İMAM HATİPLİLERE GÖREV DÜŞÜYOR

Ne zaman imam -hatipler konusu açılsa gözlerim ışıldar, bütün dikkatimi oraya veririm. Ne zaman imam hatipli birinin başarısını duysam içime bir ferahlık gelir, büyük bir mutluluk yaşarım. Ne zaman bir veli olarak imam hatip okullarını ziyarete gitsem kendi evime gelmiş gibi hissederim. İmam- hatip okullarının aleyhine konuşmalar, yayınlar duysam öfkem kabarır, o konuşmacılara karşı nefretim artar. Ne zaman imam hatip okullarında boş kalan kontenjanları öğrensem içime bir hüzün çöker, yüreğim sızlar. Ne zaman yeni bir imam-hatip okulu açılsa, yeni bir evim olmuş gibi sevinirim. İmam- hatip okulundan mezun olmuş veya çocuklarını o okullarda okutan bir siyasetçi görsem ona ilgi ve sevgi duyarım. O yüzden kendisi o okulda okumasa bile çocuklarının hepsini imam -hatiplerde okutan Merhum Necmettin Erbakan hocama özel muhabbetim var. Kendisi ve bütün çocukları imam-hatipte okuyan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ayrı bir muhabbet beslerim. Çünkü bir imam hatipli olarak imam- hatipli birinin başarısı benim başarımdır, imam hatipli birinin siyasi çizgisi benim siyasi çizgimdir.

Evet, imam -hatip okulları bu milletin yüz akıdır, bu milletin kültürel değerlerini okutur ve temsil eder. İmam hatip okulları bu milletin geçmişinden geleceğine köprüler kurar, Selçukluyu ve Osmanlıyı köklerimiz olarak görür. Bu milletin sahih inançları, gelenekleri, gerçek tarihi, bin yıldır nesilden nesile taşıdığı kültürel değerleri İmam hatip okullarında kamil manada öğretilir, yaşanır ve geleceğe taşınır. İmam hatip okulları, müspet ilimleri de içine alan, ıslah edilmiş bir çeşit modern medreselerdir. Bu milletin yaşadığı bir fetret döneminden sonra, imam- hatip okulları can simidi olmuş, materyalist batı değerlerinde boğulmak üzere olan bir toplumu sahil-i selamete çıkarmıştır. Köylerinde neredeyse cenaze yıkayacak din görevlisi kalmayan, binlerce camiine kilit vurulan bir toplumun tekrar camilerini açmış, cenazelerini kaldırmış, Kur'an'ını okumuş ve okutmuştur. İmam hatiplerde okuyanlara ve o okulları açan siyasetçilere minnet ve şükran borçluyuz. Bu milletin üstünde borç olan bir farz-ı kifayeyi yerine getirmişlerdir. Bugün yüz binin üzerinde cami varsa, yenileri açılmaya devam ediyorsa, üç binin üzerinde imam-hatip okulu açıksa ve kontenjanları doluysa, son yirmi yıldır ülke kabuğunu yırtmış, savunma sanayiinde ilk on gelişmiş ülke arasına girmişse, diğer İslam ülkeleri arasında en doğru İslam Türkiye'de yaşanıyorsa ve öğretiliyorsa, bu ülkede Elkaide, IŞİD, Bokoharam gibi din kisvesi altında aşırılıkçı, bölücü ve şiddeti benimseyen terör örgütleri çıkmıyorsa, Fetö gibi dışarıdan beslenen örgütlerin önü kesilebilmişse, bunu imam- hatip okullarına ve buralarda yetişenlere borçluyuz. O yüzden bu okulları göz bebeğimiz gibi korumalı, her imam-hatipli anne- baba en az bir çocuğunu bu okullarda okutmalıdır.

