HİJYENİKLEŞTİREBİLDİKLERİMİZDEN MİSİNİZ?

Hatırlar mısınız?

Küçükken annelerimiz çamurla oynamamıza, sokakta yere oturmamıza, elimizi yüzümüze gözümüze sık sık götürdüğümüzde kızarlardı. Tarlada bahçede oynadıktan sonra baştan aşağı soyunmadan evden içeri giremezdin, veya günün sonunda kafana tas vurula vurula banyo yapmadan yeni yıkanmış çarşafının üstene yatmak mı? Aslaaa!

Herkesin böyle hikayeleri vardır. Şuan okurken bile gülümsememize yol açan, ‘'Ah! Ah!'' dedirten anılar. Aslında çok öncelerden başladık biz mikroplarla savaşmaya. Omo'nun bir reklamında;

‘' Kirlenmek Güzeldir'' sloganına ‘tabi tabi sen yıkıyorsun onları!' diyerek tepki gösteren annelerin elinde büyümüşseniz. Önüne çıkan her mikrop ile savaşmak kolay olacaktır.

Öyle yada böyle bir gün bitecek bu serüven. Ömrün hangi basamağındasın bilmiyorum. Belki yolun başı, belki yarısı veya sonlarına doğru. Ne fark eder ki? Hepimiz ölecek yaştayız…

Attığımız adımın ne kadar küçük veya büyük olduğu hiç önemli olmuyor. Sonuçta hepimiz ilk dondurmamızı yerken küçük küçük ısırdık bitmesin diye. Sonuç; bitti.

Ne olursa olsun şuanda hayat devam ediyor ve bu süreçte menfaat ile geçinenler hayatımızı sömürmeye devam ediyor. Geçmişten gelen yardımseverlik veya dayanışma yerini, menfaate ve bencilliğe itiyor.

Dünya bir çıkmazın içerisine girmiş durumda. Herkes kendi canını kurtarma peşinde ve bu yaradılış itibari ile gayet doğal bir olay. Buna söz yok. Asıl söz bu can krizinden faydalanmak isteyen fırsatçılara!

Kendince can kayıplarını ve krizleri fırsata çevirdiğini sanıyor, insanların şu dönemde ihtiyaç duyduğu korunma veya dezenfekte malzemelerin fiyatını 2-3 katına çıkarıyor ve bundan gelir elde ediyor. Hem de yaptığı hilekarlıktan kazandığı paranın helal olduğunu sanarak.

Virüsün yapısına bakıldığında bağışıklık kazanmış bir vücutta fazlaca yaşayamayacağını, sıcak ortamlarda virüs yayılımının az olduğunu, ve temiz bir vücuda bulaştığında bile gerekli günlük temizlik ile rahatça atlatılabileceğini görüyoruz.

Şu günlerde ölümlerin sebepleri virüse bağlanıyor olabilir, bu gündemin ve psikolojinin bir oyunudur aslında. Çünkü normal zamanda ki ölümlerin istatistiklerine bakıldığında bir günde;

Küçücük bir sivrisinek 2740, yılanlar 137, bedensel rahatsızlıklardan iste binlerce kişi hayatını kaybediyor. Bunları görmüyor ve duymuyoruz. Çünkü bunlar her gün gündemde ‘'şu kadar insan şu sebepten öldü.'' başlığında yayılmıyor. Eğer yayılmış olsaydı tıpkı şimdiki gibi insanlar telaş ve endişe içinde yaşarlardı.

Bu gibi durumları fırsata çevirmeye çalışan insanları şikayet edin çünkü bu sağlıktan ve rızktan çalmaktır. Şikayet etmek ise vatandaşlık görevimizdir. Bununla beraber medya içerisinde bilinçsizce yayın yapan bilgi veren insanları dikkate almayın. Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi medikal malzeme, ilaç, gıda maddesi stoklamayın. Bunları yapmak size fayda getirmez sadece fırsatçıların cebine para doldurur. Yapılması gereken; kişisel hijyeninize dikkat etmek, iyi gıdalar ile beslenmek, bulunduğunuz ortamları sık sık havalandırmak, vitamin ve mineraller ile bağışıklık sisteminizi her daim güçlü tutmak.

Biz Türkler diğer ülkelerin tam aksine hijyen ve özellikle beslenme konusunda daha dikkatli olan bir milletiz. Doğada bulunan her şeyin canlı-cansız fark etmeden yemediğimizden, bizim için virüsten korunmak daha kolay olacaktır.

Birer Müslüman olarak ‘'Temizlik imandandır.'' Hadisine olan inancımız ile gelen tüm hastalıklar ile savabilecek güce sahibiz. İnancımız kurtuluş yolumuzdur.


Yazarın Diğer Yazıları