DİYABET DİYETİ

Diyabeti önleme, tedavi etme ve farkındalığı artırmak adına kasım ayı Ulusal Diyabet Ayı olarak kabul ediliyor. Ben de bu hafta bu farkındalığa destek olmak için diyabetten ve diyabet diyetinden biraz bahsedeceğim:

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığı, vücudun kan şekerini nasıl kullandığını gösteren bir hastalıktır. Tip 1, Tip 2 olarak iki çeşidi vardır fakat prediyabet, gebelik diyabeti gibi durumlar da görülebilir. Prediyabet, kan şekerinin normal seviyeden yükselmesidir fakat Tip 2 diyabet kabul edilecek seviyede de değildir. Tip 1, Tip 2 ve prediyabet her yaşta görülebilirken gebelik diyabeti gebelikte görülen diyabet çeşididir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ile Tip 1 diyabet kontrol altına alınabilirken prediyabet, Tip 2 diyabet ve gebelik diyabeti ise hem tedavi edilebilir hem de kontrol altına alınabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturabilmek için sağlıklı beslenmeyi, sağlıklı kiloda kalmayı ve fiziksel olarak aktif olmayı benimsemek gerekmektedir. Bu noktada diyabetli bir bireyin sağlıklı beslenebilmesi için diyabet diyeti önerilir ve genel anlamda şu şekilde bir yol izlenir:

Diyabet diyetinin temel amacı kan şekerini kontrol altında tutmaya çalışmaktır. Bu amaç beraberinde kilo yönetimini ve kalp hastalıklarını doğurabilecek risk faktörlerini de kontrol altına almayı da getirir. Diyabet diyetini uygularken öğün sıklığına, iki öğün arasında geçen süreye ve porsiyon kontrolüne dikkat edilmelidir. Ayrıca bir öğünde tüketilen besinin yapısı, büyüklüğü, nişasta yapısı ve pişirme yöntemi de oldukça önemlidir. Yemek hazırlarken haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi yöntemler tercih edilmelidir. Diyabet diyetini oluşturan anahtar unsurlar meyveler, sebzeler ve tam tahıllardır. Dengeli bir diyabet diyeti olması için bu anahtar unsurlara protein, posa ve sağlıklı yağ tüketimi de eklenmelidir. Hayvansal kaynaklı protein tüketimi beraberinde doymuş yağ oranını da getirebileceği için tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Bu sebeple kırmızı et yerine beyaz etin yağsız kısımları tercih edilmelidir. Tip 2 diyabetli bireylerde öğündeki posa içeriğinin yeterli olması kan şekeri düzenlenmesinde oldukça etkilidir. Bu noktada posa tüketimini artırmak için tam tahıllı ekmek, bulgur, sebze/meyve ve kurubaklagil tüketilmelidir. Yağ oranı yüksek somon, uskumru, ton balığı ve sardalye gibi balık tüketimiyle beraber zeytinyağı, avokado, fındık, kanola yağlarını beslenmeye dâhil ederek trans yağ tüketimi de günlük beslenmeden çıkarılmalıdır. Balık tüketimi konusunda ufak bir parantez açmak gerekirse bu balıklar deniz diplerinde yaşadıkları için ağır metal oranları diğer balık çeşitlerine göre daha fazladır. Bunun için sürekli olarak bu balıkları tüketmek yerine çeşitlilik katmak amacıyla beslenmede diğer balıklara da yer verilmelidir. Ek olarak tüketilen balığın çiftlik balığı olmamasına da dikkat edilmelidir.

Amerikan Diyabet Derneği bir porsiyon için; tabağın yarısını ıspanak, domates, kabak gibi nişastasız sebzelerle, tabağın dörtte birini balık, yağsız kırmızı et veya tavuk gibi proteinle, kalan kısmını da tam tahıllı bir ürünle doldurmayı örnek olarak gösteriyor ve bir miktar yağ, bir porsiyon meyve ve süt eklemeyi de ihmal etmiyor. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere diyabetli birey bir öğününde şeker ve şeker içeren (bal, pekmez, reçel, çikolata, pasta vb.) besinlere, aşırı tuz içeren besinlere, sigara/alkole yer vermemelidir.

Diyabet için dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise marketlerde satılan diyet ürünleri. Her diyet ürününün diyet başlığı adı altında satılması size diyet ürünlerini serbest olarak tüketebilme

rahatlığı vermemeli ve bu tarz üretimin bir satış politikası olabileceği de unutulmamalıdır. Ürünün gerçekten diyet ürün olup olmadığını anlayabilmek için etiket okuma alışkanlığını kazanılmalıdır. Ürünün içeriği, enerjisi, üründe hangi tür tatlandırıcı kullanıldığı mutlaka incelenmelidir.

Tüm bu verdiğim öneriler ‘hastalık yoktur hasta vardır' ilkesine dayanarak genel bilgilendirme niteliğindedir. Unutmayın ki her bireyin tedavisi kendine özgüdür. Daha detaylı ve size özel bir program için doktor ve diyetisyeniniz ile görüşebilirsiniz.


Yazarın Diğer Yazıları