Siyah Beyaz fotoğraflar...

Teknolojinin "pik” yaptığı bir dönemde çocuk olmak ne kadar güzel sizce? Her şey avuçlarının içinde, isterse bir tuşla dünyayı dolaşıyor isterse alışveriş yapıyor ve binlerce " like” alarak arkadaş sayısını arttırıyor. Bizler onların hayatlarını kolaylaştıracak her şeyi sunmayı hedefledik. Sonuç çok mu güzel oldu? İşte bu nokta da tam bir duvara toslama anını yaşıyorsunuz. Bizler teknolojiyi doğru kullanmayı bilmeden çocuklarımıza sunduk. Sonra ne mi oldu? Mini mini robotlar ortalığa salıverdik. Bakın çocuklarınızın yüzüne, hareketlerine, alın ellerinden bir  günlüğüne telefonlarını, bilgisayarlarını ve bakın, gözlemleyin... Vakitlerini nasıl geçireceklerini bilmeyen, arkadaşları olmayan, konuşmayı beceremeyen doğal olan çoğu şeyi tanıyamayan canlılar oluşturduğunuzu göreceksiniz. Bu ne kadar acı verici değil mi? Oysa ki o sımsıcak bakışları, sevgi, paylaşma, saygı,özlem duyguları ile yetişen ve fotoğraflara siyah beyaz yansıyan görüntüleri görebilme özlemi ile yanıp tutuşur olduk. Çocuklarımızı böylesine yetiştiren biz yetişkinlere bakalım. Bakalım da sanki ayna da yansıma gibi onlardan hiç bir farkımız olduğunu göremeyeceğiz. Bizlerde unutmuşuz çoğu şeyi. Aile kavramı sadece soyadınımızı paylaşma olmuş. Konuşmayı, paylaşmayı, bir birimize güzel sözler söylemeyi, neyi sevip neyi sevmediğimizi bilmeyi unutmaya başlamışız. Evi geçindirme savaşı yaşayan aileler hayat mücadelesi ile boğuşurken, ellerinde her imkanı olan aileler de daha fazlasına sahip olma hırsına kapılmış gidiyor. Sonuçta nefes alan, ama duygu fakiri insan olarak yaşayıp gidiyoruz. Fotoğraflarımızı saniyede çekiliyor, rengarenk istediğimiz  gibi oynaya da biliyor ama gerçek sıcaklığı ve duyguyu yansıtmıyor. Özlem duyuyorsun siyah beyaz çekilen fotoğrafların dönemine, yeni nesile anlatmak istiyorsun ama senin fotoğraflarında renkli artık...

Yazarın Diğer Yazıları