BU HASTALIĞIN AŞISI YOK !

İnsanlık tarihi hastalık anlamında türlü türlü imtihanlara duçâr oldu. Vebasından tutun da kızamığına, çiçeğinden tutun da veremine kadar en ağır hastalıklar insanoğlunu kırdı geçirdi. Yeri geldi hayvanlardan geçen bu hastalıklar yeri geldi insanın kendi elleriyle türedi. Kiminin aşısını ve ilacını bulduk, kimininse hala çaresi, devası yok. Bu hastalıkların çoğu zahiri hastalıklar. Bazıları iç organlarımızı, bazıları dış görüntümüzü, bazıları gözümüzü, beynimizi sağlıktan yoksun kıldı.

Bir de kadim batınî hastalıklar var ki, onlar da insanın ezelden beri çekegeldiği, çaresini bulamadığı hastalıklar. İlkin melek olarak yaratılan şeytandan, ilk insan ve peygamber Adem'den (a.s.), onun ilk oğullarından kalan ve sonraki nesillere aktarılan bu şeytani hastalıklar ruhumuzu, maneviyatımızı ve gönlümüzü yerleyeksan etti. Neydi bu hastalıklar ?

En korkunç olanı "kibir” ! Kibir; şeytanı meleklikten çıkaran, Kabil'in kaybetmesine, Karun'un zelil olmasına, Firavun'un helak olmasına sebep olan hastalık.

Bu ezeli hastalık günümüzde de şiddetinden bir miskal kaybetmiş değil. Nice makam, para ve şan sahibi insan kibirin pençesinde kıvranmakta. Belki farkında olmadan kendi nefsimizde, ailemizde, iş yerimizde belirtilerini görmekteyiz. Akrabalar arası gereksiz mal, çocuk yarışının temelinde kibir var. İş yerlerindeki alt-üst kademeler arasında, siyasi nüfuzu haksız yere kullananların bilinçaltında kibir var. Var da var…

Peki tedavisi ?! Aşısı yok ama tedavisi var. Belki kısacık, belki uzun yıllar sürecek bir tedavi… İlahi reçeteye baksak kâfi !

Hastalara şifa, yakalanmayanlara muhafaza temennisiyle…

 

ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM !

Lanetlenmiş kavmin masum Müslümanlara zulmü devam ediyor. Her Ramazan ayında olduğu gibi bu yıl da ellerinin, postallarının kirini haremimize süren katil Yahudi sürüsü, üzerlerindeki lanetin gereğini yerine getirdi. Mescid-i Aksâ'da başlayan olaylar akabinde Gazze'ye onlarca hava saldırısı düzenleyen işgalciler Müslümanlara oruçlarını zehir etti. Bizler envai çeşit yemekle iftar ederken mazlum dindaşlarımız bombalarla ve mermilerle oruçlarını açtılar. Son gelen rakamlara göre şehit sayımız 200'ü aşmış durumda.

Sistematik ve bilinçli yürütülen bu saldırılarla amaçlarına biraz daha yaklaşan işgal sürüsü, Birleşmiş Milletler'deki katil 5'linin korumasında ellerinden geleni arkalarına bırakmadı. Diğer Dünya Müslümanları ise beddua etmekten, kınamaktan öte gidemiyor. Çünkü her biri satılık. Her biri mankurtlaşmış acizler sürüsü. Birçok Müslüman devlet adamının yatağındaki karısı bile kendi dininden değilken bu davaya sahip çıkamamaları gayet normal !

Bir diğer zulüm diyarı ise Doğu Türkistan ! Buradan alabildiğimiz bilgiler çok kısıtlı. Onların da zulüm altında inlediğini biliyoruz lakin şiddetini bilemiyoruz.

Rabbim tüm mazlum İslam diyarlarına yardım etsin. Müslümanların inkişafını tekrar görebilmek duasıyla…


Yazarın Diğer Yazıları