Dolar uluslararası ödemeler sisteminde güvenilmez bir para birimi haline gelmiştir
Konya’nın Dün Kimyon, Bugün Lavanta Kokan Tarım Hikâyesi
UNUT
Postmodern Dönemin Müslümanlara Sunduğu Fırsatlar
AH SAMİMİYET!
Dijital Çıplaklık
İSRAİL-İRAN SAVAŞI, ÇIKARILACAK DERSLER VE ÖNERİLER
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
12 günlük savaş kime ne öğretti?
BASIN DİLİ
İSRAİL İRAN ÇATIŞMASINA DAİR BİRKAÇ SÖZ
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Küçük kızıyla oturuyordu lokantada.. Kızının ‘acıktım' feryatlarına dayanamamış, belki de doktor çıkışı bir moral yemeği vermek istemişti ona. Hadi itiraf ediyordu ki çocukların dışarıdaki yemeği daha cazip bulmaları da etkili idi bu oturuşta. Anne- kız birbirlerinin gözlerinin içine bakarak sohbet ediyorlar hem de çevreye de duyarsız kalmadan bazı objeleri, resimleri sohbetin konusu ediniyorlardı. 10-11 yaşlarında iki üç kız çocuğu vardı. Hal ve kallerinden belli idi ki mekâna aşinaydılar. Kapı önünde oyalanıyorlar, gözlerine kestirdikleri müşterilerden bir içecek ya da yemek parası isteyip, bazen emellerine ulaşıyor bazen de elleri boş kalsa da ümitlerini kesmeden yeni birini bekliyorlardı.
Tam bu sırada lokantanın kapısında iki bayan belirdi. Ama dikkat çeken özellikte biriydi ki herkes hem gözlerini kaçırıyor, hem de kâh kaçamak kâh yargılayıcı kâh umursamaz ya da alışılmış bir bakışla süzüyordu. 1.85 boylarında, mini denemeyecek kadar kısa boyutlarda bir elbise giymiş, bir bayanın çok üzerinde irilikte vücut hatlarına sahip bu kadının önünün kesen çocuklar yeni bir av bulmanın heyecanıyla "abla bir içecek al bize ne olur " diye feryada başladılar.
" Ay içecek mi? Alın hadi bakalım.”
İşte bütün bakışları tekrar sesin sahibine yönlendiren bu cümle küçük kızıyla oturan anneyi büsbütün huzursuz etmişti. Kız annesinin kolundan çekiştirerek sordu;
Kızının ilgisini başka bir yere yöneltmek isteyen anne alelacele " Bak, duvardaki resimde ne yapmışlar!” diye kızının başını çevirdi. Şimdi ne diyecekti? Nasıl anlatacaktı, küçücük bir yavruya bu üçüncü tür insanı.
Bir erkek bir de kadın vardı onun dünyasında. Ya anne ya baba.. ya abi ya abla .. ya Âdem ya Havva..
Havva giyimli Âdem nasıl sığmalıydı sözcüklere?
Hepsini bir çırpıda anlatmak istedi. Aslında yaradılış ya Âdemdir ya Havva. Doğuştan yapışık olma, çift başlı olma gibi çift üreme organıyla doğmakta ancak milyarda bir görülebilen genetik bozukluktur. Diğerleri, yani kendimi ‘erkek gibi hissediyorum' diyen kadın ya da ‘ kadın gibi hissediyorum.' Diyen erkek sadece ruhsal gelişimini tamamlayamamış, içindeki çalkantılara yanlış sahiller, yanlış beslemeler yapmıştır diye..
Oysa insan! Özeldi. Yüce kudretin ruhundan üflediği en özel sırrıydı. O kadar şerefli idi ki; aslında ona getirilen tüm emir ve yasaklar muhteşem yaradılışını ve şerefini korumak içindi..
Ama hiçbirini söyleyemedi küçük kızına anne . . Tüm kelimeler boğazında birikti, birikti . . Sadece cılız bir sesle " Yazık ettiler kızım kendilerine.” diyebildi. YAZIK ETTİLER..
ACİZLİK
MAYA
BAŞARI
İYİLİK GÜNEŞİ
BELÂ
SIZI
HASTA ZİYARETİ
MUCİZE
Küçük Dağlar
ATOMLARIMIZ 2