AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
Sancımız GAZZE…
Görmemek için kör olmak lazım
DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Burada medrese hayatı ve işleyişinin iyi kavranabilmesi için İslâm'ın ilk günlerine; Suffa ehline, özetle bile olsa gitmekte fayda vardır.
İlk ayeti, ilk emri "Oku” olan İslâm inancının; ilmin öğrenilmesi, araştırılması, yaygınlaştırılması konularından bahseden bütün ayetleri de ilk devresine aittir. Buradan ilmin, doğruların araştırılıp-öğrenilmesi olayının, rahat demlere ait bir hobi gibi algılanmadığını çıkarabiliriz. Hatta tam tersine ilim; hayatı tümüyle kavrayan yaşayış tarzını kurmada bir çeşit "ön şart” olarak kabul edilmiştir. İlim öğrenmenin icraattan (amel) önce gelmesi, davranışların bilinçli olmasını sağlar. Zira bilince intikal etmeyen hiçbir dünya görüşü ve inanç, kalıcı olamaz.
Bilenleri üstün tutan, ilmi teşvik eden, araştırma ve düşünmeyi isteyen onlarca âyet ve hadisin varlığı bilinmektedir. Kendisine bildirilen doğrultuda, diğer peygamberler gibi İslâm Peygamberi de insanlardan her hangi bir beklentisi olmaksızın vazifesini yapar. İnsanları dünya ve ahiret mutluluğuna erdirecek hükümleri, bilgileri öğrenir, yaşar ve başkalarına yayar. Onun içindir ki eğitim-öğretim, İslâm Dini ile birlikte gelişen ilk sosyal müesseselerdendir. Mekke Devri'nde Erkam'ın evi, nasıl Müslüman yetiştiren bir eğitim kurumu ise, Medine Devri'nde Suffa, çok daha geliştirilmiş, legal eğitim yuvasıdır. Onun için İslâm Peygamberi'nin, Medine'ye geldiği zaman ilk inşa ettirdiği bina Medine Camii olur. Kendisi, sadece "basit bir işçi gibi” çalışmaz. Kıblesini doğru olarak tespit eder, bölümlerini, plânını kurar. Buna göre camii üç bölümden oluşmaktadır: ibadet vb. toplu çalışmalar için büyük bir salon, mektep vazifesini görmek üzere suffa veya zulle ve Hz. Peygamber'in aile fertleri için bir kaç ayrı küçük oda. Suffa, İslâm'ın ilk üniversitesi olmuştur. Ama bu "Cami ve Cami bitişiğindeki mektepte” ders veren, sadece kendisi değildir.
Ubâde't-ibnü's-Sâmit, okuma-yazma, Kur'ân tedris ettirmekte; Sa'îd ibnü'l-'As, hattat olarak "Hikmet Muallimliği” göreviyle Hz. Peygamber tarafından tayin edilmiş bulunmaktadır7. Peygamberimiz ayrıca Abdullah b. Mes'ud, Salim, Muâz b. Cebel, Übey b. Kâ'b gibi âlim sahabelerini Kur'ân-ı Kerim öğretmekle görevlendirmiş, Abdullah b. Saîd'i Medine'de yazı öğretmem olarak vazifelendirmiştir.
Bunlar Suffa'nın "Sahabe”den hocalarıdır. Ama Müslümanların bu devirde, İslâm'ı kabul etmeyen, hatta Müslümanlarla fiilen savaşanlardan "Müşrik Muallimleri” de vardır. Bedir Harbi esirlerinden, okuma-yazma bilen her birinin, Medine'de on Müslüman çocuğa okumayı öğretmesi karşılığında hürriyetlerine kavuşabilecekleri tespit edilmiştir. Hâlbuki diğer esirlerden, kişi başına dört bin dirhem, kurtuluş parası alınmaktadır. On çocuğa okuma-yazma öğretenden bu meblağ alınmamıştır. Zeyd b. Sabit, bu şekilde okuma-yazma öğrenen çocuklardandır.
75. YILLIK GAZETECİLİK İLGİM VE YENİ KONYA GAZETESİ
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
YILDIZ PORSELEN FABRİKASI (ÇİNİ FABRİKA-İ HÜMAYUNU)
YILDIZ ŞELALE
KONYA’DA MODELİSTLİK – STİLİSTLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI
KONYA VE ANADOLU’DA ÇİNİ ve LÜLECİLİK SANATI