DİJİTAL BAĞIMLILIK

 

Çağımız gereği teknolojiyle olan ilişkimiz her geçen gün artıyor. Yapılan araştırmalarda günümüzün neredeyse 8 saatini sosyal medya ve ekran başında geçirmekteyiz. Ömrümüzün en kıymetli olgusu ve telafisi olmayan zamanımızdan çalıyor. Evet dijital dünya günlük yaşamı kolaylaştırıyor ve insanları mutlu ediyor ama dijital bağımlılık da stres ve depresyona yol açabiliyor.

İnsanların dijital cihazlarda geçirdiği süre artarken, farkında olmadan iş, arkadaş ve ailelerine daha az zaman ayırıyorlar. Bir süre sonra bu dijital cihazlarından kısa süre uzaklaşılsa bile sıkıntı hissi, gerginlik, sinirlilik gibi birçok psikolojik ve fiziksel belirti yaşanabiliyor.

 

UNICEF'in 2017 yılında yayımladığı Dünya Çocuklarının Durumu: Dijital Dünyada Çocuk adlı raporda çocukların çevrim içi ortamda karşı karşıya kaldığı riskler üç kategoride ele alınmaktadır: İçerik riskleri, iletişim riskleri ve davranış riskleri.

 

Kişilerin hayatının belli bir döneminde yaşamış olduğu yoksunluklar onları bir şeye bağımlı kılıyor. Sevgisizlik, ilgisizlik, anlaşılamamak, çocukluk döneminde yaşanan travmalar zamanında tedavi edilmeyen, çözüme ulaşmayan bu sorunlar zamanlar kimyasal bağımlılıkla birlikte davranışsal bağımlılığada sebep olmakta. Hayatta en çok duyduğumuz ve bildiğimiz kimyasal bağımlılıktır. Neler var burada sigara bağımlılığı, alkol, uyuşturucu bağımlılığıdır. Davranışsal bağımlılıklar ise; ekran bağımlılığı, oyun bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, kumar bağımlılığı davranışsal bağımlılık kategorisinde yer almakta. Kimyasal bağımlılık için Türkiye de uygulanan sistem sıfır kullanım, yani azıda çoğuda zararlı biz tamamen uzak duralım. Davranış bağımlılığında aynı şeyi söyleyemiyoruz çünkü günlük yaşamda ihtiyacımız olan şeyler çoğu. Burada en temel ölçü işlevsellik kaybı yani, kişinin hayatını düzenini bozmaya başlaması Peki bir kişinin teknoloji bağımlısı olduğunu nasıl anlarız? Telefon, tablet, ekran üzerinde kontrol kaybediliyorsa, günlük sorumluluklardan uzaklaşılıyorsa bu görevler aksıyorsa, öğrencilerin okul ders alanından uzaklaşması, aile içi ve arkadaşlar arası da iletişim kopukluğu varsa, kendini hayattan soyutlama varsa çekime sosyal değilse birey dijital bağımlı diyebiliriz. Bağımlılık bir sonuçtur, sebep değildir. Kişi bağımlılık maddesine ulaşamadığında yoksunluk belirtileri göstermeye başlıyor; yani öfkeleniyor,duygusal olarak daha acite olabiliyor. fiziksel olarakta titreme gibi gerginlik belirtileri gösterebiliyor.

Peki bağımlılık nelere sebep oluyor? Uykusuzluğa buna bağlı, gerginlik öfke haline, ekran başında hazır ve sağlıksız beslenmeye yine buna bağlı obezite sorununa yol açıyor fiziksel tarafta bunlar var. Sosyal alana baktığımızda ise; toplumdan izole olmaya başlıyor, ardından yalnızlık, mutsuzluk ve kronikleşmiş depresyona yol açıyor.

Dijital bağımlılığa götüren süreci özetleyecek olursak;

Vücudumuzda stres hormonu olan kortizolün artması başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın tetikleyicisi olabilir. Mavi ışık nedeniyle hormonlarımızın salınımı bozulabilir. Bu da uyku bozukluğu, halsizlik, yorgunluk, dikkat dağınıklığı gibi belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olur. Sosyal medyada oluşturulan sahte kimlikler bir süre sonra anksiyete, depresif belirtiler gibi çeşitli psikiyatrik sorunlara yol açabilir. Özellikle çocuk ve ergenlerde olumsuz kimlik gelişimi, yalnızlaşma, yabancılaşma, davranış sorunları ve çeşitli toplumsal olaylara duyarsızlaşma gibi belirtilere ortaya çıkar.

Bağımlılıklardan kurtulabilmenin en güzel yolu; kendimize sosyal yaşamda farklı uğraşlar bulmak sanatsal faaliyetlerle uğraşmak; müzik, resim, gezi, örgü gibi pek çok alan her şeyden önemlisi ikili ilişkileri güçlendirmek bizleri bu bağımlılıklardan koruyacaktır. Şayet kronik bir bağımlılığınız varsa uzman bir psikiyatr ve psikolog dan destek almayı ihmal etmeyin.


Yazarın Diğer Yazıları