EMANETE RİAYET

Son yıllarda büyük bir ironi ile karşı karşıyayız. Ne kadar çok gündem edildiyse o kadar kötüye gidişat söz konusu. Konumuz: kadına şiddet !

Varoluşumuzdan bu yana Batı/l dünyasında kadın hep meta olarak görüldü. Yeri geldi zevk, yeri geldi reklam, yeri geldi piar için kullanılan bir meta. Sözde kadın haklarına önem verdiler, kadına değer verdiler ama geri plan hiç değişmedi. "Erkek ve kadın eşit” deyip Allah'ın ilahî nizamına, fıtrata karşı çıktılar. Halbuki her iki cinsin de kendine has görevleri ve varoluş şartları var. Birkaç örnek verelim. Kadın evinde nizam koyar, erkek bu nizamı korur. Erkek himaye eder, kadın himayeye sadakat gösterir. Kadın gelecek nesillerin ruhunu ve aklını doyurur, erkek karnını doyurur. Ama son yüzyıl içinde bu dengeler yerle yeksan oldu. Kadına erkek, erkeğe kadın rolleri biçilmeye çalışıldı. Bu empozeye direnç gösteremeyen kimi köksüz, maneviyatsız ve şuursuz toplumlar hemen düştü bu tuzağa. Başta toz pembe görünen hayatlar nihayetinde kap kara bir yola girdiler ve aile mefhumu ortadan kalktı. Herkes kendi cebine ve karnına çalışır oldu. Hasbîlik gitti, hesâbîlik geldi. Bireysellik, çöküşü de beraberinde getirdi.

Gelelim bizim durumumuza. Bize de yukarıda bahsettiğim zehrin aynısı farklı bir versiyonla enjekte edilmeye çalışılıyor. Daha yıkıcı, daha zalim ve tesirli bir yöntem !

Son zamanlarda "kadın bakışlarla, sözlerle, elle şiddet görüyor” algısı sürekli gündemde tutuldu. Şiddetten sayılmayan şeyler bile bu kapsamda gösterildi. Neticede gerçekten şiddet söz konusu olmayan evlerde veya yaşam alanlarında şiddet olgusu uyandırılmış oldu. Bir şeyi sürekli gündemde tutmak onu maalesef tedavi etmiyor. Bilakis sivilcenin çıbana dönmesi gibi daha kötü hale getiriyor. Mevzunun daha vahim tarafı ise, sürekli hastalığın gündem olması. Kimsenin tedaviye odaklandığı yok ! Hal böyle olunca cinsiyetler arası çatışma herkese yansımış oluyor. Tedavi önerisinde bulunan aklıselim insanlara linç uygulanması ise kelimelerin kifayetsiz kalması demek oluyor.

Yazımın burasında Ayasofya Camii Baş İmamı Mehmet Boynukalın'a destek verdiğimi belirtmek isterim.

Kadınlar bize Allah'ın emanetidir. Bu ayetle sabittir. İşittik ve itaat ettik.

Hazreti Peygamberi'in (s.a.v.) veda hutbesi de en keskin tavsiye veya emirdir bizim için.

Tahriklere kapılmayacağız, bize biçilen ilâhi role razı olacağız, emanete riayet edeceğiz. İşte çözüm bu !

Vesselam…

 


Yazarın Diğer Yazıları