KONYASPOR SIRADANLAŞIYOR

9 kişi kalan Antalyaspor karşısında üretken bir oyun oynayamayan Atiker Konyaspor, son haftalarda istediği sonuçları alamayan sorunlu Gençlerbirliği’ne karşı mücadele edecekti. Gençlerbirliği tamda bir takımın deplasmanda karşılaşmasını isteyeceği kıvamdaydı.
Oyuna başlandığında rakibini sıkıştıran, oynama imkanını rakibine vermeyen, topu alan oyuncuya ikili, üçlü sıkıştırmalarla pas atma ve topu kullanma imkanı vermeyen Gençlerbirliği futbolcuları topun ve oyunun hakimiyetini kuruyorlardı.
Atiker Konyaspor futbolcuları ise rakip karşısında eziliyor, ne güç olarak ne teknik olarak rakibine karşı eşdeğer bir mücadele gösteremiyordu. Rakibten kolay kolay top kapamazken, elde ettikleri topu çok çabuk kaybeden bir oyun sergilediler. Orta saha tamamen Gençlerbirliği’nin hakimiyetine geçmişti. Dolayısıyla maçın hakimi ve etken aktörü Genlerbirliği takımı olmuştu. Maçta rakibine teslim olmuş ve rakibinin insafına kalmış bir Atiker Konyaspor vardı artık.
Rakip kendi durumları gereği öyle insaf edecek durumda da değildi. Aslına kalırsa çok da iyi oyun sergilemiyorlardı. Ama iyi oynasalar da  Atiker Konyaspor’a  üstünlük kurmaya yetti ki asıl düşündürücü nokta bu… İyi oynamayan rakip karşısında dahi kötü performans sergilemek.
Daha maçın başlarında Serdar’ın serbest vuruştan attığı golle Genlerbirliği öne geçti. İlk yarı boyunca Atiker Konyaspor en ufak tepki ortaya koyamadı. Gelen topu kontrol etmekte zorlanan, kanatları hiç kullanamayan, en rahat pozisyonlarda dahi isabetli pas atamayan, rahat pozisyonda ağır kalıp topu rakibe kaptıran, üç isabetli pası arka arkaya yapamayan futbolcuların rakibine karşı olumlu etkinlik düzenlemeleri de beklenemezdi.
İkinci yarıya başlarken bir değişim bekledik Atiker Konyaspor’dan…  Olmadı. Daha ilk yarının başında Serdar’ın ikinci golü geldi. Buna karşılıkta en ufak tepki oluşmadı. İlk yarıdaki oyunun tekrarı devam etti.
Atiker Konyaspor’un gol atabilmesinin tek yolu kalmıştı: Rakibin hatası… Onda da yine gol atmayı başaramayan Atiker Konyaspor kazanmayı hak etmediği maçtan mağlup ayrılmaktan kurtulamadı.
Artık belirgin özelliklerini kaybeden ve sıradanlaşan Atiker Konyaspor var. Kolay gol yemeyen takım olgusu bitti. Rakiplerine fiziksel üstün kuran değil, rakipleri karşısında güçsüz kalan bir takım oluştu. Duran toplardan gol atamıyor ve gol yemeye başladı. Topu artık rakibine kolay kaptıran bir oyun sergilenir oldu. Saha içinde doğru yerleşen hatlar kayboldu. Kademeler ve yardımlaşmayı da göremiyoruz.
Antalyaspor maçından sonra Aykut Kocaman’ın Ömer Ali ve Skubiç’i aradık açıklaması, zeminle ilgili açıklaması öyle bir maçtan sonra kabul edilir değildi. Kendisinin de inanarak yapmış olmamasını dilerdim. Bu maçta bu açıklamaların ne kadar yersiz olduğunu iyice görmüş olduk. Artık topu topa taca atan Aykut Kocaman yerine asıl sorunları çözen Aykut Kocaman performansı bekliyoruz. Bu yönlü de kendine çok güvenen hatırı sayılır bir kitlenin varlığını da hatırlatmak isterim.
Bu takım başından sonuna Aykut Kocaman takımı. Ben 5 istesem 6 futbolcu alacak yönetim var diyen Aykut Kocaman takımı tamamen kendi istediği gibi kurduğunu belirterek her teknik direktörün sahip olmasını isteyeceği ortama fazlası ile de sahip olduğu düşüncesiyim. Çözümü yegane üretecek olanın yine Aykut Kocaman’ın kendisi olmak zorunda.
Fofana ile başlamamak çoğu kişide şaşkınlık oluşturdu. Takımın kimlerden oluşacağı yetkisi Aykut Kocaman’ın saygı duyulur. Ama bazı öngörülerin de hayata geçmediğini belirtmek gerek. Avrupa kupalarından sonra rahatlayacak ve daha iyi performans gösterecek öngörüsü gibi… Hora ikinci yarı performansını yükseltecek, yeni transfer gibi olacak öngörüsü gibi…
Ligde takımının arkasından her yere giden ve koşulsuz destekleyen taraftarlar Atiker Konyaspor taraftarı… Bu taraftara karşı herkesin bir sorumluluğu var. Umarım herkes bu sorumluluğun farkındadır. Umarım bu sorumluluğun gereğini yarine getirecek çabalar gösterilir…

Yazarın Diğer Yazıları