7 ASIRLIK DÜĞÜN ŞEB-İ ARUS

 

"Ölümsüz aşk istiyorsan, ölümsüze âşık ol. Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil. Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil!”

Ömrünü ilahi aşka adamış, ölümünü en mutlu gün diye beklemiş evrensel bir sevgi timsali Mevlana. Zamansız ve mekansız gücüyle gönüllere giren, adı hoşgörünün eşanlamlısı kabul edilen bir büyük değer. Onun deyimiyle vuslatının 750. yılında, bir kez daha törenlerle anılacak. Misafirlerini, manevi havasını her karışına yaydığı Konya'da ağırlayacak. Ve herkes bir kez daha farkedecek ki Mevlana demek biraz da Konya demek, Konya demek ise en çok Mevlana demek…

Hz. Mevlana, tam adıyla Mevlana Celaleddin Muhammed Rumi, 13. yüzyılda yaşamış büyük bir İslam bilgini, şair ve mistik filozoftur. Mevlana'nın en bilinen eseri, "Mesnevi" adlı uzun manzum eseridir. Onun öğretileri, özellikle sevgi, hoşgörü, birlik ve insanın Allah'a yönelişi üzerinedir.

Şeb-i Arus, Mevlana'nın vefat ettiği gün olan 17 Aralık'ı ifade eder. "Şeb-i Arus" terimi, Farsça kökenli olup "düğün gecesi" anlamına gelir. Mevlana, ölümüne bir bakıma kendi ruhunun sevgiliyle birleşmesi olarak bakardı. Bu nedenle, Şeb-i Arus, Mevlana'nın manevi birleşme anlamına gelen ölüm gününü simgeler ve her yıl bu tarih, Konya'da ve birçok yerde anma törenleri ve etkinliklerle kutlanır. Bu gün, Mevlana'nın öğretilerinin yaşatılması ve sevgi, birlik ve hoşgörü mesajlarının vurgulanması amacıyla önemli bir etkinliktir.

Bir din alimi, felsefe düşünürü, hoşgörünün vücut bulmuş hali ve tasavvufun efendisi olarak kabul edilen Mevlana Celaleddin Rumi, günümüzde Afganistan'da yer alan Belh kentinde dünyaya gelmiştir. Doğduğu bölge ve şehir tam olarak bilinmese de, 1207 yılında doğduğuna inanılmaktadır. Belh şehrinden göç ettiğinde 21 yaşına gelmiş ve o dönemlerde Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti niteliğinde olan Konya'da yaşamaya başlamış, hayatının geri kalanını Konya şehrinde geçirmiştir. Edindiği bilgilerin çoğunu Türk kültürü çerçevesinde öğrenen Mevlana, tasavvufi ve ruhani dünyanın kapılarını başta Türkler olmak üzere tüm dünyaya açmıştır. 17 Aralık 1273 yılında Konya'da yaşama veda eden Mevlana, hayatı boyunca verdiği tasavvufi düşünceler ve öğütler ile insanların gönlünde taht kurmuştur. Başta İslam dini olmak üzere, pek çok toplum üzerinde büyük etkisi olan Mevlana, yaşamı boyunca insanlara hoşgörüyü, sevgiyi ve iyiliği aşılamıştır.

Şeb-i Arus kutlamalarının önemli bir parçası, Mevlevi geleneğine özgü sema ayinleridir. Sema, dönme hareketleriyle tanınan ritüel bir danstır ve Mevlana'nın öğretilerinde manevi bir anlam taşır. Sema ayinleri, bir tür meditasyon ve zikir şekli olarak kabul edilir.

Şeb-i Arus'ta düzenlenen sema gösterileri, Mevlevi dervişlerinin özgün giysiler içinde dönerek, sembolik anlamlar taşıyan bir ritüeli yerine getirmelerini içerir. Dönme hareketleri, Mevlana'nın öğretilerindeki mistik birleşme ve aşk temasını simgeler. Sema ayini, manevi bir yükselişi, birlik ve Allah'a yönelişi temsil eder.

Şeb-i Arus'ta düzenlenen sema törenleri, Mevlana'nın öğretilerine duyulan derin bağlılığı ve onun anısını canlı tutma çabasını yansıtarak, bu önemli günü daha da anlamlı kılar.

Bizlere önemli eserler bırakan asırlardır hayatımıza ışık tutan Hz. Mevlâna'yı ölüm 750. yıldönümünde rahmetle anıyoruz.


Yazarın Diğer Yazıları