İMAM HATİP OKULLARININ TARİHİ

1928 yılından 1948 yılına kadar bu ülkede imam- hatip ve din görevlisi yetişmemiştir. Din görevlisi yetiştiren medreseler, kurslar, tekkeler kapatılmış, açıktan Kur'an okutma suç sayılmış, ezanın ve Kur'an'ın ojinal dili olan Arapçası yasaklanmış, basımı yapılamamıştır. CHP'li Şemseddin Günaltay'ın başbakanlığında, kırklı yılların sonunda iki yıllık imam hatip kursları açılmış, 1951'de Rahmetli Menderes hükümetinde, Merhum Tevfik İleri'nin milli eğitim bakanlığında, halkın talebi doğrultusunda din görevlisi yetiştirmek amacıyla yedi büyük ilde, yedi adet imam- hatip okulunun açılmasına sınırlı kontenjanla izin verilmiştir. Dört yıllık ilk kademeden mezun olanlar imam-hatip, ikinci kademeden mezun olanlar vaiz ve müftü olmuşlardır. Otuzlu yıllarda açılan Ankara İlahiyat'ın dışında üç yıllık Yüksek İslam Enstitüleri de açılarak daha derinlikli din hocaları yetişmeye başlamıştır. İmam Hatip okullarının ilk açılma iznini Demokrat Parti yani rahmetli Menderes verirken, yaygınlaşmasını ve lise hüviyeti kazanmasını Merhum Erbakan sağlamış, Demirel ve Merhum Turgut Özal'ın dönemlerinde sayıları artmıştır. 28 Şubat 1997-2003 döneminde tekrar budanan ve önleri kesilen, büyük kısmı kapanan imam- hatip okulları, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın özel ilgisi, himayesi ve gayreti sayesinde tekrar ayağa kalkmış, kapatılan ilk kademeleri açılmış ve sınav engelleri kalkmış, üniversitelerin tüm kapıları başörtüsü yasağı da kalkarak bu okulun öğrencilerine açılmıştır. Bugün imam- hatip okullarının önünde hiçbir engel yoktur, artık dışlanan ve aşağılanan üvey evlat değil, öz evlat muamelesi görmektedir. Gel gör gör ki 28 Şubatın algısı, tekrar önleri kesilir korkusu, bu milletin hafızasından sökülememiştir. Hala bu okullara zeki ve seçilmiş öğrenciler gelmiyorlar, ilk tercihlerini bu okullara yapmıyorlar. Velilerimiz de öğrencilerini yönlendirmiyor, öğrenciler Arapça ve Kur'an gibi ek okutulan derslerden korkuyorlar. Başbakan ve Cumhurbaşkanının yetiştiği bu okullar hala sadece din hocası yetişir muamelesi görüyor ve veliler bu okullara çocuklarını verirken "çocuğum doktor, avukat, mühendis olamaz” endişesi taşıyor. İşte bu korkuyu, algıyı ve endişeyi gidermeliyiz. Geçmişte yani yetmişli, seksenli ve doksanlı yıllarda bu okullardan binlerce avukat, doktor, mühendis yetişmiştir. Bugün Ak Parti hükümetlerinde başarılı icraatlara imza atan bürokrat ve siyasetçiler çoğunlukla o dönemin imam hatiplileridir. Başta bu okulun mezunları bu kötü algıyı kaldırmak için çocuklarının bir kısmını bu okullarda okutmalı, bu okulların kontenjanlarını doldurmalı, bu okulları eski görkemli günlerine kavuşturmalıyız. Bu okullardan çıkan başarılı öğrenciler tanıtılmalı, desteklenmeli, üniversitelerin en iyi bölümlerinde okumaları sağlanmalıdır. Bu okulları dillerine dolayanlar utanmalı, en güzel cevaplarını almalıdırlar.

Sonuç olarak bu okullara ve bu okulların mezunu bizlere kin ve nefret kusan Erol Mütercimler gibi laikçi kafaları kınıyorum. Rabbim ıslah etsin diyorum. Halbuki bu okulların varlığına, bu yüce dini sahte, cahil, yobaz, cinci ve sihirbazların eline bırakmadıkları için, en çok o laik ve demokrat geçinenler sevinmeli. Bugüne kadar bu okullardan terörist, cani, zinakar, sarhoş ve devlet düşmanı, bölücü, darbeci çıkmamıştır. Bölücüler ve darbeciler, başka okullardan çıkmıştır. Bu okullar bu milletin geleceğinin ve yüce dinimizin sigortasıdır.


Yazarın Diğer Yazıları