ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

Debbağlar, onu düşürüp dürüst bir ustayı ahibaba seçmişler. Muallim M. Cevdet'in, bu konuda İstanbul Kadı Sicillerinde (Cilt 34, s. 61) "Yedikule debbağları, ahibabaları olan İmam Musa'nın kendi halinde olmayıp konmuş olan narhı bozarak fesada kalkışması üzerine, yerine seçtikleri Hacı Abdullah 'ın ahibabalığa tayini için İstanbul Kadısına başvurduklarına" ilişkin bir belge bulmuş olması ilginçtir. Taşralardaki debbağların ahibabalığı için de yerel kadıların düzenlediği seçim ilamları ile Kırşehir'deki Ahi Evran Dergahı postnişininden izin, İstanbul'dan da berat alınırmış. İstanbul'un muhtelif semtlerindeki debbağhanelerin en büyüğü Yedikule dışında, Kazlıçeşme'deydi. Değişim ve bozulmalarla 20. Yüzyılın sonlarına kadar işlevini sürdüren buradaki tesis, İstanbul'un alınışından bir süre sonra kurulmuştu ve 360 debbağ dükkanı ile 33 salhaneyi kapsıyordu. Fatih'in koyduğu nizam gereği salhanelerde kesilen hayvanların derileri, rayiç bedelle buradaki debbağlara veriliyordu. Evliya Çelebi, Kazlıçeşme'nin 17. Yüzyıldaki manzarasını anlatırken, burada yedi mescit, bir han, bir hamam, yedi sebil, üç tekke bulunduğunu; çoğu bekar olan cömert debbağların, sefere eşmek gerektiğinde beş bin tüvana yiğit olarak gönüllü yazıldıklarım; içlerinde "ejderha misillü şahbazlar" bulunduğunu; eğer cürüm işleyen biri kendilerine sığınsa aralarında çalıştınp debbağ etmek gibi bir gelenekleri olduğunu yazmaktadır. 


Yazarın Diğer Yazıları