TÜRK BAYRAĞININ ANLAM VE ÖNEMİ

Değerli tarih dostlarım ne yazık ki yaşadığımız çağın insan varlığını dünyevileştiren özelliklerinden dolayı milli kimliğimizi oluşturan değerlerimizin kan kaybetmekte olduğuna ve toplumsal bağlarımız zayıfladığına tanık olmaktayız. Bu değerler dünyamızın en önemli unsurlarından biride tabi ki Anadolu coğrafyasında süre gelen 1000 yıllık tarihi serüvenimizin alameti olan ay –yıldızlı al bayrağımızdır. Bayrağımız tarihimizin kazanımlarından neşet eden muhteşem ve kutlu bir mesajın sahibi olmasına karşın ne yazık ki onun bu anlam zenginliğine olan aşinalığımızı büyük ölçüde kaybetmiş durumdayız. Bu nedenle bayrağımızın anlam ve önemini sizlerle paylaşmayı bir tarihçi sorumluluğu olarak kabul ediyorum.

1 "He", 1 "Lam", 1 "Elif", 1 "Lam" harfleri bulunmaktadır. Yani 1 "He", 1 "Elif" ve 2 tane "Lam" bulunmaktadır. Bu harflerin ebced hesabıyla rakam değeri de: . "He. "Lam". "Elif". "Lam". Toplam Olarak = 99

ALLAH (C.C.) kelimesinde yine bir "Elif", iki "Lam" ve bir "He" ile yazılmaktadır. Bu harflerin de değeri yine ebced hesabıyla toplandığında yine 99 rakamını verir. Her iki kelimede harfler değişmediği için rakam değerleri de değişmiyor. Yani Hilal yazarken

ALLAH ( C.C.) isminin harflerini kullanıyoruz. 99'da Esma-ul Hüsna'yı temsil eder. Öyleyse bu iki kelimeyi bilhassa sembolik olarak birbirinin yerine kullanmak mümkündür. O halde Bayrak üzerine ALLAH ( C.C.) yazacak yerde, aynı ismin eş değerlisi olan Hilal'i koymak hem anlamlı, hem inançlarımıza daha uygundur. Çünkü inancımıza göre, "ALLAH ( C.C.)"ı sembol olarak bile ifade etmek mümkün değildir. Aksi halde putperestlerin düştüğü hatayı tekrarlamış oluruz. Bu sakıncadan dolayı "ALLAH ( C.C.)" ın zatı ve ismi tenzih edilerek, o ismin harf ve ebcedi bakımından eş değerlisi olan "Hilal" sembol yapılmıştır. Mademki sembolik anlam taşıyacaktır o halde Hilal yazmaktansa Hilalin şeklini yapmak arasında hiç fark yoktur. Aksine sembol olarak Hilal şekli daha uygun, daha anlamlıdır.

Hilal'in kucağındaki Yıldız, Hilalde olduğunun aksine doğrudan doğruya şeklinden alınmıştır. Ancak bu şekil yine Arapça "Muhammed" yazısının şeklidir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin ismi yazıldığı zaman birinci "mim" in başı, "ha" harfinin dirseği, ikinci "mim" in kıvrımı ve "dal" harfinin alt ve üst kanadı beş tane çıkıntı meydana getirir ve tam bir yıldız şeklini alır. Zaten İslam' ın şartları da beş tanedir. Hilal ALLAH ( C.C.) inancını, yıldız Peygamber'e bağlılığı dile getirir. ALLAH (C.C.) inancı, amentü ile bildirilen iman şartlarının temeli olduğu için iman esaslarının hepsi bu sembolle ifadesini bulmuş olur. O zaman Hilal iman şartlarını, yıldız da İslam'ın şartlarını remz (sembol) olarak dile getirir ki, bayraktaki bu iki sembolle, ay ile yıldızla İslam dini bütün yönleriyle ifade edilmiş olur.

Claude Farrere dilimize "Türklerin Manevi Gücü" adıyla çevrilen eserinde (s.36) Hilal şekli üzerinde durarak bu şeklin Türklerin hayatında nasıl bir önem taşıdığını anlatmaya çalışır: "En mükemmel gemiler, yarım ay şeklinde amiral gemisinin etrafına sıralanmıştı. Evet, yarım ay şeklinde... Ve hilal şekli gerçekten Müslüman, gerçekten Türk olan herkesi heyecandan titretmeye yeter!..." diyerek Türk toplumunun hayatında örf ve geleneklerin ne kadar köklü bir yeri olduğunu anlatır.

İstiklâl marşımızda,

"Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal." "Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celâl?" Mısralarında bayrağın ve hilalin şahsına dile gelen hitap, aslında doğrudan doğruya ALLAH ( C.C.)'a niyazdır. ALLAH (C.C.)'dan, artık bu millete rahmet ve merhametiyle nazar etmesi istenmektedir. Zaten; "Ruhumun senden ilâhî şudur ancak emeli;" mısraında bu dilek daha açık bir dille ortaya konmaktadır.

Değerli dostlar bu anlatımlarımız ışığında bayrağımıza her zamankinden daha çok değer vereceğinize ve onu koruyup muhafaza etme gayreti içerisinde olacağınıza inanıyorum. Rabbim bizlere, milletimize kıyamete kadar onun gölgesi altında yaşamayı nasip etsin inşallah.


Yazarın Diğer Yazıları