadislerinde; "Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir. Herkesin niyeti ne ise, eline geçecek olan da odur”buyurmuşlardır.
Kurban, İbrahim'i bir sadakatin, İsmail'i bir teslimiyet'in, Muhammedî bir muhabbetin ortaya konmasıdır. Bu güzel hasletleri hayatımıza hâkim kılanlardan olmamız duası ile Arife günümüzü, İdrak edeceğimiz Kurban Bayramımızı kutlar, Milletimiz ve İslam Âlemi için hayırlara vesile olmasını Allah (c.c.)'tan niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.
KUL HAKKI
İBADETLERİN DEVAMLI OLANI MAKBULDÜR
ARİFE VE RAMAZAN BAYRAMI
FECRE KADAR ESENLİK DOLU MÜBAREK KADİR GECESİ
FİTRE (SADAKA TÜL FITR)
YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ
HAYATIMIZI; KUR’AN VE SÜNNETE UYGUN YAŞAMALIYIZ
RAMAZAN’IN EVVELİ RAHMET, ORTASI MAĞFİRET SONUDA CEHENNEMDEN AZAD OLMAKTIR
ŞERÎAT NEDİR?
İSLÂM’A GÖRE MÛSIKİ (MÜZİK) CAİZ Mİ? HARAM MI?