ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

Böylesine riskli ve pahalı işi meslek edinen Osmanlı cevahircileri hakkındaki bilgilerimiz azdır. Saraya çalışan ulufeli Ehl-i Hiref-i Hassa ustalarının aylıklarına ilişkin defterlerde "zerger", "hakkak" "zemişanci" gibi kuyumcular da yer alıyor. Kuşkusuz bunlar arasında cevahir işleyenler de vardı. Budefterlerde zergerlerin (kuyumcuların) "cemaat-i Rum" ve "cemaat-i Acem" olarak ayrılmaları ise, bu kadrolarda yer alanların Anadoluluya da İranlı olduklarının kanıtıdır. 

Kapalıçarşı içindeki Eski Bedesten/ Cevahir Bedesteni, Osmanlı cevahircilerinin : merkezi ve cevahir işlerinin çokça satıldığı yerdi. Burada cevahir ve başka antikaları alıp satan çok zengin, aynı zamanda okumuş, sarayla, devlet adamlarıyla ilişkisi olan sermaye sahiplerine, bütün sanat,  zenaat ve esnaf zümrelerinin üstündeki konumlarından dolayı, uzman, üstad ve hoca anlamında "hacegi" deniliyordu. 

Cevahir Bedesteni, Osmanlı dönemindeki düzeninde olmasa da günümüzdeki görüntüsüyle geçmiş dönemin İstanbul'a özgü mücevherat zenginliğini anımsatır. Osmanlı cevahircileri hakkında daha sağlıklı ve ayrıntılı bilgileri yine Evliya Çelebi'de bulmaktayız. O, bu zümreyi "cevahir bazırgânları", "inciciler" ve cevahir işleyen kuyumcular" olarak üç ayn grupta tanıtıyor: 


Yazarın Diğer Yazıları