TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Geçtiğimiz hafta Cuma günü bir video düştü sosyal medyaya. Yaşı muhtemelen 70'in üzerinde, takım elbiseli, kravatlı ve sakalı bıyığı olmayan birinin çarşaflı bir kadına yönelik "Burası Arabistan değil, kıyafetini düzelt” sözlerini ve ardından çarşaflı kadının bu sözlere karşı nasıl karşılık verdiğini izledik. Evet bu münferit bir olay. Muhtemelen bitmeye yüz tutmuş, dinozorlar çağından kalma bir düşüncenin son fertlerinden birinin saldırısı olduğu kesin. Aklıma açıkçası şu soru geliyor. Rahatsız oldukları gerçekten kıyafet mi? yada toplumun inandığı din mi? Mesela bir rahibeyle karşılaşsa bu kişi "kardeşim bu nasıl bir kıyafet. Kendini düzelt yada git Vatikan'da yaşa” der mi? Bu ülkede her kesimden, her inanıştan, her mezhepten, her fikirden insanın bir arada yaşadığı, hayatı paylaştığı, yardımlaştığı, birlikte sevinip birlikte üzüldüğü, birlikte eğitim gördüğü bir dönemi yaşıyoruz. Hükümette iki kadın bakan var. Biri başörtülü, diğer bakan başörtüsüz. Onlarca kadın hakim, kaymakam, belediye başkanı var. Hiçbirine bu başörtülü yada açık diye konuşulmuyor. Yapılan işlere, çalışmalara bakılıyor. Türkiye bunu aşalı çok oldu. Zaten halkın zihninde böyle bir ayrışma hiç olmadı. Dediğim gibi münferit bir olay fakat bu ülkenin geçmişte yaşadığı travmayı yeniden hatırlattı bu hasta adam. Geçmişte bu ülkede Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış birinden duymuştuk buna benzer bir cümleyi. Başörtüsüyle okumak isteyen ama yasaklara takılan bir öğrenciye "Başörtüsüyle okumak isteyen Arabistan'a gitsin” deyivermişti… Şuan hayatta olmayan bir kişi hakkında konuşacak değilim. Bu ülkede yaşayan insanlara Özgürlük gibi bir miras, yaşayan bir demokrasi, ferah bir ülke bırakmadan çekip gittiler. Yaptıklarıyla değil, sözleriyle hatırlıyoruz bunları. Çok azdılar ama ülkenin sahipleri gibi davranan, eli kıçında bey gibi dolaşan, dini hayatını yaşamaya çalışanlara alaylı ve aşağılayıcı bakan bu zihniyet az da olsa var hala aramızda. Bu zihniyet ülkenin kolonlarına dinamit yerleştiren, ayrıştıran, bölen münafık bir zihniyet. Laikliği kişilerde yaşatıldığını zanneden zavallı ve cahil bir kesim var bu ülkede. Dediğim gibi az ama yok değil. Bırakın kendi kimlerinde boğulsunlar. Açığıyla, kapalısıyla, dindarıyla, inanmayanıyla, Alevisi yada sunnisiyle, Türküyle, Kürdüyle bu aziz vatanda barış ve huzur içinde yaşamaya devam edeceğiz. İnancı gereği kimseyi bu ülkenin dışına itmedik, itmeyeceğiz. Kimseyi inancı yada fikirleri için ötekileştirmedik, ötekileştirmeyeceğiz. Yeter ki bu ülkenin değerleri üzerinde birleşelim. Yeter ki insanların kılık kıyafetiyle uğraşmayalım. İşte o zaman bu dinazorlar devri tamamen son bulacak. Eyvallah…
AKLIMIZDA DELİ SORULAR!
HELE KAPTAN BİR ÇIKSIN SAHAYA
BAŞKAN KILIÇDAROĞLU!
MASANIN KAZANANI - KAYBEDENİ
AYNI HİZADA DEĞİLİZ!
BAŞKA DEPREMLER YAŞIYORUZ!
HEPİMİZ İMTİHAN EDİLDİK
DOKUNACAKLAR!
NATO’YA ALMAYALIM
HDP YEDEK LASTİKLERİ