FARKLI ALACAĞIMIZ MAÇI KAYBETTİK...

Ohhh..

Nihayet lig maratonu başladı.

Üç aydır ayrı kaldığımız futbolun o muhteşem gizemli coşkusuna yeniden kavuştuk..  Eski adıyla Süper Lig, yeni adıyla üç "SSS"li  "Süleyman Seba Sezonu" na "merhaba" dedik.

Torku Konyaspor sezona deplasmanda Eskişehirspor maçıyla başladı. Aslında bu maçtan 3 puan alıp, sezona galibiyetle başlayacağımızı umut ediyordum ve buna da  inananlardandım. 

Torku Konyaspor'un Eskişehirspor karşısında ortaya koyduğu oyun ve verdiği mücadele hiç de kötü sayılmaz. Özellikle ilk yarıda en az 4-0 gibi bir skora ulaşmak içten bile olamazdı.  Buna beceriksizlik mi, şanssızlık mı, yoksa Eskişehirspor kalecisi Boffin'in üstün başarısı mı engel oldu, tartışılır.

Ama, işin "lamı-cimi" yok..

Öyle ya da böyle o pozisyonları gole çevireceksin. Çeviremezsen böyle "ahlar vahlar" arasında daha çok ağıtlar yakarsın.

Djalma'nın hücumdaki gücü ile geride Selim Ay'ın güven veren mücadelesini gözlerimiz aradı. Djalma mecburen yok da, Selim gibi bir ayak, 90 dakika neden kulübede oturtuldu, bunu sorgulamak gerek.

Ümit milli takıma çağrılan Ömer Ali Şahiner'in  bu maçta ortaya koyduğu oyun ve verdiği mücadele, olağan üstüydü. Hleb'in o eski Hleb olma özelliğinden uzakta olduğu karşılaşmada, gol atmasına rağmen Torje ile diğer golcü ayak Marica, çok daha güzel işler yapabilirlerdi.

Yeni transfer Uğur İnceman, tecrübesi ile bu takımda çok iyi şeyler yapabileceğini gösterdi. Özellikle duran, ya da araya atılan toplarda sürpriz çıkışlar yaptı.

Torku Konyaspor'da  Kaleci Kaya dahil, Ali'ler ve Mehmet'ler herkes görevini yapmaya çalıştı.

Eskişehir deplasmanında alınan yenilgi ne ilk yenildi, ne de son yenildi olacak. Koskaca sezon boyunca yenilgiler, beraberlikler ve galibiyetleri hep yaşayacağız.

Gönül isterdi ki, sezona galibiyetle başlamak.

Ama olmadı.

Ne yapalım ?..

Sağlık olsun.. 


Yazarın Diğer Yazıları