Bugün, Birinci Dünya Savaşı’nda savaştığımız dokuz cephe içerisinde en önemlisi olan Çanakkale Cephesi’nde yazdığımız destanın 101. sene-i devriyesi. Bir yazarımız Çanakkale Savaşı’nı şu veciz sözlerle anlatır; “metrekareye altı bin kurşunun düştüğü, tarihin en kanlı savaşlarının yapıldığı yerdir. Türk Milleti’nin her kesiminden öğrencisi, öğretmeni, çiftçisi, doktoru, mühendisi, marangozu yüz binlerce vatan evladının bin bir zorlukla verdiği haklı mücadelesidir. Türk analarının doğurduğu, bir kulağına ezan, bir kulağına kamet okuyup “oğlum ya şehit ol, ya gazi” diyerek askere yolladığı, kahraman Türk evlatlarının destan yazdığı savaştır”.
İngiliz General Oglander der ki; “Gelibolu’ da ki kanlı muharebeler Türkler’ in çiçeğini yedi, bitirdi. Çanakkale’nin İngilizler için en önemli kazancı, Türk Milleti’nin okumuş, aydın kesiminin bu savaşta ölmesi, Türkiye’nin gençliğinin dolayısıyla da geleceğinin elinden alınmış olmasıdır”.
Vatanperver Türk Milleti, Türk’ü, Lazı, Çerkezi, Kürdü ile zulme ve emperyalizme karşı canını dişine takarak, bin bir yokluklar içinde var olma mücadelesi vermiş ve “Çanakkale Geçilmez” sözünü tüm dünyaya haykırmıştır. Allah, vatan için toprağa şehit düşen ecdadımızın mekânını cennet eylesin, bizlere de onlara layık evlatlar olmayı nasip etsin.
Onlar Türk Milleti’ni bir daha belini doğrultamayacak şekle getirmek, kendilerine bağımlı kılmak, hürriyetini elinden almak için ellerinden geleni yaptılar. Oglander’in dediği gibi çiçeklerimizi yediler ama bitiremediler. Çanakkale’ de solan çiçeklerimizin evlatları, birer gonca misali tekrar ve daha da gürbüz bir şekilde neşv-ü nema buldu. Aradan geçen bir asır içinde, bu millet yoktan var olmayı bildi, binlerce mühendis, doktor, bilim insanı yetiştirdi ve kendi ülkemizin imarını, kendi imkânlarımızla yapmayı başardı.
Özellikle son on yıl içinde hayata geçirilen başta Marmaray, duble yollar, 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü, Körfez Geçiş Hattı Projesi gibi devasa projelerden birisi de Çanakkale Boğaz Köprüsü Projesi’dir. Düşmana geçit vermeyen ve geçilemeyen Çanakkale, bu defa Boğaz Köprüsü ile geçilecektir inşallah. Bu yıl içinde ihale edilmesi ve 2020 yılında da tamamlanması planlanan köprünün; İpsala ve Kapıkule sınır geçiş yollarını, Çanakkale’ ye bağlayarak, özellikle Ege ve Akdeniz’ i Avrupa’ ya ulaştıran önemli bir köprü görevi göreceği ve bu yönüyle İstanbul üzerindeki taşıt yükünü azaltacağı düşünülmektedir. Çok geç kalınmış olan projenin, bir an evvel hayata geçirilmesi, milletimizin hükümetimizden beklentisidir.
Çanakkale Boğaz Köprüsü’ nün hayata geçirilmesi sadece ulaşım ve ekonomik gelişme açısından değil, bu vatan için toprağa düşen şehitlerimizin, bize olan haklarını helal etmeleri için de son derece büyük bir öneme haizdir. Çanakkale Boğazı Köprüsü tüm dünyaya “Çanakkale ancak biz izin verirsek üzerinden geçilebilecek bir mübarek beldedir, eğer ben müsaade edersem geçersin, yoksa tüm dünya bir araya gelseniz geçemezsiniz. Türk Mühendisleri tarafından, tamamen yerli imkânlarla yapılan boğaz köprümüz üzerinden haydi şimdi adam gibi geçiniz. Bu köprü medeniyet köprüsüdür, insanlığa, huzura, barışa ulaştıran köprüdür” mesajını verecektir. Projenin bir an evvel başlaması ve tamamlanıp, milletimizin hizmetine sunulması en büyük temennimizdir. Vatan için, bayrak için Çanakkale’ de şehit düşen ecdadımızın ruhları şad olsun, yüce Türk milleti ilelebet yaşasın inşallah.
