Yeni Osmanlı Hareketi Başladı, Mübarek Olsun

Yüzlerce yıl Osmanlı toprağı olan Suriye’ de son beş yıldır yaşananlar, Osmanlı İmparatorluğu’ nun tarih sahnesinden çekilmesinin ve hilafetin kaldırılmasının acı sonuçlarıdır. Bugün Ortadoğu’ da yaşananlar; Siyonizm’in öncülerinden Teodor Herlz ve benzeri kişilerin, kendilerine Filistin’ de toprak satmayan ve yerleşim izni vermeyen, Sultan Abdülhamit Han’ın, bin bir desise ile 1909 yılında hâl edilerek tahttan indirilmesi hadisesinin sonucudur. İşte Siyonizm böyle bir şey, yüz yıl önceden planlar ve sabırla sonuçlarını almayı bekler. Suriye’ de yaşanan olaylarda, özellikle DAEŞ terör örgütünün eylemlerinde ve Ortadoğu’da yaşananlarda, İsrail’ in bu denli sessiz kalmasını anlamak mümkün mü? Evet anlıyoruz, DAEŞ  Projesi’ nin mucitleri sessiz sedasız, planlarının tıkır tıkır işlediğini görmenin mutluluğu içindeler, ancak herkesin bir planı varsa Allah’ın da bir planı var.
Türkiye, Suriye’ de yaşanan son gelişmelere daha fazla sessiz kalamayacağının işaretlerini vermeye başladı. Oynanan maçı tribünden izlemek bizim gibi imparatorluk varisi olan bir ülkenin genlerine aykırı bir defa. Hele hele oyun alanı, bizim arka bahçemiz, ecdad toprağı, orada yaşayanlar evlad-ı Fatihan ve ana oyuncular da Haçlı zihniyeti ise, bizim izleyici olmamız ya da masanın altına girmemiz mümkün değil.
Türkiye, içeride PKK terör örgütüne gereken dersini verdi, şimdi sıra bu eli kanlı örgütün uzantısı değil, taa kendisi olan PYD-YPG örgütüne haddini bildirmeye geldi. Nasıl Çanakkale’ de ve milli mücadelede yedi düvele rağmen, bu topraklarda var olma mücadelesini tek başımıza vermiş isek, karşımızdaki bu Haçlı zihniyetine karşı, aynen Selahaddin Eyyubi misali kahramanca bir mücadeleyi, daha güçlü ve inançlı bir şekilde tekrar vermeye hazırız ve veriyoruz da zaten. 
Nasıl Daeş terör örgütünün dinle diyanetle uzaktan yakından ilgisi yoksa, PYD ve PKK’ nın da Kürtlerle uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Her iki örgüt içinde de Ruslar, Almanlar, Sırplar, Ermeniler çoğunluktadır, bu örgütlerin ideolojisi Marksist, Leninist ve Ateisttir. Sur’ da cami yakanları ve kutsal kitabımızı lağım çukurlarına atanları milletimiz gördü. Bu tam anlamıyla hak ile batılın savaşıdır. Nasıl Kürt kardeşlerimiz ülkemiz içindeki terör unsurlarını dışlamış ve devletine sahip çıkmışsa, Suriye’ de de bu oyunun farkına varıp, safını en kısa sürede belli edecektir, buna inancımız tamdır.
Coğrafyanın kader olduğunu, yüz yıl sonra aynı oyunların uygulamaya konulması ile bir kez daha anlıyoruz. Osmanlı Devleti’ nin yıkılması ve hilafetin ilgasının başlangıcı, Sultan Abdülhamit Han’ ın tahttan indirilmesidir ve bu millet İttihat ve Terakki görüntüsü altındaki, Siyonist emperyalist yerli işbirlikçilerden çok çekmiştir. O zaman yaşananlardan bihaber olan Müslüman Anadolu halkı, bu defa her şeyin farkındadır. 1909 devriminin bedelini bu millet ağır ödedi, artık bedel ödemek istemiyor, o yüzden Yeni Osmanlı Hareketi’ ne ve bu hareketin bayraktarlığını yapan vatanperver yöneticilerine sahip çıkıyor. Çünkü, Osmanlı Ruhu olmadan, bu coğrafyada kan ve göz yaşının dinmeyeceğini milletimiz çok iyi görüyor. 
Bu haftaki grup toplantısında Sayın Kılıçdaroğlu, Atatürk’ e atfen; “İslam dünyasının tek merkezden yönetilmesinin sadece bir hayal olacağı” yönünde açıklama yaptı. Asıl hayal olan, hilafetsiz olarak İslam dünyasının yönetilemeyeceği değil midir, bu duruma en büyük delil son yüz yıldır İslam dünyasının başına gelenler değil midir ? Allah muhalefete de Sayın Baykal gibi milli duruşu olan yöneticiler nasip etsin ki, en azından milli konularda bir ve beraber olabilelim.
Milletimizin bu kutlu yürüyüşü mübarek olsun, Allah devletimizin ve milletimizin yar ve yardımcı olsun.
 

Yazarın Diğer Yazıları