Haftaya... Bayram Geliyor...


Çok yakınım bir e mail göndermiş. "Neden eski devirlere özlem büyüyor, neden o günleri arıyoruz? ” diye. Düşündüm ki konu başlığımla denk düşen bir soru geldi.İ nsan, geçmişini asla unutamayan bir varlık. Düşünsenize; siz unuttunuz mu eski bayramları, bayram öncesinde yapılan hazırlıkları.
Mevlana türbesi arkası herkesin "Gül Bahçesi” olarak bildiği yer evimiz, aile büyükleri, komşular herkes bayrama hazırlanıyor ben daha küçüğüm, bayram için ayakkabı alınacak. O kadar heyecanlıyım ki babam işten gelmiş yer sofrasında akşam yemeği yenmiş ve beklenen an alışverişe çıkıldı. Ahhhh ne heyecanlıyım içim içime sığmıyor. Kırmızı rugan bir ayakkabı alındı ön kısmında kurdelesi olan. Uçuyorum öyle mutluyum ki sabaha kadar ayakkabı başucumda uyudum. Sabah erkenden kalkıldı bayram namazına gitti erkekler. Kurban Bayramı olduğu için kahvaltı yapılmazdı erkenden evin bahçesinde kurban kesilir hemen ardından tavada böbreği kuşbaşı kavrulur ekmek arasına birer lokmalık konarak oruçlar açılırdı. Sonra o iş telaşesi devam eder kurbanlık genelde etrafta ki komşulara dağıtılır. Kalanla " ekmek salması” " haşlama” yapılır her tarafa et kokusu yayılırdı. Düşünüyorum da herkes zengin miydi yoksa zengin olan fakirleri gözetip sınıf ayrımını mı yok ederlerdi. Mutluyduk. Büyüklerin yüzleri gülerdi, radyodan Türk Sanat müziği veya türküler dinlenir. Tüm aile birlikte otururdu sofraya.  Postacının getirdiği bayram kartları okunur ve konsolun üzerine dizilirdi. Şimdi eski günleri hatırlamamak ve özlem duymamak mümkün mü. Az ama öz yenir, az ama öz konuşulur. Az alınır çok verilirdi. İnsan gibi yaşamak vardı
Şimdilerin doyumsuzluğu
Şimdilerin bayram tatili yoktu.
Hiç bir zaman " keşke”lerim olmadı. Geçmişi çok güzel, şimdiyi yerinde ve tadında geleceği de sanırım dostluklarla yaşayacağım. Sevgiyle ve hatıralarınızla mutlu kalın...


 

Yazarın Diğer Yazıları