SEVİNENLER- SEVİNEMEYENLER

Devletimizin Karadeniz açıklarında, kendisine ait münhasır ekonomik sahasında bulduğu hatırı sayılır, kendisine 6-7 yıl yetebilecek (320 milyar metre küp) doğalgaz rezervinden dolayı sevinenler oldu, sevinemeyenler hatta dövünenler oldu. AK Parti taraftarları, Cumhur İttifakından yana olanlar, devletin ve milletin hayrına olan her gelişmeyi, her hizmeti kim yaparsa yapsın önyargısız destekleyenler, kendini bu ilkeye, bu millete, bu topraklara ait hissedenler, bu toprağın çocuğu olduğunu hiç unutmayanlar, yerli ve milli olmaktan, Müslüman Türk olmaktan şeref duyanlar, 15 Temmuzda olduğu gibi bu topraklar uğruna şehit olmayı göze alanlar, bu toprağın çocukları olarak bir gemide olduğumuzu unutmayanlar, bu geminin batmaması için her fedakarlığa katlananlar doğalgaz rezervinin bulunmasına sevindiler. Rezervin çokluğu- azlığı, miktarı, kimin bulduğu onları hiç ilgilendirmedi. Onlar, ileride doğalgazımızı kimse kesemeyecek, vanası elimizde olacak, daha çok insan yakacak ve ucuzlayacak diye sevindiler. Doğalgaz almak için dövize ihtiyacımız olmayacak, cari açık değil cari fazla vereceğiz diye sevindiler. Yılda doğalgaza verdiğimiz 15-20 milyar dolar elimizde kalacak ve dolar karşında paramız pul olmayacak diye sevindiler. Doğalgazı kimseye minnet etmeden, kimseye muhtaç olmadan, kendi sondaj gemilerimizle, kendi mühendislerimizle ve kendi milli imkanlarımızla bulduğumuz için sevindiler. Sevinenler, ilk defa enerji kaynaklarına sahip olan, hatta ileride ihraç edecek bir ülke olacağımız için sevindiler. Enerji köprüsü olan Türkiye'nin de artık bir enerji üssü olmaya doğru gittiği, fosil ve hidrokarbon yakıtları çıkaran ve üreten bir ülke olmaya doğru ilerlediği için sevindiler. Çünkü bu ülkenin en büyük cari açığı enerjidendir. Kendi enerji kaynakları olmayan, kendi silahını yapıp kullanamayan ülkeler tam bağımsız olamazlar.

Sevinemeyenler hatta doğalgaz rezervinin bulunmasına üzülenler niçin sevinemedi ve dövünmeye başladı? Maalesef Türkiye'de Ak Parti hükümetleri, evlerinin eşiğini altın yapsa, onlara dünyanın en konforlu hayatını da sunsa sevinmeyen, hatta üzülen bir marjinal grup hep var olmuştur. Bu grubun kalbine ve beynine bir Tayyip Erdoğan nefreti yerleşmiş, bir türlü bu nefret duygusunu atamıyorlar. Sayın Tayyip Erdoğan'nın her hizmeti, her yaptığı olumlu icraat onlara bir diken gibi batmakta, onları çileden çıkarmaktadır. Çünkü bu olumlu gelişmeler oldukça Tayyip Erdoğan gitmeyecek, hep onların tepesinde durmaya devam edecek.

Evet, doğalgazın bulunmasına Tayyip Erdoğan nefretinden dolayı yüzde yirmiyi geçmeyen marjinal bir çevre bir hiç sevinemedi hatta daha az bir grup da dövündü, karalar bağladı, uykusunu kaçırdı. Türkiye'de kendini bu millete ait görmeyen, AK Parti eliyle bu milletin ilerlemesini hiç istemeyen, enerjide ve savunmada dışa bağımlı olmayı hiç umursamayan, sadece kesesini ve kasasını düşünen, Türkiye ithal ettikçe para kazanan, kökü ve başı dışarıda, gövdesi içeride bir grup Karadeniz açıklarında, kendi münhasır ekonomik bölgemizde, kendi imkanlarımızla doğalgaz bulunmasına yazık ki hiç sevinmedi. Çünkü bu gelişme seçimlerde Ak Partiye yarayacak, bu devlet onların putu olan Batı'ya ve onun dev şirketlerine hiç minnet etmeyecek, boyun eğmeyecek, devletin döviz açığı olmayacağı için milli paramızla oynayamayacaklar, dövizden para kazanamayacaklar, döviz alıp başını gidemeyecek. Evet, o sevinmeyenler, doların dalgalanmasından, dövizin değer kazanmasından para kazanıyorlar. Onlar yükselen faizlerden ve cari açıktan nemalanıyorlar. Onlar, batıya el- avuç açmaktan hicap duymuyorlar. Onlar, bu ülke kaynaklarını dışa akıtıyorlar, sömürü çarkını işletiyorlar. Onlar, Karacoğlan'ın dediği gibi, "ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca diyorlar. AK Parti ve Tayyip Erdoğan yaptıysa, bulduysa o güzel olamaz diyorlar.

Sayıları çok olmayan bu zavallı gruba ancak acıyoruz, üzülüyoruz. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içtiği, havasını soluduğu halde, bu ülkenin gelişmesine sevinmeyenler, bu millete ve bu ülkeye ait olamazlar. Olsa bile küçük bir sarsıntıda bu ülkeyi ilk terk edecek onlar. Bunların bir kısmı 15 Temmuz'da kaçmadı mı bu ülkeden? O kaçanların uzantıları onlarla kan ve kin bağı olanlar doğalgazın bulunmasına sevinemediler, hatta üzüldüler. Bu üzülenlerin de bir kısmı doğalgazın bulunmasına inanmadılar, inkar ettiler. Bunlardan kimileri küçümsediler, abartılıyor dediler. Bunların bir kısmı, bu doğalgazın çıkarılması ve depolanması uzun yıllar alır ve fiyatlara yansımaz diyerek sevinenlere boşuna sevinmeyin dediler. Bu marjinal grup "palavra” desin, "hayal” desin, "yalan” desin, "abartı” desin, it ürmeye devam etsin, kervan yürüyecek. Sayın Albayrak'ın dediği gibi, ülke eksen değiştirecek, bir üst lige çıkacak. Doğalgaz piyasasında sözü olacak, pazarlık gücü artacak ve iki yıl içinde daha ucuz doğalgaz yakacağız. Ne yazık ki o sevinmeyenler de faydalanacak.

Burada Sayın Albayrak'ın hakkını, vizyonunu da teslim edelim. Bundan üç yıl evvel doğalgazı bulan Fatih sondaj gemisini en ucuz fiyatla yani kiralama fiyatına alıp ülkemize kazandıran, milli ve yerli enerji politikasını başlatan ve denizlerde kendi imkanlarımızla arama faaliyetinin startını veren Sayın Berat Albayrak'tır. Hiçbir ülkenin kendine ait sondaj gemisi yokken, dünyadaki sondaj gemilerinin hepsi dev şirketlere ait iken, ilk defa bir ülke kendi sondaj gemisine sahip olmuştur. Bu övünç bile bize yeter. Bu özgüven bize yeter. Akdeniz'deki güç gösterimiz, hakkımızı savunmamız bize yeter. Sevinemeyenlere Allah şifa versin, Allah onları ıslah etsin.


Yazarın Diğer Yazıları